Ulaşım İş Sendikası Genel Başkanı Cihad Koray,Tüvasaş, Tüdemsaş ve Tülomsaş’ın statülerinin fesih edilerek Türasaş adı altında bir araya getirilmesine karşı olduklarını söyledi.
TCDD‘nin, TCDD Taşımacılık A.Ş. haricinde diğer 3 Bağlı Ortaklığın (TÜVASAŞ,TÜDEMSAŞ ve TÜLOMSAŞ) hukuki statüleri fesih edilerek TÜRASAŞ adı altında bir araya getirildiğinin Cumhurbaşkanlığı kararnamesinde yer aldığını belirten Ulaşım İş Sendikası Genel Başkanı Cihad Koray, Sakarya’nın en önemli markası TÜVASAŞ artık yok olduğunu söyledi.
“Perşembenin gelişi Çarşambadan belli olur derler” diyen Ulaşım İş Sendikası Genel Başkanı Cihad Koray konuyla ilgili açıklaması şöyle:
“2019 yılında bu 3 kurumun bir çatı altında toplanacağı yer almıştı. Ancak beklenti yine TCDD’ nin bağlı ortaklığı olarak kalacağı yönündeydi. Ama öyle olmadı direk Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanlığına bağlı İDT (İktisadi Devlet Teşekkülü) olarak TÜRASAŞ adı altında bir araya getirildi. Hukuki Statüsünün TCDD nin Bağlı Ortaklığı değil de İDT olarak düzenlenmesi bu kurumların kamu hizmeti üretme yerine piyasa şartlarına göre faaliyet gösterecek kar marjlı kuruma dönüştürmüştür. En yenisi olan TÜVASAŞ ve TÜDEMSAŞ Yarım yüzyılı, Yüzyılı aşkın geçmişi olan TÜLOMSAŞ yıllardır ülkemizin çeken ve çekilen araç ihtiyacını karşılayan dışa bağımlı olmaktan kurtaran kurumlar olmuştur. En önemlisi de bu sektörde yer alan yerli ve yabancı firmaların fiyat belirleme inisiyatifini onlara bırakmamışlardır. Bu gün TÜVASAŞ da görev yapan Genel Müdüründen odacısına kadar Milli treni raylara koymaya, bu projenin gerçekleşmesinin sonuna gelinmesinin heyecanını yaşarken yarım asırlık kurumu yok etmenin maksadı nedir? Maksat bellidir; İDT Kamu Kuruluşlarını buharlaştırmanın en kolay yoludur. ‘Satacak KİT kalmadı, yenilerini kurup satalım’ Yapılmak istenen budur.
Satılabilecek KİT sayısı çok azaldı. İDT olanların çoğu satıldı. KİK’lerin PTT, TCDD gibi en büyükleri, daha önceleri çıkarılan yasalarla AŞ’ne dönüştürülmüştü. Bunları parçalayıp yeni şirketler kurup satacaklar. Elde kalan KİT’lerin satılmaya hazırlandığını; yenilerinin de satmak amacıyla kurulacağının göstergelerinden biri; yönetim kurulu üyeliklerine atanmak için konularında uzman olma koşulunun kaldırılmış olmasıdır. 5 üyeden oluşan TCDD Genel Müdürlüğü Yönetim Kurulu içersinde tek bir isim dahi TCDD Kökenli değildir. Belediye ve Karayolları kökenli isimlerden oluşmuştur. TCDD Taşımacılık AŞ de ise sadece 1 isim TCDD Kökenlidir. KİK olup da anonim şirket biçiminde yapılandırılmamış yalnızca iki kuruluş kaldı. Biri Kıyı Emniyeti, öteki Devlet Hava Meydanları İşletmeleri Genel Müdürlüğü. Yakında onlarda bir CB Kararnamesi ile önce AŞ’ye dönüştürülecek sonrada özelleştirmeye tabi tutulacaklardır.. Satılacak Mal bitti: yenilerinin kurulması gerekiyor. Zaten 233 sayılı KHK’yı bu amaçla değiştirdiler. Bir Cumhurbaşkanı kararnamesiyle hiçbir ilke, sınır, ölçüte uymak zorunda kalmaksızın, kamu sermayeli yeni anonim şirketler kurulabilecektir. Tıpkı Tank Palet fabrikası gibi elde kalan ülkenin zenginliği olan KİT’lerden birer parçayı koparıp özel sektöre devredilecektir. Yeni kurulan TÜRASAŞ Piyasa şartlarına göre faaliyet gösterecek bu sektörde yerli ve yabancı şirketlerle rekabet etmek zorunda kalacaktır. Bunlardan biri; Sakarya’ya raylı sistem araçları üretim tesisi de kurması için kendisine 571 000 500 TL teşvik verilen Ethem Sancak’ın BMC si yer alıyor.. Bu kurumlarda örgütlü işçi ve memur sendikalarının konuya yaklaşımı ve gösterdikleri tepkiler bulundukları üstlendikleri vizyon ve misyon ile yer ve temsil ettikleri kesimlere göre değişkenlik arz ediyor. Bu birleşmeye ve yeni hukuki statüye dönüşmelerine bu güne kadar karşı görüş bildiren sadece Ulaşım İş Sendikası olmuştur. Ulaşım İş Sendikası olarak bu birleşmeye karşıyız çünkü; Eskişehir, Sivas ve Sakarya illerinin en büyük ve tanınan markası ortadan kalkmasına, Hukuki statülerinin değişmesiyle Genel Müdürlük olan tüzel kişiliklerinin sona ermesine. Milli treni raylara koymak için büyük çaba sarf eden her pozisyonda bu kurumlarda görev yapan personelin emeklerinin değersizleştirilmesine, Bazı unvanlarda görev yapan (Genel Müdür, Genel Müdür Yardımcıları, Daire Başkanları, Hukuk Müşaviri, Teftiş Kurulu Başkanı gibi pozisyonlarda görev yapan kişilerin TÜRASAŞ’ a devredilen pozisyonlar içinde yer almamasından kaynaklı akıbetlerinin belirsizliğine, Müşavir ve Baş Uzman porsiyonlarında olan personelin Ankara da toplanması ihtimalinin yüksek olması, Her ne kadar işçi ve memur personelin tamamının yeni kurulan şirkete devredildiği kararnamede yer alsa da TÜRASAŞ’ın bazı işleri özel sektörle ortaklaşa yapabileceği göz önüne alındığında yaklaşık işçi, memur, taşeron 5500’i bulan personelin ne kadarını istihdam etmeyi sürdüreceğinin belirsizliği, Bu üç kurumun kendine ait işletme alanlarının olmaması açık, kapalı alanlar ile sosyal tesislerin TCDD’ye ait olması dolayısıyla TCDD’nin bu taşınmazların ne kadarını TÜRASAŞ’a devredeceğinin bilinmemesi, En önemlisi de TCDD nin Bağlı Ortaklığından çıkarılması sebebiyle sonraki sürecin tasfiye veya özelleştirme ile sonuçlanacağını düşündüğümüz için bu birleşmeye karşı duruyoruz. Şu an için en net görüntü; TÜVASAŞ, TÜDEMSAŞ ve TÜLOMSAŞ’ isimlerinin tarih olması ve bugüne kadar geçici unvanlar için şahların dalkavukluğunu yapan piyonlar ile, bulundukları pozisyonların devam etmesi yönünde siyasi iradenin karşısında devletin değil iktidarın emrinde hareket eden şahlar ve vezirlerin aynı kutunun içine konulmasıdır. Sendika olarak temsil ettiğimiz kesimlere yakın zamanda yaşamak zorunda kalacakları tehlikenin farkına varmaları için mücadele etmenin yanısıra, bu fabrikaların kurulu olduğu Sakarya, Eskişehir ve Sivas illeri dahilinde kamuoyunu da doğru şekilde bilgilendirmeye devam edeceğiz.”