42 yıllık çalışma hayatında T.Zirai Donatım Kurumu’na ait fabrikada traktör ve tarım makineleri üretiminde, önemli başarılara imza atmış, traktör ve tarım makineleri imalatı ve geliştirilmesi konularında üretici ve idareci olarak çalışmış, ilk otomotiv parçaları, ilk tohum ekme makinası imalinde, otomotivde yerli üretimin arttırılmasında, yan sanayi ile birlikte otomotiv sanayisinin gelişmesinde büyük katkıları olan Hüseyin Ziya Kandilci ile çok özel bir söyleşi gerçekleştirdik.
Özgeçmişinizi okuyunca etkilenememek mümkün değil, böyle değerli işler yapmış ve ülkeye büyük katkı sunmuş biri olarak meslek hayatınız nasıl başladı bu başarı yolculuğunda neler yaşadınız bizimle paylaşır mısınız?
T.Zirai Donatım (TZDK) Kurumu’na ait traktör ve tarım makineleri üreten Adapazarı’ndaki müessesesinde yetkili olarak 10 yıl İşletme Mühendisliği ve Teknik Müdür Yardımcılığı yaptım. Burada mühendislik ve yöneticiliği birlikte yürüttük. İşletmecilik ve mühendisliği birlikte yaptım. Sonra burada yöneticilik yaptım, yine mühendislik işlerini de muhasebeyi de teknik yatırım işlerini de ben yürüttüm.
İLK MOTOR PARÇALARININ İMALATINI T.ZİRAİ KURUMU VE YAN SANAYİ İLE BİRLİKTE GERÇEKLEŞTİRDİK
Otomotiv sanayisinin gelişmesinde büyük katkılarınız olduğunu biliyoruz, bundan söz eder misiniz?
Ansiklopedilerde de otomotiv sanayine hizmet edenler arasında benim adım geçer. 1962’den önce Türkiye’de otomotiv sanayisinde hiç bir şey yapılmıyordu sonra sanayiyi geliştirmek için Montaj Kararnamesi geldi, kararnameden önce her şey hazır geliyordu. Bu kararname ile 1962’de Türkiye’de yapılabilecek parçalar, montaj Türkiye’de yapılsın dendi. Her sene Sanayi Bakanlığı kota koyardı yüzde 15’ini sen yapacaksın, yüzde 85’i ithal derdi. Sonra her sene bu yüzde oranını yükseltirdi sonra 1985’te bu oranı yüzde 80’lere çıkarttık.  Aracın motoruna kadar geldik, işte o safhada ben çalıştım. Örneğin ilk motor parçalarının imalatını T.Zirai Kurumu ve yan sanayi ile birlikte gerçekleştirdik. İlk tohum ekme makinasını ben yaptım. Otomotivde yerli üretimin arttırılmasında çok katkım oldu, eskiden cıvata, jant, akü bile yapılmıyordu tüm bunların fabrikalarda üretilmesinde benim emeğim çoktur. Hem mühendis hem de idareci olarak çok katkım oldu.
T.Zirai Donatım (TZDK) Kurumu adını ilk kez duyuyorum, bu kurum nasıl çalışmalar yaptı, halâ aktif mi?
1943 yılında traktör, tarım makinaları, gübre ve zirai ilaç gibi tarım girdilerini temin etmek, üretmek ve dağıtmak için kurulmuş bir iktisadi devlet teşekkülüdür. Özel sektör gibi çalışan sermayesi devlete ait olan bir kurumdu, doğrudan TBMM’ye hesap verirdi. Biz her sene KİT Komisyonu’nda bilançomuzun hesabını verirdik. Bu kurumda, gübreyi, tohumları zirai ilaçları tarım aletlerini getirdik, 1950 yıllarında traktör getirmeye ve 1960’larda da traktör üretmeye başladı. Sonra bunugeliştirip, parçaları Türkiye’de yaparak Avrupa’ya traktör ihraç eder hale geldik, sonra 1990’lı yıllarda burası özelleştirilmeye başlandı ve1997 yılında tamamen özelleştirildi. Satın alanlar parça parça aldı ve Türkiye ZiraiDonatım Kurumu diye bir şey kalmadı.
STEYR TRAKTÖRLERİ TÜRKİYE’DE ÜRETİLİP AVUSTURYA’YA SATILDI
Traktör ürettiğinizden söz ettiniz, bu traktörün markası var mıydı?
Ford markası ile sökülü traktör anlaşması yaptık, Türkiye’den ve İngiltere’den giden parçalar birleştirilerek traktörler yapılmaya başlandı. Sonra yüzde 80’i burada yapılınca firmalar bizim kârımız az, size lisans verelim dediler. 1978 yılında bizim markamızı basarak üretim yapın, biz size teknolojisini vereceğiz, dünyanın her yerine satabilirsiniz dediler. T.Zirai Donatım (TZDK) Kurumu Traktör Fabrikası örnek bir fabrikaydı. Bize o zaman devlet fazla yatırım yaptırmıyordu, sonra diğer özel fabrikalar bizi geçtiler. O zaman yabancı firmalar gözünü açtılar ve Ford firması bizden ayrıldı. Kayseri’de Ford fabrikası kuruldu, sonra biz de dünya piyasalarını dolaşarak Steyr traktör üretmeye başladık, her şeyini burada yapar hale geldik bunu ürettik ve komple Avusturya’ya satar hale geldik ve Ford kaybolup gitti.
T.Zirai Donatım (TZDK) Kurumu’nun özelleştirilmesi sonrasında neler yaşandı?
Turgut Özal’ın Başbakanlığı döneminde TZDK’yı özelleştirme idaresine aldılar ve öyle kaldı. Örneğin o zamanlar jant üretimi yoktu, jant fabrikası yapmak için yatırım yapılmasını talep ettik ama bize destek vermediler. Türkiye’de jant sanayisinin gelişmesi üretimin artması için tüm fabrikaları küçük atölyeleri dolaştım. Sakıp Sabancı ile görüşmemizde bana “Tekstilde çalışıyorum otomotive girsem yürütebilir miyim” diye sordu. Ben de “Yapabilirsiniz” dedim. Ama o, otomotive değil, lastik sanayisine girdi.
AKADEMİK ÇALIŞMALAR YAPTI
Çalışmalarınız boyunca unutamadığınız bir çalışmanızdan söz eder misiniz?
Traktör işinde yan sanayinin gelişmesi, montaj parçalarının imalatında önemli katkılarım oldu.  Örneğin Ford’da şöyle bir olay yaşanmıştı: Kullanmamız için 2 bin döküm geldi, bunların kalitesi 20 olması gerekirken 15, 16 13, 18 çıkıyordu ve mühendislerimiz bunu reddetti. Ben de o dönemde satışlar sıkıştırıyor, acele bir şekilde bir mühendis olarak oturdum bir aks puan hesaplarını yaptım, denemelerini yaptım ve baktım ki; 22 yerine 16 kurtarıyor. Sonra bunu üniversiteye gönderdim, incelediler ve doğru yaptığımı söylediler, akademik bir çalışma yapmış oldum. Bu parçaları taktığımız traktörleri 15 sene kontrol ettik bir tane kırılan olmadı.
300 MAKİNE GELİŞTİRDİ
Bu alanda 42 yıl emek vermiş ve başarılı işlere imza atmış biri olarak, ülkede o günlerden bugünlere neler değişti, şimdi Türkiye’nin durumu ne?
Memleketin o sanayi döneminden bu safhaya gelişinin hikayesidir bu anlattıklarım. Biz traktörün arkasına takılan ekipmanları da üretiyorduk. Traktör kolluğu, mivzerler, tırmıklar vs. onları da imal ettik. Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü yaptığım zaman 200, 300 makine geliştirdim, örneğin pancar sökme aletini ilk defa biz yaptık. Bizim yaptıklarımızı daha sonra karma ekonomiye uygun olarak özel sektör geliştirmeye başladı. Ben Avrupa’yı gezdiğimde tarım makinalarının üretimini görmüştüm, biz o zamanlar sıfırdık. Sonra şimdi baktığımızda tarım makinaları ve traktör üretiminde Avrupa’ya ulaşmış hatta bunu geçmişiz. Yurtdışına ihraç yapacak bir teknolojiye ulaşmışız. Benim yaptığım işlerin daha mükemmellerini yapmaya başladılar. Türkiye’nin her yerinde tarım makinası üreten firmalar çoğaldı. Bu alanda Türkiye çok yol kat etti, Avrupa’yı geçtik.
 

Editör: TE Bilişim