Tambova, “Görülen odur ki, iktidarın; iktidarda kalma ve kendisine siyasi tehdit gördüğü, kişi ve kurumları baskı altında tutma çabaları, ülkemizdeki; siyasi ve bürokratik yozlaşmanın artarak devam ettiğinin acı bir göstergesidir ve demokratik bir hukuk devletinde, asla kabul edilemeyecek bir davranış biçimidir.

İktidara geliş ve 20 yıldır iktidarda kalış söylemeleri; hep mağduriyet üzerine kurgulanmış olan Ak Parti, her fırsatta vesayetten şikâyet edip, her türlü kurum ve kuruluşumuzu bir şekilde itibarsızlaştırmış ve kendine göre bir gerekçeyle,  ele geçirmiştir. Sürekli, vesayeti ortadan kaldırmakla övünen ve şimdi yargı sistemimizi, siyaseti dizayn etmek için bir vesayet aracı haline getiren bu iktidar; anlaşılan ve kaygı duyulan odur ki! Mevcudiyetini muhafaza etmek için her türlü hukuk ve demokrasi dışı eylemlerini sürdürecektir.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sn Ekrem İmamoğlu’na, mahkeme marifetiyle siyasi yasak getirme çabası; hukukun, tarafsızlığını yitirdiğine ve iktidarın kontrolünde bir etki gücüne dönüştüğüne dair endişeleri, genel kanaat haline dönüşmüş ve tarafsız mahkemelere olan inancımız giderek azalmıştır.

Bir ülkede; adil yargılama olmadığı ve hukuk sisteminin, iktidarın güdümünde olduğu görüşü hâkim ise o ülkede demokrasinin varlığından söz etmek mümkün değildir. Yaşanan bu süreç, önümdeki her seçime ve oylamaya gölge düşürecek ve bundan sonra ülkede, yönetim erkinin aldığı her türlü karar sorgulanacaktır. Bu durum;  varlığımız, birlik ve bütünlüğümüz açısından tehlike arz edecek bir vaziyete dönüşmeden, ivedilikle; hukukun üstünlüğü ilkesi, yeniden tesis edilmelidir”