Eskişehir’de yıllar önce geçirdiği trafik kazasında annesini ve yürüme yetisini kaybeden Gamze Gül, yaşadığı sıkıntılara ve doktorların "uğraşma, yürüyemezsin" demesine rağmen yılmayıp bir başarı hikâyesine imza attı. Tedavi gören Gül, ilk adımlarını atabilmenin heyecanını yaşıyor. 
Ailesiyle birlikte 2014 senesinde yaptığı bir yolculuk esnasında elim bir trafik kazası geçiren 19 yaşındaki Gamze Gül, kazada sinir hasarına bağlı olarak yürüme yetisini kaybetti. İlk başlarda vücudundaki hasar dolayısıyla hareket etmekte zorlanan Gamze Gül, ameliyatlarını gerçekleştiren doktorların ‘Boşuna uğraşma, yürüyemezsin’ demelerine de aldırış etmedi. Vakit kaybetmeden Fizyomer Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Tıp Merkezinde fizik tedaviye başlayan genç kız, yaklaşık 6 ay içerisinde tedavinin olumlu etkilerini görerek adeta hayata yeniden tutundu. Bu süreçte bazı sıkıntılar da yaşayan Gül, okuluna ara vermek zorunda kaldı. Çocukluğundan beri okuma aşkıyla yanıp tutuşan Gül, azmederek bir yıl sonra okuluna geri döndü ve eğitim gördüğü liseyi birincilikle bitirdi. Liseden mezun olduktan sonra üniversite sınavına giren Gül, hayali olan Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü kazanarak lisans eğitimine başladı. Gamze Gül, tamamen yürümeye başladıktan sonra farklı bölümlerde de eğitim almak istiyor. 

“Yattığım yerde bile hareketlerim kısıtlıydı” 
Yaşadığı zorlu süreci anlatan üniversite öğrencisi Gamze Gül, “Ailemle beraber bir trafik kazası geçirdim. Annemi kazada kaybettim, ablam ve babama bir şey olmadı. Çarpmanın etkisiyle ben omurga kırığı yaşadım ve buna bağlı sinir hasarı sonucunda şu an desteksiz yürüyemiyorum. Ama ilk uyandığımda böyle değildi tabii ki. O zaman oturmayı bile bilmiyordum. Yattığım yerde hareketlerim çok kısıtlı hatta yok gibiydi. Daha sonra ameliyatımı yapan doktorlar çok da umut vermek istemediler açıkçası. ‘Bir şey bekleyip hayal kırıklığına uğramayın’ gibi şeyler söylediler. Ama ben onları dinlemedim ve hemen fizik tedaviye başladım. Kazadan yaklaşık 6 ay sonra falan hareketlerim başladı. Hislerim yavaş yavaş gelmeye başladı. Daha sonrasında da sırasıyla oturmayı öğrendim ve kaslarım da güçlenmeye başladı. Şimdi de Eskişehir Fizyomer Tıp Merkezi’nde tedavi sürecim devam ediyor. Daha da iyi olacağımı düşünüyorum” dedi. 

“Okula gideceğim diye ağlıyordum” 
Geçirdiği ağır kazaya rağmen okumaktan vazgeçmeyen Gül, “Çocukluğumdan beri okula aşık bir insanım. Lise 1 bitti ben kaza geçirdim. Daha sonra bir sene kaydım dondurmak zorunda kaldım. Ama kaydımı dondururken bile ağlıyordum ‘okula gideceğim’ diye. Tabii gidemedim ve o sene benim için çok zor geçti. Daha sonra devam ettim ve lise 2,3 ve 4’te hep okul birincisiydim. Daha sonra üniversite sınavına girdim ve ilk senemde Edebiyat Bölümünü kazandım. İnsanın okumasının tek sebebi para kazanmak olmamalı. İnsanların kendilerini geliştirmeleri gerekiyor. Bu hayatta ancak şu şekilde mutlu yaşanabiliyor” diye konuştu. 

“Birçok insan Gamze’nin durumunda olduğunda hayata küsebiliyor” 
Gamze’nin yaşam azminin gençlere örnek olacağını ifade eden Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Tıp Merkezi Tıbbi Direktörü Doktor Türkan Tünerir, “Onun yaşam azminin pek çok gence örnek olacağını düşünüyoruz. Çok gayretli bir hastamız. Bu hem tedavisi boyunca gösterdiği gayretten hem de özel yaşamındaki azminden kaynaklanıyor. Birçok insan Gamze’nin durumunda olduğunda hayata küsebiliyor ve ‘Neden bu benim başıma geldi?’ diyebiliyor. Kenara çekilip yapabileceği şeyleri bile yapmaz hale geliyorlar. Gamze tam tersine inatçı ve başarılı birisi. Özellikle güçlükleri yenmeyi çok iyi biliyor. Birçok şeyi diğer arkadaşlarından daha güzel yapabiliyor ve ‘ben başaracağım’ diyebiliyor. Şimdi çok güzel bir aşamaya geldi. Artık cihazlarla ve çok az destekle yürüyebiliyor. Biz onun kendisini daha da geliştireceğini ve daha bağımsız hale geleceğini de düşünüyoruz” şeklinde konuştu. 
Fizyoterapist Mustafa Ümit Uysal, Gamze’yle ilgili şunları söyledi: 
“İlk başlarda oturamıyordu hatta yatak içerisinde hareketleri kısıtlıydı. Geldiğimiz noktada Gamze kendisi oturup kalkabiliyor, yataktan sandalyeye, oradan da bir başka ulaşmak istediği yere kendisi ulaşabiliyor. Dizlerini kilitleyebildiği için ayakta da durabiliyor. Küçük bir el desteğiyle de kendisi yürüyebiliyor. Geldiği nokta kendince gayet başarılı. Daha iyi olacağına inanıyoruz.”