“Dokuz gün sonra 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutlayacağız, 23-29 Nisan Çocuk Haftasında da çocuklarımız için birçok etkinlik gerçekleştireceğiz.

Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK’ün 23 Nisan’ı çocuklara bayram olarak hediye etmesinin altında yatan asıl neden, çocuklarımıza karşı ödevlerimizi göstermek istemesindendir.

Atatürk, birçok konuşmasında bizlere; çocukları her türlü ikmal ve istismardan korumak, beden ve ruhsal açıdan sağlıklı yetiştirmek, iyi eğitim olanakları sağlamak, milli, çağdaş ve bilimsel eğitimin olanaklarıyla geleceğe hazırlamak görevi yüklemiş ve vasiyet etmiştir.

            Ancak, Cumhuriyetimizin Kuruluşunun 100’üncü yılını kutlayacağımız günlere çok az kala, Atatürk’ün vasiyet ve talimatlarını yerine getirememenin, çocuklarımıza sahip çıkamamanın büyük üzüntüsünü yaşıyoruz.

            Çocuklarımızı iyi besleyemiyoruz. Et, tavuk ve balığı her gün tüketen çocuklarımızın oranı %12,7’dir. Dengeli ve yeterli beslenemeyen çocuklarımız, bedensel ve zihinsel gelişimlerini tamamlayamıyor.

Çocuklarımızı eğitemiyoruz: Eğitimde ve okulda olması gereken  280 bin 743 çocuğumuz eğitim dışında.   Eğitime devam edenlerin aldıkları eğitimin kalitesi ise ortada. Çocuklarımız, dünyadaki yaşıtlarıyla rekabet edemeyecek durumda.

Çocuklarımıza sosyal olanaklar sağlayamıyoruz. Son 12 ayda sinema veya tiyatroya gitmediği belirtilen 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı %40,1’dir. Çocuklarımız sosyalleşemiyor, sanatı öğrenemiyor, kültür seviyelerini geliştiremiyor.

Çocuklarımızı şiddetten koruyamıyoruz: Çocuklarımızın %75’i ev içinden okula, hayatın her alanında, anne babasından arkadaşına kadar herkesten şiddet görüyor. Şiddet, çocuklarımızın ruhsal gelişimini olumsuz etkilediği gibi onları da şiddete eğilimli hale getiriyor.

 

 

 

 

Çocuk işçiliği engelleyemiyoruz: Çocuklarımızın yaklaşık %20’si beden gücü gerektiren işlerde çalışmak zorunda kalıyor. Çocuklar çocukluklarını yaşamalı, oyun oynamalı, sokağa çıkmalı, ders çalışmalıdır.

Çocuklarımızı cinsel istismardan koruyamıyoruz: Adalet Bakanlığının 2021 yılı adli istatistiklerine göre “çocuğun cinsel istismarı” davalarının sayısı 29 bin 822 yani cinsel istismar davalarının %40,6’sı çocuğun cinsel istismarı davaları. Bu veriler seslerini duyduğumuz çocuklar sayesinde kaydedildi. Seslerini duyamadığımız, bu sayıların çok daha üzerinde istismara uğrayan çocuklarımız var. Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) her yıl yayımladığı Doğum İstatistikleri ve Çocuk İstatistikleri verileri, Türkiye’de 2021 yılında 7 bin 190 çocuğun doğum yaptığını belirtiyor. Son 20 yılda 15-17 yaş arası doğum yapan çocukların sayısı ise 548 bin 488 oldu.

Bu veriler, 1929 yılında Türkiye Himaye-i Etfal Cemiyetince kutlanan ilk çocuk haftasına katılan çocuklarımızın istekleriyle taban tabana zıttır.

Bu veriler ülkemiz için utanç vericidir.

Bu veriler Atatürk’ün bizlere emanet ettiği Cumhuriyet için yüz kızartıcıdır.

Bu verilerle, muasır medeniyetler seviyesine ulaşmak, refah, adalet ve mutluluk toplumu olmak mümkün değildir.

Çocuklarımız mutsuz.

Çocuklarımız umutsuz.

Çocuklarımızın sorunları, bizim öncelikli sorunumuz. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılının başlangıcında, çocuklarımızın sorunlarının milli ve beka meselesi temelinde ele alınması, bir kurtuluş mücadelesi kararlılığıyla problemlerin çözülmesi en büyük temennimizdir.

            Anneleri, babaları, öğretmenleri,, siyasetçileri; hep birlikte bu ayıptan arınmak için gayret göstermeye davet ediyor, bu vesileyle gözümüzün nuru çocuklarımızın Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutluyoruz.”

Editör: Mustafa YILDIRIM