Türk Harb İş Sendikası Eskişehir Şubesi üyeleri, Türk-İş’in hükümetle imzalanan toplu sözleşmeye tepki göstererek Türk İş’in emanete sahip çıkmadığı ifade edildi. Sendika binası önünde basın açıklaması yapan Türk Harb İş Sendikası Şube Başkanı Hasan Atak, anlaşmayla ücreti 3 bin 500 liranın altında olan işçiye 150 lira iyileştirme, tüm işçilere ise bu yıl ilk 6 ayı için yüzde 8, ikinci 6 ayı için yüzde 4, 2020'nin ilk ve ikinci 6 ayı için yüzde 3'er ve enflasyon farkı oranında zam yapılacağını hatırlattı. Türk Harb İş Sendikası Eskişehir Şubesi olarak anlaşılan bu teklifi onay vermelerinin mümkün olmadığını ifade eden Atak, “Görüşmeler başladığında Türk-İş, tüm işçilerin maaşlarına seyyanen 300 TL üzerine yüzde 15 zam istemişti. Yani kamuoyuna yansıtıldığı gibi ilk altı ay için sadece yüzde 15 değil toplamda yaklaşık yüzde 25 zam istenmişti. Enflasyonun yıllık %20 ye yaklaştığı bir dönemde istenen zam oranının çalışanların refah seviyesine artıracak bir düzeyde olmadığı halde Hükümet bunu bile fazla bulup karşı teklifi % 5 olarak masaya getirdi ve %8 oranında anlaşıldı. Yıllardır hem üretirken hem tüketirken ağır vergi yükü altında ezilen çalışanlar için çalışma hayatımızdaki ortam her geçen gün geriye giderken, emeği ile geçinenlerin sadece çağdaş yaşanılabilir bir hayat istedikleri bu dönemde hükümet maalesef çalışanları hafife almış neredeyse yok saymıştır. Bizler açısından üzücü olan ise bunu bizzat örgütlü olduğumuz Türk İş’in eli ile yapmış olmasıdır” dedi. “Türk –İş Kamuda çalışan ve TİS kapsamında olan yaklaşık 200 bin işçi adına hükümetle anlaşarak yine yapmıştır yapacağını” diyen T.Harb İş Sendikası Şube Başkanı Hasan Atak şunları söyledi: “Vergi diliminin %15 de sabit tutulma vaatleri, reel anlamda enflasyona ezdirmeme sözleri tutulmamış hatta bugüne kadar kazanılmış haklarda geriye götürülmüştür. Varılan anlaşma işçi sınıfına hakaret ve saygısızlıktır. Daha iki gün önce grev ve mücadele diyenler ne olmuştur da bu rakamlara evet demiştir? Hükümetin 220 günde Türk İş ile sadece 3 defa görüşme yapması hükümetin işçi konfederasyonunu dikkate almadığının bir göstergesi değil midir? Türk İş Genel Başkanın hem siyaset üstüyüm demesi hem de “zam oranını Cumhurbaşkanı görüşerek aldık, yoksa bunu da vermeyeceklerdi” demesi içine düştüğü açmazın ve teslimiyetin yansımasıdır. Türk İş işçiler tarafından kendisine emanet edilen hakları ve hukukları koruyamamıştır. Bu sözleşme süreci göstermiştir ki Türk -İş kurum olarak saygınlığını ve yaptırım gücünü kaybetmiştir. Yıllardır partiler üstüyüm diye diye işçilerden çok uzak noktalara savrulan, her zaman ve daima işçiden yana taraf olmak zorunda olan artık Türk İş kendini sorgulamalıdır. Sendikalar üyeleri ile birlikte güçlüdürler. Kendi tabanından güven alırlar kimseden icazet almazlar alamazlar. Son 20 yıldır “kıdem tazminatı kırmızı çizgimizdir” den başka açıklama yapamayan Türk İş Genel Merkez Yönetimi miatlarını çoktan doldurmuşlardır. Türkiye’de Kişisel çıkarlarını sınıfsal ortak çıkar ve kazanımların önüne koyan ilkeli sendikacılık anlayışını terk eden bu zihniyetin değişmesi artık şart olmuştur. Bu sürecin ‘işçilerin ve çalışanların hakkına net bir saldırı’ olduğunun bilincinde olarak sendikaların, sendikacıların ve tüm demokratik örgütlerin ortak ve birlikte mücadelesinin güçlü bir sese dönüşmesi için tüm olanakların sonuna kadar kullanılması zorunludur. Türk Harb İş Sendikası olarak tüm emekçi dostlarına buradan seslenmek istiyoruz hepimizin görevi, bu tehlikeli yaklaşıma karşı kitlesel tepkilerimizi ortak, sürekli ve etkili olarak dile getirmektir. Biz ülkenin güvenliği için gece gündüz demeden, gerektiğinde sınırlarda çadırda kalarak çalışan savunma sanayi işçileriyiz. Biz gerçek enflasyonun altında zam alan, aldığı tüm zammı da vergi olarak devlete geri ödeyen emekçileriz. Türk İş ile Hükümet arasında varılan anlaşmayı da Türk İş in bu tutumunu da kabul etmiyoruz. Hükümetin masasına oturan değil Hükümetle masaya oturan, emekçilerin hak ve hukuklarını gerçek manada koruyan, sınıfsal bir duruşu olan Türk İş istiyoruz. Türk Harb İş Sendikası Eskişehir Şubesi olarak konuyu her platformda gündeme getirip her türlü demokratik mücadeleyi göstereceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz.”