Toprağın binlerce yıllık hikayesi 10. kez yazıldı
Eskişehir’in en önemli sanat etkinliklerinden biri olan Uluslararası Eskişehir Pişmiş Toprak Sempozyumu 10. kez toprağın binlerce yıllık hikayesini sanatseverler ile buluşturdu.
Eski ETİ Fabrika alanında düzenlenen kapanış töreniyle sona eren 10. Uluslararası Eskişehir Pişmiş Toprak Sempozyumu yine çok renkli görüntülere sahne oldu. Törene Alman sanatçı Reinhard Keitel’in gerçekleştirdiği şov damga vurdu.
Sempozyum sanatçıları adına konuşmasını gerçekleştiren Hüseyin Özçelik Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç’a teşekkürlerini ileterek; “Sanatı o kadar benimsemişsiniz ki, o birleştirici ve mutluluk verici etkileri yüzünüze yansımış. Bu da halkımıza mutluluk veriyor. Sayın Bilgehan Hocam ve değerli akademisyen sanatçı dostlarım, teşekkürler bu güzel paylaşım ortamını sağladınız. Ve bizlere birikimlerimizi halkla paylaşma enerjisini verdiniz. Öğrencilerimize de teşekkürler. Sayın Eskişehir halkına ve organizasyon ekibi Belediye çalışanlarına da teşekkürler. Bizi bağrınıza bastınız. Ürettiklerimize mirasınızmış gibi sahip çıktınız. Kültür ve sanata olan desteğiniz uluslararası arenada bizleri güçlü kılacak yerlere getirdi, getirecek. Sayın katılımcı sanatçı dostlar teşekkürler, hoş geldiniz ülkemize. Ülkemizin değerli bir köşesinde, Eskişehir’de, ülke mirasımıza büyük değerler kattığınız için. Her şey sanat olsun, her şey sanatla olsun” şeklinde konuştu.
Sempozyuma yurtdışındna katılan sanatçılar adına bir konuşma yapan Çinli sanatçı Wang Shengli, “Öncelikle beni bu etkinliğe davet eden olan Prof. Bilgehan Uzuner’e ve Eskişehir Tepebaşı Belediyesi’ne teşekkür etmek istiyorum. Belediye Başkanımız Ahmet Ataç’ın çalışmalarımız sırasında birçok kez bizi ziyaret ederek, yaptığımız işe verdiği önemi göstermesi içimizi ısıttı. Adım Wang Shenglı. Çin seramik sanatı alanında öğretim görevlisiyim. Yaşadığım şehir olan Changchun’da Dünyanın en büyük heykel parkı bulunuyor. Eskişehir ise gördüğüm en büyük seramik heykeller şehri. Bu defa beni en derinden etkileyen şey, Eskişehir’de seramik eğitimine verilen önem oldu. Etkinliğe Türkiye’nin birçok Üniversitesinden öğrenciler ve asistanlar katılım sağladı. Genç arkadaşlarımız yoğun bir şekilde çalışarak hem işlerimize yardım ettiler hem de sanat tekniklerini öğrendiler. Türkiye’deki seramik sanatının geleceğine bu arkadaşlarım katkı sağlayacaktır. Anaokulu öğrencileri de dahil olmak üzere pek çok öğrenci etkinlik boyunca faaliyetlerimizi izledi. Sanırım Türkiye’deki Seramik sanatının geleceği çok parlak olacak” dedi.
Sanatçıların ardından konuşmasını gerçekleştiren Prof. Bilgehan Uzuner ise, “Daha önceki yıllarda bir Seramik Müzesi hayali kurardım. Bu hayali, dünyayı gezen birçok sanatçı arkadaşım ve dostum da doğal olarak kuruyor ve kurardı. Ama bu sempozyum bize sekiz ayrı parkta yaklaşık 140 büyük dev terracotta yapıtla zaten oluşturmuş oluyor. Tepebaşı Belediye binası, içindeki 30-40 yapıtla, bir kapalı müzeye dönüşüyor. Burası sanatçıların, hayatlarında çoğunlukla en büyük yapıtlarını ürettiği açık hava sergi salonu. Bu başarıda sanatçılarla birlikte asistanlar, deneyimli ekibimizin katkısı çok büyük. Bu alanda sergiler yaptık, konserler yaptık, sosyal çalışmalar yaptık. Tüm bu çalışmalarda yanımızda belediyenin gönülden çalışan ustaları, mesai dinlemeyen gönülden özverili çalışan emekçiler, asistanlar vardı. Günde sabah 8’den akşam gece 12’ye kadar mesai yaptılar. Bu, tüm hayatı kapsıyor, aynı sanat gibi. Bu büyük bir imece. Anadolu’ya özgü, bunun hep altını çiziyorum. Burada sergilenen, üretilen yapıtlarda hepimizin izi var, sadece sanatçılara ait değil bunlar. Tüm yapıtlar artık bizim. Başta bu özgür üretim zeminini hazırlayan Sayın Başkanımız Ahmet Ataç’a, tabi bu sanat ve kültür kentinin girişimini sağlayan değerli Yılmaz Hocamıza, burada bu modern kentte yaşayan tüm Eskişehirlilere, emeği geçen bizim sağ kolumuz olan güzel ekibimize, organizasyon komitesine, değerli üniversiteli arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Bu sempozyumun gelecekte Eskişehir’e dair başka bir sanat festivaline bir sanat zemini oluşturacağını düşünüyorum. Katkılarını esirgemeyen sponsorlarımıza çok teşekkür ediyorum. Burada bizi yalnız bırakmadınız. 15 gün boyunca burada değerli bir birliktelik oluştu. Bizde bir söz vardır “hayat bayram olsa” diye, biz de “hayat sempozyum olsa” diyoruz.
Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç kapanış gecesinde duygularını şöyle dile getirdi: Gelen sanatçılarımız çok önemli şeyler söyledi. Onların ardından konuşmak çok zor. Değerli sanatçılarımıza çok teşekkür ediyorum, ellerine sağlık. Eskişehir’i o kadar yücelttiler ki bu gurur bize uzun zaman ilaç gibi gelecek. Öğrenci kardeşlerimiz de çok emek verdi. Eskişehir’in kapıları onlara her zaman açık. Bilgehan Hoca sempozyumu bir imeceye benzetti. Çok doğru bir benzetme. Herkesin emeği var sempozyumda. Böyle bir emek olmasa, bir sanat projesi 10 yıl süremez. Birkaç yılda biter. Ama halkın desteklediği bir proje kesinlikle bitmez. İçeriği ise dünyaya örnek oldu. Sempozyum gerçekten çok üretken geçti. 10 sanatçı 24 eser üretti. Toplamda ise 140 eser oluştu. Bilimsel anlamda da toplamda 390 bildiri oldu. Bu sene ise Uluslararası Hakem ve Bilim Komitesi de bildirileri destekledi. Bu sene birçok etkinlik oldu. “Kent kültürü ve pişmiş toprak” konulu fotoğraf yarışması düzenledik. Down sendromlu çocuklarımızın ve mahallelerdeki kadınlarımızın pişmiş kaplarda yaptıkları yemek yarışmaları yapıldı. Yerel mutfağımızın örnekleri, bu yemek tariflerinde hayat bulacak. Çocuk atölyeleri oldu, torna yarışmaları oldu. Yerel üreticilerimizin oldu sokağımız da her gece dolup taştı. Konserler düzenledik. Sempozyum sonlandığı için gerçekten çok üzülüyoruz. Son günlerde bu eserleri Tepebaşı’ndaki belirlenen yerlere montaj etmeye başladılar. Tepebaşı adeta açık hava müzesi haline geldi.
Konuşmaların ardından sempozyuma katılan tüm sanatçılara, çeşitli üniversitelerden gelen asistan öğrencilere ve sempozyuma büyük katkı sağlayan sponsorlara teşekkür plaketleri takdim edildi.
Alman Sanatçıdan görsel şov
Kapanış töreni sonunda Alman sanatçı Reinhard Keitel, yaklaşık 1200 derecedeki fırını görsel bir şovla açtı. İzleyenlerin büyük heyecan yaşadığı gösteri sırasında sempozyumu yakından takip edenler ilk kez böyle bir ana tanık oldular. Gece, Özgenur Altaş'ın konseri ile son buldu.
Eserler ve bildiriler
Sempozyumda, ülkemizden ve yurt dışından katılan sanatçılar pişmiş topraktan özgün ve kalıcı eserler bıraktılar. 25 eser daha kazanan Tepebaşı Belediyesi böylece bir açık hava pişmiş toprak müzesine dönüştü. Bu güne kadar 10 sempozyumda 390 bildiri sunuldu.
SERGİ, KONSER, YARIŞMA
Sempozyum süresince sergiler, atölye çalışmaları, yemek, torna ve fotoğraf yarışmaları gerçekleştirildi. Aralarında Vedat Sakman ve Yeni Türkü gruplarının yer aldığı pek çok müzik grubu sahne aldı.
KATILAN SANATÇILAR
Bu yıl sempozyuma katılacak sanatçılar ve ülkeleri şöyle:
Burcu Karabey, Hüseyin Özçelik, Serdar Tekebaşoğlu, Selami Torun (Türkiye),
Reinhard Keitel (Almanya), Petra Lindenbauer (Avusturya),
Wang Shengli (Çin), Ariane A. Coissieux (Fransa),
Nato Eristavi (Gürcistan), Sayumporn Kasornsuwan (Tayland)
Yorumlar