Milliyetçi Hareket Partisi Eskişehir Milletvekili Metin Nurullah Sazak, TBMM Genel Kurulunda, 2020 Yılı Bütçe görüşmeleri kapsamında şahsı adına söz aldı ve “Türk kimliğinin bu sınırlar içinde yaşayan birey için büyük bir şeref” olduğunu hatırlattı.

MHP ve AK Parti sıralarından alkışlar alan konuşmasında devletlerin sistemler ile değil birlik ve beraberlik ruhuyla ayakta kaldığına dikkat çeken MHP’li Sazak, “millet kavramı halkları bölünerek, aile kavramı kadın-erkek, eşit ya da eşitsizliğe indirgenerek, mezhep tartışmalarıyla, hassas dini kutsallar yıpratılarak bütün bölünmeye, parçalanmaya ve yok edilmeye çalışılmaktadır” dedi.

Son dönemlerde mecliste kürsü dokunulmazlığı adı altında yapılan konuşmaların içeriğine değinen Sazak, meclisin kuruluş şartlarını hatırlatarak “Kurtuluş mücadelesinin verildiği, hainlerin içeride ve dışarıda cirit attığı o dönemde de Mecliste en az bugünkü kadar farklı fikirler mevcuttu fakat ülkemizi bölme emellerine çok yakında ulaşacağına kendince emin hainler bile o dönemde bu derece açık niyetlerini bir de bu kürsüde ifade edecek cürette değildi” ifadeleri ile muhalefete sert tepki gösterdi.

EŞİTLİK YA DA EŞİTSİZLİK BÖLGELERE GÖRE UYGULANMAMIŞTIR

"Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye halkına Türk milleti denir. Buradan anlaşılacağı gibi bu coğrafyada yaşayan herkes Türk milletinin bir mensubudur; sınıfsız, ayrıcalıksız, kaynaşmış bir kitle olarak menfaatte ve mukadderatta bütündür” vurgusu yapan Sazak, “kuruluşundan bugüne kadar hiç kimseye ‘bu memleketin zencisi’ muamelesi yapılmamıştır. Fırsat eşitliği ya da eşitsizliği, adalet ya da adaletsizlik bölgelere göre uygulanmamıştır” değerlendirmesi yaptı.

İLKELER 6 OKLA TASVİR EDİLEREK SEMBOLLEŞTİ

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda Mustafa Kemal Atatürk tarafından altı ilkenin benimsendiğinden bahseden Sazak, ilkeleri altı ok ile sembolleştirerek kullananlar için “Kuruluş dilekçesini Kurtuluş Savaşı'nda meydanlarda verdik diyenlerin bu ilkelerden bihaber olduğu, bu okların da yaylarından çıktığı bellidir, kimlerle birlikte olunduğu ve hangi hedeflere gittiği ne yazık ki meçhuldür. Ayrıca bu ilkeler doğrultusunda hiçbir kayda ve şarta bağlı olmadan halka verilen egemenlik hakkıyla memleketin her bölgesinden seçilip halkı temsilen gelen ve her türlü imtiyazlardan faydalananların "kürsü dokunulmazlığı" adı altında profesyonel hitabet yeteneklerini kullanarak, hazır metinlerden iyi çalışılmış ezberleriyle mensubu oldukları milleti reddederek devletin bütünlüğüne kastetmeye, kin kusmaya, ‘halklar’ diyerek, ayırarak bölücülük yapmaya hakları yoktur. ‘Ya istiklal ya ölüm.’ diyerek canını ortaya koyan bu millete, bu devlete Meclis çatısı altında hakaret edip ipleri tutanların ideolojilerine hizmet etmek amacıyla infial yaratmaya kimsenin cüreti olmamalıdır” ifadelerini kullandı.

ZULÜM, ADALETSİZLİK, EŞİTSİZLİK, AYRIMCILIK VARSA BURAYA NASIL GELDİNİZ?

Meclis çatısı altında toplumsal asayişi ihlal edici konuşmalar yapan vekiller olduğunun altını çizen Sazak, “savunduğunuz zulüm, adaletsizlik, eşitsizlik, ayrımcılık ve mağduriyetler varsa Türk Anayasası'nın her bir Türk vatandaşına tanıdığı seçilme hakkını kullanmadan hangi yoldan ve hangi güçle buraya geldiğinizi öğrenmek isterim” dedi. Sazak sözlerinin devamında muhalefet vekillerinin konuşmalarının ülkenin kimyasına uygun olmadığını “sosyal medyada nasıl tıklanırım kaygısı taşıyan içi boş popülist söylemlerdir, argo tabiriyle tribüne oynamaktır” ifadeleri ile belirtti.