Usluer’in MEB’deki görüşmesinin değerlendirildiği toplantıda bu süreçte izlenmesi gereken yollar konuşuldu. Usluer ve CHP’li milletvekillerinin MEB Bakanı İsmet Yılmaz ile gerçekleştirdikleri görüşmenin ardından bir araya gelen Eğitim-Sen Şube Başkanı Serkan Demir ve sendika Yürütme Kurulunda görevli olan Murat Yaman, Nazım Yılmaz, Pelin Yalçınoğlu ve Güneş Gürgör MEB’deki görüşmenin detaylarını konuştu. Görüşmenin bir saatten fazla sürdüğünü, bütün vekillerin ve kendisinin söylenmesi gerekenleri söylediklerini ve yapılan hatalardan dönülmesi konusunda İsmet Yılmaz’a bilgi verdiklerini dile getiren Usluer, Eğitim- Sen’e üye olup da açığa alınan öğretmenlerin durumuna değindi.
BU AÇIKÇA FIRSATTAN İSTİFADECİLİKTİR
11 bin 285 öğretmenin görevinden alındığını bu sayının 9 binden fazlasının Eğitim-Sen’e üye öğretmenler olduğunu söyleyen Usluer, “Bu açıkça fırsattan istifadeciliktir. Devletin denetimi altında olan bir sendikaya üye olmak, sendikal eylemlere katılmak suç değildir. Bu yanlıştan derhal dönülmesi için çabalıyoruz. Bakanlıktaki görüşme olumlu geçti fakat somut adımlar atılmadan hiçbir şey söyleyemiyoruz. Bende oluşan intiba şöyle ki; Bakan Bey de birçok konuda tek başına karar verici değil. Bu siyasetin en üst noktasında çözülmesi gereken bir sorun. Tıpkı YÖK’te olduğu gibi. Açığa almalarla ilgili hata payının olduğunu fakat bunun çok az olduğunu söylemişti Bakan Bey. Biz de bunun olmasının imkansız olduğunu dile getirdik. Burada yapılan önce ceza verip sonra kendini ispatla demektir! Akıl tutulması yaşanıyor maalesef” dedi.
SÖZLEŞMELER YENİLENMİYOR
Eğtim-Sen Şube Başkanı Serkan Demir, OHAL’den önce de sonra da her gün farklı bir olumsuzlukla karşılaştıklarını ve ancak mücadeleye devam edeceklerini dile getirdi. Demir, “CHP ile iletişim kanallarımızın açık olması çok önemli ve sizlerin de bu süreçte bizim yanımızda durmanız çok değerli” ifadelerini kullandı. Açığa alınan, akabinde sözleşmesi yenilenmeyen Akademisyenlerden biri olan Güneş Gürgör ise, “Bu soruna acil bir çözüm getirilmeli. Sözleşme süresi gelen ve yenilenmesi gereken başka arkadaşlarımız da var. Sözleşmenin yenilenmemesi bu kişilerin maaş almamaları, bir anlamda dolaylı ihraç anlamına geliyor. Bu duruma dur demezsek onlar da etkilenecek. Ayrıca bizim açığa alınan hocalarımız gibi maaşlarımızın 3’te birini almak gibi bir hakkımız da olmuyor sözleşmeler yenilenmediği için, mağduriyetin boyutu gün geçtikçe artıyor” diye konuştu. 
HABERLERİ BİLE OLMUYOR
Bu konuyla ayrıca ilgileneceklerini söyleyen Usluer, “Bazı sorunlardan YÖK’ün haberi bile olmuyor. TÜBİTAK bursuyla yurtdışında eğitim gören öğretim üyelerinin ödenekleri yatırılmamış. Konuyla ilgili YÖK Başkan Vekili Sayın Hasan Mandal ile görüştüm, sorunu ilettim ve neyse ki çözüldü. O kadar büyük bir sorun yumağı ki YÖK de içinden çıkamıyor ve her şeyden de bilgi sahibi değil. Bu konuyu da ileteceğim. Umarım bir etkimiz olur” dedi. Ülke siyasetinin de değerlendirildiği toplantıda Usluer, “Şu an sivil sıkıyönetim var. Siyasetin kendisinin kendisini korumaya yönelik, kontrolsüz ve kuralsız bir sıkıyönetim var. Bu durumda muhalif olan herkes tehdit olarak algılanıyor. KHKlerle etkisizleştiriliyor" ifadelerini kullandı.
“5 BİN KİTAPÇIK DAĞITILDIYSA 4 BİNİ KALDI”
Eğtim- Sen’e gelip mağduriyetlerini belirten ve yardım isteyen insanların bir kısmının da kendi sendikalarına ve CHP ve sol partilere mesafeli olan insanlar olduğunu söyleyen Eğitim Sen üyeleri, süreçte CHP den destek aldıklarını söyleyerek, “Eğer başımıza bu gelmeseydi ne sizin kapınıza gelirdik ne de CHP’ye giderdik ama bir tek sizler açtınız kapılarınızı dediler. Bu önemli bir kırılma. Bunu söyleyen bir önceki dönem AKP’ye oy vermiş vatandaş” diye konuştu. Okulların açılışında dağıtılan 15 Temmuz darbe girişimini anlatan kitapçıkların muhafazakar diyebileceğimiz semtlerdeki okullarda bile ilgi görmediğini söyleyen eğitimciler, “Beş bin kitapçık dağıtıldıysa 4 bini okullarda kaldı. Velilerin çoğu, binlerce şehit verdiğimiz zamanlarda neden böyle törenler yapılmadı şeklinde tepkiler verdi. Halkın bunların farkında olması, çok önemli ve anlamlı” diyerek siyasi bir kırılmanın başlayabileceğini ifade ettiler. Usluer, insanların darbeyi önlemek için gerçek bir inançla sokağa çıktığını fakat sonrasında yaşananların da farkında olduğunu belirtti.
MÜCADELEMİZ BARIŞ İÇİN
Son olarak Eğitim-Sen'li üyeler, Usluer’in bu süreçte her aşamada yanlarında olduğunu ve bunun için kendisine çok teşekkür ettiklerini dile getirdi. Barış Akademisyenleri, Eğitim- Sen’li öğretmenler ve diğer mağdurların Usluer'in etrafınızda toplandığını ve bunun çok takdir edilecek bir tutum olduğunu ifade ettiler. Üyeler arasında sözleşme tarihi yakın zamanda ve yenilenmeme olasılığı yüksek olan arkadaşlarının olduğunu ifade eden akademisyen üyeler yapılan hak gasplarının bir an önce son bulması için ellerinden geleni yapacaklarını söyleyerek, "siz de iyi ki yanımızdasınız” dediler. Usluer, “Hep birlikte olursak mücadele büyür ve istediğimiz huzur ortamını elde ederiz. Sizler de iyi ki varsınız” dedi.
 

 
Editör: TE Bilişim