CHP Eskişehir İl Başkan Yardımcısı Kazım Durur, 1 Mayıs İşçi Bayramı ile ilgili yaptığı değerlendirmede şu ifadelere yer verdi; "ABD’nin Chicago kentinde tekstil işçilerinin, sekiz saatlik çalışma talebi ile başlattığı mücadele ve eylemler sonrasında, 1 Mayıs 1886’da sendikalar ve emek örgütleri greve gitti. Çıkan çatışmalarda bir işçi hayatını kaybederken, birçok işçi yaralandı. 1 Mayıs sonrasında işten atmalar, baskılar yoğunlaştı ve olaylarla ilgili dört işçi önderi idam edildi. Albert PERSONS adlı işçi, özür dileme şartıyla affedileceğinin söylenmesi üzerine tarihe geçecek sözlerini söyledi: “Bütün dünya biliyor suçsuz olduğumu. Eğer asılırsam cani olduğumdan değil, emekçi olduğumdan asılacağım.” 

Bugünde milyonlarca insan dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını ile mücadele içerisindedir. ABD’de idam edilen ve 1977 Taksim Meydanı’nda katledilen işçi ve emekçilerle adeta aynı yazgıyı yaşamaktadır. Virüs mü? Açlık mı? İkilemiyle karşı karşıya kalan milyonlarca işçi, emekçi, esnaf, köylü, emekli ve işsizler, salgın ve salgının derinleştirdiği kriz karşısında ölüm ve yaşam arasında tercihe zorlanmaktadır.

 Binlerce insanın ölümüne sebep olan koronavirüs salgını aynı zamanda işçi sınıfını ve emekçileri işsizliğe mahkum etmiştir. Dünyanın en büyük ekonomisine sahip ABD’ de birkaç hafta içinde 26 milyon insan işsiz kalmış ve bu sayı hem ABD’de hem de dünyanın genelinde artarak devam etmektedir. Ülkemizde de yüzbinlerce esnaf işyerlerini zorunlu olarak kapatırken, milyonlarca yurttaşımız da işsiz kalmıştır. Diğer yandan sermaye düzeninin devamı için sefaletle boğuşan işçi sınıfı büyük fabrikalarda, atölyelerde, marketlerde, madenlerde, kargo şirketlerinde, tersanelerde ve şantiyelerde virüs tehdidine maruz kalmışlardır. Onlarca işçinin bir arada çalıştığı fabrikalarda artan virüs salgını nedeniyle üretime ara verildiği haberleri yaygınlaşmaktadır. Aynı zamanda üretimi devam eden işyerlerinde bulaşıcı hastalığa yakalananların sayısı artmaktadır.

Ücretsiz izin kullandırılan işletmelerin çalışanlarına devlet tarafından günlük 39 TL.sı Aylık 1.170 TL sı reva görülmektedir. Asgari ücret 2.324 TL, Açlık Sınırı 2.374 TL. olduğunu düşününce, çalışanlar açlığa mahkum edilmiştir.

Devletin “evde kal” çağrısı işçi sınıfını teğet geçmiş, kendini korumaya almış sınıf dışında milyonlarca işçi ve emekçi aç kalmamak, hayatta kalabilmek için ölümle yüz yüze bırakılmıştır.

Güvencesiz, ağır işçi sınıfındaki ev kadınlarının da içinde bulunduğu durum, gün geçtikçe daha da zorlaşıyor, her geçen gün evde şiddet haberleri artarak devam etmektedir.

Halka hizmet götürmeye çalışan belediyelerimiz haksız ve hukuksuz gerekçelerle engellenmekte, kayyum atamaları devam etmekte, kamuoyunu bilgilendirmekle görevli gazeteciler haber içeriklerinden dolayı tutuklanmaktadır.

Cumhuriyet Halk Partisi olarak yaşanan tüm bu olumsuzluklara rağmen işçi ve emekçilerin demokratik ve örgütlenme hakları başta olmak üzere, ücretli izin, tazminat hakları, çalışma şartlarının iyileştirilmesi, işten çıkarmaların son bulması için üzerimize düşen her çalışmayı yürüteceğiz. Zor koşullarda mücadele eden işçi ve emekçilerin sesine ses olacağız. İşçi sınıfının ve halkımızın içinde bulunduğu bu durum kader değildir.

1 Mayıs işçi sınıfının uluslararası birlik, dayanışma ve mücadele günü kutlu olsun."