Halk arasında felç olarak bilinen inme, dünya genelinde kanser ve kalp hastalıklarından sonra en fazla ölüme yol açan sağlık sorunu olarak öne çıkıyor. Öyle ki ABD’de yapılan bir araştırmaya göre her bir dakikada bir kişi inme geçiriyor, her üç dakikada bir kişi bu nedenle yaşamını kaybediyor.

Ülkemizdeki sayı da tüm kazaların yol açtığı ölümlerin iki katından daha fazla. Türkiye’de her yıl 40 bin kişinin inme nedeniyle hayatını kaybettiğine işaret eden Acıbadem Eskişehir Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Arzu Aldemir, “İnmenin görülme sıklığı değişen yaşam koşulları, obezite ve uzayan ortalama yaşam süresine bağlı olarak artıyor” diyor. Dr. Arzu Aldemir, inme belirtilerini dikkate alarak ilk 4-6 saat içinde doktora başvurmanın hayati önem taşıdığını vurguluyor.

Beyne giden kan akımının aniden azalması veya durması sonucu beyin hücrelerinde dakikalar içerisinde gelişen kalıcı fonksiyon kaybı ile ortaya çıkan nörolojik tablo, inme olarak tanımlanıyor. Etkilenen beyin bölgesine göre görme, hafıza, konuşma, kas gücü, duyu ve denge bozuklukları görülebiliyor. Nöroloji Uzmanı Dr. Arzu Aldemir, tüm inme vakalarının yüzde 80’inin beyin damarlarının tıkanmasına bağlı olarak gelişen iskemik inme olduğunu belirterek “Geriye kalan durumlarda da beyin damarlarının yırtılıp beyne kan boşalması sonucu gelişen hemorajik inme görülüyor” diye bilgi veriyor. Beynin beslenmesinin geçici olarak bozulduğu durumlarda geçici iskemik atak ortaya çıkıyor. 24 saatten kısa sürede kendiliğinden düzelen bu durumun, ileride gelişebilecek inmelerin habercisi olması sebebiyle önem taşıdığını belirten Dr. Arzu Aldemir, “Türkiye’de inme nedeniyle hayatını kaybeden kişilerin sayısı yılda 40 bine ulaşmıştır. Bu sayı, bütün kazaları dikkate alsak bile, kazalar nedeniyle hayatını kaybedenlerin iki katından fazladır” diye konuşuyor.

Risk grubuna girenler dikkat etmeli

Peki, kimler inme açısından risk altında? “Yüksek kan basıncı, diyabet, kalp hastalıkları, sigara ve alkol, kelosterol ve kan yağının yüksekliği, ileri yaş, ailede inme geçiren kişi olması, yetersiz fiziksel aktivite ve obezite riski artırıyor” diyen Dr. Arzu Aldemir, inme belirtileri hakkında şu bilgileri veriyor:

“Vücudun genellikle tek tarafında uyuşma, güç kaybı, konuşma, anlama bozukluğu, görmede bozulma, denge kaybı, yürüme güçlüğü, ani ve şiddetli baş ağrısı gibi belirtilerin biri veya birkaçı aniden gelişmişse, inme geçiriyor olabilirsiniz. Erken müdahale edilebilmesi için en kısa zamanda bir hastaneye başvurmanız gerekir.”

İnme tanısı nörolojik muayene, tomografi ve MR gibi görüntüleme yöntemleri ile beynin görüntülenmesi, kan testleri ve kalbe yönelik EKG ve EKO incelemelerinin ardından konuyor. İnmeye doğru zamanda ve uygun tedavi yöntemleri ile müdahale edilememesi halinde sakatlık ve ölümlerin meydana gelebildiğini kaydeden Dr. Arzu Aldemir, “İnme tedavisi; akut inme tedavisi, rehabilitasyon ve tekrar eden inmeleri engelleyici korunma tedavileri olarak üçe ayrılıyor. Bunlardan en önemlisi, inmenin geliştiği ilk saatlerde yapılan damar açıcı, pıhtı eritici tedavilerdir” diyor.

Akut inme tedavisinde önemli olan zaman

Damar tıkanıklığına bağlı gelişen inmelerde damar açıcı tedavi için ilk 6 saat, pıhtı eritici tedaviler için ilk 4.5 saat kritik önem taşıyor. Bu süreler aşılmamışsa ve tetkiklerle beyindeki ana atardamarlardan birinde tıkanıklık tespit edilmişse girişimsel radyoloji yöntemleri uygulanıyor. Kasıktan veya el bileğinden girilerek beyindeki tıkalı damarın içindeki pıhtı, kateterler yardımıyla dışarı çıkarılıyor ve kan akımının normale dönmesi sağlanıyor. Uygun olan hastalara uygulanan akut inme tedavisinde tam veya tama yakın düzelme ihtimali bulunuyor. İnmenin üzerinden geçen zamanın fazla olması ya da kişinin başka sağlık sorunları nedeniyle bu işleme uygun olmaması halinde kan sulandırıcı tedaviler, kolesterol, şeker, tansiyon kontrolü sağlayan ilaçların uygulanması hastaların iyileşme oranlarını artırıyor. Kanamaya bağlı gelişen inmelerde erken dönemde iyi tansiyon kontrolü ve bakım, gereğinde ameliyat ile yine hastaların düzelme oranları artıyor.

Rehabilitasyon ve korunma

İnme hastasının kaybettiği güç, denge, konuşma gibi fonksiyonlarının yeniden geliştirilebilmesi için rehabilitasyon tedavileri uygulanıyor. Hastanın tekrar inme geçirmemesi için ilaç tedavisi ve yaşam tarzı değişikliklerinin planlanması gerekiyor.