Türk Harb-İş Sendikası Şube Başkanı Hasan Atak, 31 Mart Yerel Seçimlerinde görev alan, askeri işyerlerinde çalışan sivil işçilerden savunma istemesine tepki gösterdi. Atak'ın açıklaması şöyle; "Bilindiği gibi yerel seçimler 31 Mart 2019 tarihinde gerçekleştirilmiştir. Seçim sonuçlarının geride kalması ve ülke olarak önümüze bakmamız geren bir dönemde maalesef bu olmadığı gibi seçim sonuçları birçok tartışmayı da yanında getirmiş ve bu tartışmalar bir türlü bitmemiştir. Ülkemizin içinde bulunduğu sıkıntılar dikkate alındığında, özellikle biz işçi kesiminin içinde bulunduğu çalışma hayatımızda çözüm bekleyen kıdem tazminatı, kamu sözleşme görüşmeleri, işsizlik ve istihdam gibi sorunlarımız var iken ve bu sorunları aşmada birlik ve beraberliğe ihtiyacımız bulunurken yerel seçim sonrası işyerlerimizde yapılan bazı uygulamalar nedeniyle ana konulardan ve bu sorunlardan uzaklaşılmıştır. Özellikle Türk Harb İş Sendikası olarak örgütlü bulunduğumuz Savunma ve Güvenlik işkolundaki Milli Savunma Bakanlığı işyerlerinde seçim sonrası Mahalli İdareler seçimlerinde görev alan personellerin isim listeleri ve görevleri araştırılmaya başlanmış sandık numaraları ve siyasi partilerine kadar sorgulamalar yapılmıştır. Son aşamada askeri işyerlerinde çalışan üyelerimizin Askeri Ceza Kanunu kapsamında Askeri Şahıs sayıldıklarına ve bunun suç teşkil ettiği iddiaları ile savunmalar alınmaya başlanmıştır. Oysaki; Gerek 298 sayılı seçimlerin temel hükümleri ve seçmen kütükleri hakkında kanun gerekse 648 sayılı siyasi partiler kanunu siyasi partilere üye olamayacak kimseleri, kurullarda üye, müşahit ve temsilci olarak siyasi partiler tarafından görevlendirilemeyecek kimseleri açıkça anlatmış.
Anayasa Mahkemesi’de bu hususta MSB ve TSK kadro ve kuruluşlarında çalışan sivil personelin asker sayılmayacağına dair kararlar vermiştir. Ancak buna rağmen Milli Savunma Bakanlığı işyerlerimizde bugüne kadar bu soruşturmalar yapılmış ve halen devam etmektedir. Türk Harb İş Sendikası olarak üyelerimizin işçi statüsü ile herhangi bir siyasi partiye üye olmasını engelleyici yasak ve kısıtlama bulunmamaktadır. Aksine Sendikamız ve Kamuda örgütlü diğer sendika üyesi işçilerden parti teşkilatlarında görevli olanlar, İl Genel Meclisi, Belediye Meclis Üyesi ve muhtar olanlar, partilerin il ve ilçe teşkilatlarında görevli olanlar bulunmakta, partileri tarafından görev verilenlerde seçim sandıklarında görev almaktadırlar. Nitekim 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve ilgili kanunlarda herhangi bir yasak ve kısıt olmamasına rağmen sendikamız üyesi işçilerden sandık kurullarında görev alanlar ve bir siyasi partinin müşahidi ve temsilci olarak görevlendirilenlerin isimlerinin ve beyanlarının hatta savunmalarının alınmasının amacı anlaşılmadığı gibi yıllardır ülkemizde yapılan tüm seçimlerde aynı şekilde görev alınmasına rağmen ortada bir sorun olmamış iken özellikle 31 Mart seçimlerinde görev alınmasının sonrasında sorun haline getirilmesini doğru bulmadığımız gibi demokratik seçim ortamlarına zarar verdiği kanaatindeyiz.
Sonuç olarak başta Milli Savunma Bakanlığı olmak üzere yetkililere seslenmek istiyoruz; üyelerimizin 298 S. Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunun 26. Md.si, 2820 S. Siyasi Partiler Kanununun 11. Md.si, 211 S. Ic Hizmet Kanununun 115. Md.si ve Anayasa Mahkemesi Kararları gereğince; 4857 sayılı İŞ Kanunu'na tabi işçi olduğundan secim kurullarında, musahit, gözlemci olarak veya siyasi partilerde görev almalarında yasal bir engel bulunmamaktadır. Bu nedenle Türk Harb İş Sendikasının merkezi düzeyde Bakanlık başvurularının da dikkate alınarak üyelerimiz arasında dolayısıyla bulunduğumuz toplumda tedirginliğe yol açan ve hala seçim sonuçlarının tartışmalı durumunu bitirmeyen bu uygulamadan vazgeçilmesini, bir an önce gerçek ülke gündemine, çalışma hayatı gündemine dönülmesini talep ediyoruz. "