Yerli sanayiye düşük maliyette ve kaliteli girdi sağlamasında kritik öneme sahip madencilik sektörü yaşadığı problemleri ve bunlara dönük çözüm önerilerini ortaya koydu. Eskişehir Sanayi Odası ve ülkemizin ilk ve tek madencilik kümelenmesi tarafından hazırlanan 38 maddelik rapor sektörün durumunu anlamada da önemli verileri içeriyor.
Cumhurbaşkanlığı, ilgili bakanlıklar ve iş dünyasının çatı kuruluşu TOBB’a iletilen rapor maden üreticileri yapılan görüşmeler ve istişareler sonrası hazırlandı.
Madencilik ve sanayi sektörlerinin karşılıklı olarak birbirlerini besleyen sektörler olduğunu belirten ve rapor hakkına bilgi veren Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş, “Odamız üyesi sanayicilerimizin yaptığı geniş istişare ve durum tespiti çalışmaları sonrası madencilik sektörümüzün adeta bir röntgenini çektik. Madencilik sektörümüz üretmeli ki birçok sektör devamlılığını sürdürebilsin. Diğer yandan 2 milyon kişiye istihdam sağlayan bir sektörün talepleri mutlaka dikkate almaya değerdir. Sektör desteklenirse 4 milyar doları aşan ihracatımız iki katına çıkma potansiyeline sahip” dedi.
 Eskişehir Madencilik Kümesi Başkanı Ekrem Bulur;
“ Sistematik çalışma şart”

Madencilik sektörünün büyük sermaye gerektiren, yatırılan sermayenin geri dönüşü açısından büyük riskler taşıyan bir sektör olduğunu ifade eden Madencilik Kümesi Başkanı Ekrem Bulur, sektörün ülke kalkınmasındaki kritik öneminin, sadece fazla miktarlarda üretilip yurt dışına satılarak döviz elde edilmesinde değil, yerli sanayiye düşük maliyette ve kaliteli girdi sağlamasında olduğunun altını çizdi.
Bugün madencilik sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin birçok sorunu bulunduğunu söyleyen Bulur, “Sektörde aktif olarak çalışan firmalarımızla yapılan görüşmeler neticesinde sorunları ve daha da önemlisi bunlara ilişkin çözüm önerilerini 38 maddede bir araya getirdik. Bürokratik sıkıntılardan maden sahalarına, ruhsatlardan yeni maden yasasına kadar ülkemizde madenciliğin sistematik çalışmalarla yapılması zorunluğuna dikkat çektik” dedi.  
Milli Madencilik Politikası kapsamında atılacak adımlarla ilerleme kaydedilmesi ve sektörün ithalata bağımlılığının azaltılmasının hayati önem taşıdığını anlatan Bulur, “Son dönemde kaydedilen ilerlemelere karşın sektörün gelişimini engelleyen ve raporda yer alan sorunların çözülmesi gerekmektedir. Unutulmamalıdır ki istikbal göklerde ve aynı zamanda yerin altındadır” diye konuştu.
Madencilik Kümesi Üyesi ve Turmet Madencilik Genel Müdür Yardımcısı Umut Rallas;
“Doğadan hayata katıyoruz”

Madencilik sektörü üzerine yapılan araştırma ve çözüm önerileri üzerinde aktif olarak çalıştıklarını dile getiren Maden Mühendisi ve sektördeki üreticilerden biri olan Turmet Madencilik Başkan Yardımcısı Umut Rallas, ruhsat güvenliği, mülkiyet hakları ve maliyetleri azaltacak tedbirlerin sektörü geliştireceğinin altını çizdi.
 Maden yatırımcısının, yatırım ortamının iyileşmesi ile sektöre katkısının daha yüksek olacağından bahseden Rallas, “Diğer taraftan bilinenin aksine biz madenciler doğayla karşı karşıya değil, yan yanayız. Doğaya, insana ve sürdürülebilir dünyaya olan hassasiyetimizle doğadan çıkarıyor, hayata katıyoruz. Yeni nesil madencilik anlayışımızın temellerini bu değerler oluşturuyor. Madenciliğin ‘sadece’ kötü örneklerini görmeye alıştığımız günümüzde, ‘gerçek anlamda madencilik nasıl yapılır’ örneklerini de bilmemiz gerekiyor. Ancak sorunlarımızı çözersek ülkemizin zenginliğine zenginlik katabiliriz” dedi.