Anadolu Üniversitesi Atatürkçü Düşünce Kulübü tarafından gerçekleştirilen “Mavi Vatan ve Türkiye’nin Jeopolitik Rotası” isimli konferans Öğrenci Merkezi Salon 2016’da gerçekleştirilirken, konferansa Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz konuşmacı olarak katıldı.

Düzenlenen konferansta denizciliğin önemine vurgu yapan ve ülke güvenliğinin denizlerden başladığını ifade eden Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz, “Türkler tarih boyu çok büyük yeteneklerine rağmen denizleşemediler bunun en önemli nedenlerinden biri kapitülasyonlardır. Venedik, Fransa, İngiltere ve Hollanda başta olmak üzere 10 ülkeye tanınan kapitülasyon hakları sadece ekonomik zarar vermedi aynı zamanda Türklerin denizcileşmesini ve denizciliğin halk ve devlet aygıtında gelişmesini de engelledi” ifadelerini kullandı.

“Donanmaya sahip olmak jeopolitik bir zorunluluktur”

Yaşanan teknolojik gelişmelerin ülkelerin sahip olduğu deniz sınırlarını daha da önemli hale getirdiğini vurgulayan Emekli Tümgeneral Gürdeniz sunumunda, “Artık deniz tabanları ulaşılmaz değil, denizlerin en derin noktalarından dahi petrol ve doğalgaz çıkarmak mümkün. Bu durum ülkelerin deniz sınırlarını eskiye nazaran daha önemli hale getiriyor. Türkiye’nin güvenlik ve refahı, çevrelendiği denizlerle iç içedir. Bulunduğu yarımada coğrafyası ile Türkiye bir deniz ülkesidir. 21’inci yüzyılın gerektirdiği yetenek ve teknolojiye sahip, dünyanın bütün okyanus ve denizlerinde harekât yapma yeteneğinde ve gücünün temelini ulusal sanayiden alan bir donanmaya sahip olmak seçenek değil jeopolitik bir zorunluluktur. 780 bin kilometre kare karasal yüzölçümü yanı sıra 460 bin kilometre kare mavi vatan büyüklüğüne sahip ülkemiz bir bütündür. Denizlerimiz anavatanımızın devamıdır. Fatih sondaj gemimizin mart ayında yaptığı ilk sondaj mavi vatana Türk Bayrağı’nın dikilmesidir” ifadelerine yer verdi.

“Hiçbir ulus denizci doğmaz”

Denizciliğin öğrenilen bir durum olduğunu ifade eden Emekli Tümamiral Gürdeniz, “Günümüzde deniz güvenliği eski dönemlere nazaran çok daha önemli olacak çünkü sizin nesliniz bize göre denizlerden çıkan doğal kaynaklara daha bağımlı durumda. Yeraltı kaynakları gibi, deniz ürünleri ve suya olan bağımlılıkta aynı şekilde eskiye oranla daha önemli hale gelmiş durumda. Hiçbir ulus denizci doğmaz ancak bu alışılacak bir durumdur. Halkımız bilinçlendikçe, denizin ve denizciliğin önemi anlatıldıkça, dünyanın en güzel iklim kuşağında bulunan ülkemiz denizcilik noktasında çok daha iyi noktalara gelecek” diye konuştu.

“Bizim neslimiz sizleri mavi vatanla buluşturdu”

Jeopolitik önemi açısından dünyadaki en nadir ülkelerden birine sahip olduğumuzu ifade eden ve ülkenin savunması için deniz gücünün önemine dikkati çektiği konuşmasında Emekli Tümamiral Gürdeniz ayrıca şunları söyledi:

“Donanmasızlık, istilacı güçler karşısında savunmasız olmaya yol açar Mustafa Kemal’e ‘ben size ölmeyi emrediyorum’ sözünü söyleten işte o dönemlerde yaşanan imkânsızlıklardır. Savaşlar kan ve demir üzerinde cereyan eder, ülkemiz tarihin her döneminde vatanı için canını feda eden insanların ülkesi olmuştur. Ancak demir noktasında yani maddi unsurlar ki özellikle en gelişmiş donanımlara sahip ve yetenekli bir donanmaya sahip olmakta en az bu kadar önemlidir. Bizim neslimiz sizleri mavi vatanla buluşturdu, sizin nesliniz çok daha iyi konumlara gelmemizi sağlayacak. Bugün Türk Donanması sayesinde bu kadar güçlüyüz, jeopolitik olarak temel bir aktör olan Türk Donanması ana caydırıcı güç olarak ülkemize yöneltilen tehditlere asla taviz vermemiştir. Türk gemileri tam 400 yıl sonra 2009‘dan itibaren Hint Okyanusuna indi, Türk gemileri sürekleri varlık göstermeye başladı, kendi savaş gemimiz ‘MİLGEM’ yapıldı ve son olarak Anadolu topraklarında yapılan ve kendi ürünümüz olan füzemize sahibiz. Bunlar, ülkemizin bağımsızlığı, egemenliği ve kendi başına karar verme yeteneğinde kuantum sıçramasıdır.”