Yaş ilerledikçe dişlerde sararma ve deforme ortaya çıkabiliyor. Bunların önüne geçebilmek için ağız ve diş sağlığına dikkat etmek gerekiyor. Diş fırçalama ve sağlıklı beslenme önlemlerin başında geliyor. Ekiz Clinic Kurucusu Ömer Ekiz, yaşlanmanın gülüşe etkisi, sağlıklı dişler için neler yapılması gerektiği ve anti-ageing diş hekimliği konusunda açıklamalarda bulundu.

Yaşlanma sürecinin gülüşü olumsuz yönde etkilediğini belirten Diş Hekimi Ömer Ekiz, yaşın ilerlemesiyle birlikte dişlerde sararma, diş kaybı, diş gıcırdatma gibi sorunların ön plana çıktığını ifade etti. Bu konuda anti-ageing diş hekimliğinin son derece önemli olduğunu belirten Ekiz, sözlerine şöyle devam etti: “Yaşın ilerlemesi, vücutta çeşitli sorunlara neden olabiliyor. Bunlardan en önemlisi, ağız ve diş sağlığını etkileyen durumlar. Dişlerde renk değişikliği, incelme ve boyutsal kayıplar meydana gelir. Bunun yanı sıra diş kayıpları ve eksiklikleri oluşur. Ayrıca diş gıcırdatma ile dişler eski sağlamlığını kaybeder. Bu tür durumlarda kişi, eski gülümseyişini de kaybeder. Anti-ageing diş hekimliği, birçok konuyu ele alan bir alandır. Yanak estetiği, kırışıklık, renk değişikliği gibi hususlar tıp biliminin diğer alanlarıyla birlikte ele alınarak yüz, bir bütün olarak değerlendirilir ve kişinin eski gülümsemesine ulaşması hedeflenir.”

“Yaşın ilerlemesi ile birlikte dişlerde sararma, diş kaybı gibi durumlar ortaya çıkıyor”

Vücudun zaman içinde yaşlandığını, bu yaşlanmaya karşı koyabilmek için her insanın çeşitli önlemler alabileceğini belirten Ekiz, “Biliyorsunuz yeterince uyur, sağlıklı beslenir ve egzersiz yapmayı ihmal etmezseniz; vücudunuzun sağlıklı kalmasını sağlayabilirsiniz. Tabii bu noktada gülümsemenizi de unutmamalısınız. Fakat gülümsemenin de zaman içinde yaşlandığını gözlemliyoruz. Bu süreci durdurmak hatta geriye çevirmek için ise çeşitli kozmetik uygulamalar uygulanabiliyor” şeklinde konuştu.

“Anti-ageing diş hekimliği son derece önemli ve kapsamlı”

Son zamanlarda ön plana çıkan anti-ageing diş hekimliği ile ilgili açıklamalarda bulunan Ekiz, “Anti-ageing’de temel olarak gülümseyişi olumsuz yönde etkileyen hususlara odaklanılıyor. Renk değişikliği, asimetri, dudak dolgunluğu; anti-ageing gibi konular diş hekimliğinin kapsamına giren konulardan bazıları. İşlemler öncesi hastanın tüm yüz yapısına ayrıntılı bir şekilde bakılması gerekiyor. Ardından, yaşa bağlı hasarın boyutu ön planda tutularak bu hasarı onarabilen çalışmalara odaklanılıyor. Diş hekimliğinde implant ve periodontal cerrahilerle birlikte gerçekleştirilen kozmetik diş hekimliği uygulamaları sonrasında hasta, istediği gülüşü elde edebilmektedir. Ayrıca bu tür uygulamalar sayesinde uygulamalarla kaybedilen dokular geri kazanılıp hastalar istediği sağlıklı ve estetik gülüşe ulaşabilmektedir. Bu nedenle özellikle son zamanlarda anti-ageing için yoğun bir talep olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim” diye konuştu.

Kaynak: iha