“19 Mayıs 1919! Türk tarihi açısından bir dönüm noktası olmanın da ötesinde, bir var oluş ve şahlanış hareketinin de başlangıcı olmuştur. Bizler, Atatürk’ün Samsun’a çıkışını ve 19 Mayıs tarihinin önemini yeterince kavrayamaz isek, tarihimizin hiçbir dönemini anlamlandıramamış oluruz. Çünkü bu tarih, artık geri dönülmez bir yolculuğun ve bir başkaldırının da ilk adımlarıydı. Atılması gereken o, en önemli ve en karalı adım; daha sonra yazılacak, destansı bir kurtuluş ve temeli sarsılamayacak olan Büyük Türk Devletinin, meşakkatli ve çetin mücadelesinin zeminini hazırlamıştır. Bu destanın başkahramanı Büyük Atatürk, her zaman yol göstericimiz; hatırasına gölge düşürmeye çalışan herkeste hasmımızdır. Atatürk’e karşı olma ve tarihimizi yok sayma gafleti içinde olanlarla da yaşadığımız müddetçe mücadelemiz sürecektir. Ülkemizin; bugün içinde bulunduğu siyasi ve yönetimsel anlayış, Atatürk’ün öngördüğü ve gençliğimiz için hayal ettiği Türkiye’den tamamen uzak ve gelecek açısından endişe vericidir. Şehrimizde de yaşanan ve adeta iktidarın Türkiye için reva gördüğü yasakçı ve ötekileştirici anlayış, hepimiz açısından ibretlik bir durum olmuştur. Valilik kararıyla engellenmeye çalışılan festival üzerinden; gençlerimize isnat edilen eleştiriler, adeta suçlama niteliğinde ve mahiyeti itibariyle de yüz kızartıcıdır. Kamuoyunu adeta ikiye bölen ve belli bir kesimin, gençleri direk olarak kriminal eylemlerle itham etmesi kabul edilebilir bir durum değildir. Atatürk’ün, gençliğe hitabesinde; geleceği emanet edecek kadar güvendiği bir gençlik hayalinden, neredeyse bir asır sonra gelinen nokta; gençlere güvensizlik, yok sayma, hedef gösterme ve itibarsızlaştırma olmamalıydı. Eskişehir’imize hiç yakışmayan bu tür olayları dikkatle takip ediyor ve herkesi! 19 Mayıs ruhuna uygun davranmaya davet ediyorum. Bu duygu ve düşüncelerle, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramımızı en içten dileklerimle kutlar; tarihimize ve gençliğimize sahip çıkmanın ise birinci vazifemiz olduğunu bir kez daha hatırlatmak isterim”