Eskişehir Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necdet Sağlam; Yeni Korono virüsün öğrettikleri ‘Türkiye’de yaşlı bakım sigortası zorunluluğu ve Almanya örneği’ ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Eskişehir Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necdet Sağlam konu ile ilgili yaptığı açıklamada, ‘’Tüm dünyayı etkisi altına alan ve pandemiye yol açan yeni tip koronavirüs enfeksiyonu; en çok 65 yaş ve üstü yaşlı nüfusu etkiliyor. Bu virüsten dolayı hayatını kaybedenlerin büyük oranı 65 yaş üzerindeki kişilerden oluşmaktadır. Türkiye’de Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre yaşlı nüfus olarak kabul edilen 65 ve daha yukarı yaştaki nüfus 2019 yılında sonunda 7 milyon 550 bin 727 kişi olmuştur. Yaşlı nüfus sayısı son 5 yılda yüzde 22 artmış ve 2019 sonu itibarıyla yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı ise yüzde 9,1 olmuştur. AB İstatistik Ofisi’nin (Eurostat) 2019 yılı verilerine göre; Türkiye yaşlı nüfus oranının en düşük olduğu ülkelerin başında ve Türkiye yaşlı nüfus oranına bakıldığında Avrupa’daki 41 ülke içinde 40. sıradadır. Ancak Türkiye’de yaşlı nüfus oranı artmakta, 65 yaş üzeri nüfusun toplam nüfusa oranının 2023 yılında yüzde 10,2’ye, 2050’de yüzde 20,8’e, 2060 yılında ise yüzde 22,6’ya yükselmesi beklenmektedir. Türkiye’de 65 yaş üzerindeki nüfusun çalışma çağındaki nüfusa oranı 2023 yılında yüzde 14,9’a, 2050’de ise 32,9’a yükseleceği tahmin edilmektedir. Görüldüğü gibi yaşlı nüfusun artmasıyla çalışma çağı nüfusunun bakmakla yükümlü olduğu nüfus gelecekte artacak ve üretken nüfusun payı azalacaktır’’ dedi.

Prof. Dr. Necdet Sağlam sözlerine şöyle devam etti;

‘’Türkiye’de toplam nüfus içerisinde yaşlı nüfus oranının artmasıyla birlikte bu kesimin sosyal hizmetlere ve korono virüs pandemisinde görüldüğü gibi yaşlı bakımına olan ihtiyacı daha da artacaktır. Bu doğrultuda, yaşlılara yönelik sağlık ve sosyal hizmet sunan kuruluş sayısı, bu hizmetlerden faydalanan kişi sayısı ve yapılan harcamalar önemli ölçüde yükselecektir. Türkiye 2020’de bütçesinde 65 yaş üstü yaşlılar ile bakıma ihtiyacı olan engelli vatandaşlar ve yakınları için 11,6 milyar lira ve engellilerin evde bakımına destek için 9,4 milyar liradır. Yaşlı bağımlı nüfus oranındaki artışın sosyal sigorta giderleri üzerinde baskı oluşturması, Sağlık bakanlığının yaşlıların iyi bakılmadığında kaynaklanan sağlık maliyeti ile yerel yönetimlerin ve sivil toplum kuruluşları ile ilgili diğer kurumların maliyetleri ile üst üste konulduğunda bütçeye çok önemli bir yük getirmektedir. Diğer taraftan, yaşlı bakımının önemli bir kısmı da aile fertlerine düşmekte ve bakım hizmetleri genelde yabancı bakıcılar tarafından yapılmaktadır. 2017 yılında 15.765 yabancıya, ev içi çocuk ve yaşlı bakımı için çalışma izni verilmiştir’.’

Prof. Dr. Necdet Sağlam, ‘’Gelişmiş ülkelerde bu sistem yıllardır uygulanmaktadır. Örneğin korono virüsten vaka sayısına göre en az ölümlerin olduğu Almanya’da temelde yaşlı bakım sigortasında eve dönük aile dostu bakım güvencesinin teminatı ve kurumsal bakım hizmetleri yer almaktadır. Almanya’da eve dönük aile dostu bakım güvencesinin teminatında; bakıcı aile fertlerinin sosyal güvenlik yardımı ve bakıma muhtaçların sosyal güvenliği ve bakım yardımı, evde bakımı kolaylaştıracak araç-gereç yardımı ve mimarî destek olmak üzere 3 farklı yardım vardır. 2017 yılında hükümetçe açıklanan yaşlı bakım sigortası uygulamasının bir an önce hayata geçirilmesi ilgili kurumların bütçesi üzerinde önemli bir tasarruf sağlarken, ülke içinde önemli bir tasarruf sağlayacaktır. Ayrıca özel sektörün huzurevi ve bakım hizmetlerine ait tesisler kurmasıyla ekonomiye katkı yapacak ve ilgili bölümden mezun gençlere yeni istihdam kapısı açacaktır. Yaşlık bakım sigortası işsizlik sigortasında olduğu gibi işçi ve işverenden yaklaşık brüt gelir üzerinden yüzde 1-2 prim kesintisi ile hayata geçirilebilecektir. Unutmayalım ki, tüm insanlar yaşlanacak ve bakıma muhtaç olacaklardır. Yaşlı bakım sigortası sistemi korona virüs gibi pandemilerin olduğu dönemlerde yaşlılara ve ekonomiye en büyük katkıyı sağlayacaktır.