6 Şubat 2023’te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremler 11 ilde büyük yıkıma neden olurken depremin haber alınmasının ardından bölgeye ülkenin farklı noktalarından aram kurtarma ve yardım ekibi sevk edilmişti. O ekiplerden biri olan Eskişehir’den yola çıkan Odunpazarı Belediyesi Arama Kurtarma Ekibi, 38 kişiyle depremin ilk saatlerinde bölgeye intikal etti. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD) koordinesinde çalışan ekipler arama kurtarma çalışmalarından sonra de am eden konteyner kenti kurulumu dâhil sahada toplamda, 67 gün boyunca görev yaptı. OBAK ekibini derinden etkilendikleri enkaz bölgesinde 18 vatandaşı yıkıntılar altından çıkarmayı başarmıştı. Ekibin en akıllarında kalan operasyonun beşiz kardeşlerden dördü cansız bir şekilde enkazdan çıkardıkları operasyon olduğunu belirttiler. Dorlion Arama Kurtarma ekibi de OBAK gibi deprem bölgesinde, enkazdan vatandaşları çıkarmak için çaba gösterdi. Birçok arama kurtarma çalışmasında görev alan ekipler, hayatları boyunca karşılaştıkları en zorlu arama kurtarma çalışmasının 6 Şubat’taki depremler olduğunu ifade etti.
“Bizde büyük etkiler bıraktı”
Odunpazarı Belediyesi Sivil Savunma Amiri ve OBAK Ekip Lideri Ercan Temel 6 şubatta yaşadıklarını şöyle anlattı;
“Biz sabah saat 04.20’de haber aldık. Hemen ekibimiz toplandı. Yaklaşık 38 kişi iş makinelerimiz, kepçelerimiz ve kamyonlarımızla beraber Belediye Başkanı’mız Kazım Kurt’un talimatıyla yola çıktı. Önceki görev yerimiz daha sonra Hatay olarak güncellendi. Hatay’a sabah saat 05.00’da giriş yaptık. Hemen AFAD tarafından görevlendirilerek Fuat Koku Sitesi ve çevresindeki 8 binaya görevlendirildik. Gittiğimizde kendi ekibimiz 18 vatandaşımızı canlı, 79 vatandaşımızın cansız bedenini enkazdan çıkarttı. Bazıları bizde büyük etkiler bıraktı. Örneğin ilk çıkarttığımız beşizler vardı. Dördü yaşarken birisi ölmüştü ve en son çıkarttığımız arkadaşların bayağı uğraştığı Eylül vardı. O da bizde büyük etkiler bıraktı. Beşizler binanın arka tarafında Suriyeli bir ailenin çocuklarıydı. Kolon arkasında kalmışlardı. Oraya yaklaşık 7 buçuk saatlik çalışma sonrası ulaştık. Eylül’de ise, aslında Eylül’ü erken bulduk. Yaşadığı ve konum olarak rahatta olduğu için önceliğimiz başka bir canlıdaydı. Önce onu çıkarttık, Eylül için yaklaşık 2 buçuk saat sonra çalışmaya başladık ve 6’ncı saatte çıkarttık. Durumu iyi, hepsiyle görüşüyoruz ve durumlarını kontrol ediyoruz. Ülkemizde inşallah böyle bir deprem tekrar olmaz. Çünkü insanların cansız bedenlerini çıkartmak herkese acı verdiği gibi bize de veriyor. Bizim görevimiz evet, biz bu iş için eğitim alıyoruz ama inşallah bir daha olmaz. Olursa da yıkım olmasın diyelim.”
“Yardım bekleyen insanların durumunu gördük”
Bölgede uzun süre çalışma yapan Dorlion Arama Kurtarma ekibinin Genel Sekreteri Arif Necmi Türe, “İlk ulaştığımız yer Adana’daydı. Adana’da maalesef 2’nci kez meydana gelen yani 6 Şubat 13.24’teki depremde yıkılan binada girilmemesi gereken binaya giren vatandaşların kurtarılma çalışmalarına katıldık ama maalesef 12 vatandaşımızı ex olarak aldık. Adana’dan hareket edip Adıyaman’a vardığımız zaman gördüğümüz manzara ekibimizi çok etkiledi. Orada Adana ile kıyaslanamayacak kadar büyük yıkıntılarla karşılaştık. Çaresiz olan ya da yardım bekleyen insanların durumunu gördük. Gittiğimiz ilk saatten itibaren koordinasyonu kurarak çalışmalara başladık. Yaklaşık 6-7 gün boyunca da Adıyaman’da aralıksız 24 saat esasına göre hem dernek başkanımız Abdullah Aydıngör’ün ekip liderliğinde hem dernek başkan yardımcımız Ümit Avcı’nın ekip liderliğinde çalıştık. Mutlaka etkilendik ama o çalışmalar esnasında duygusal olmaya yer yok. Bunun farkına ne zaman vardık, çalışmalar tamamlandığında. O zaman o üzüntüyü daha derinden hissediyorsunuz. Mutlaka etkilendiğimiz olaylar da oldu. Yeni bebekleri olan bir ailenin canlı olabileceğini düşünerek günlerce çalıştığımız bir bina vardı. Maalesef onları binalarının önünde araçlarının başında buldu arkadaşlarımız. Bu bizi derinden üzdü” dedi.
“1 ay bunun etkisinden kurtulamadım”
Yine Dorlion Arama Kurtarma ekibinden Sami Özer ise yaşadığı duygusal anlar hakkında, “Adıyaman’da enkazdan en son çıkarttığımız vatandaşın eşi o anda gelip ‘ben sensiz ne yapacağım’ dediğinde hepimiz orada duygu patlaması yaşadık ve hüngür hüngür ağladık. Çok etkilenmiştik. Orada bir sürü insan gördük. Onları görünce tabii kendi insan ailesini düşünüyor. Böyle bir şeyin hiç kimsenin başına gelmemesini temenni ediyoruz. Döndüğümüzde hep birlikte sarıldık, mutlu olduk ama arkamızda bıraktıklarımızı hatırlayınca 1 ay bunun etkisinden kurtulamadım. Hem rüyalarımıza girdi hem de yatağa yattığımda sanki deprem oluyormuş gibi devamlı sallandım” ifadelerini kullandı.