Boşanma; gaiplik, ölüm ve eşin cinsiyet değiştirmesi gibi evlilik birliğinin sona erme sebeplerinden birisidir. Günümüzde evliliklerin önemli bir kısmı boşanma ile sonlanmaktadır. Bu durum beraberinde “boşanma davası nasıl açılır?” sorusunu da gündeme getirmektedir.

Boşanma davası açmak isteyen, yani boşanmak isteyen kişiler öncelikle anlaşmalı ve/veya çekişmeli boşanma yollarından hangilerini tercih edeceklerini kararlaştırmalıdırlar. Çünkü anlaşmalı boşanma ile çekişmeli boşanma davaları arasında çok büyük farklılıklar vardır.

Öncelikle belirtmek isteriz ki, tarafların anlaşmalı boşanmaları mümkün ise mutlaka anlaşmalı boşanma tavsiye edilmektedir. Çünkü çekişmeli boşanma davaları gerek maddi, gerekse manevi yönden tarafları oldukça yıpratıcı etkilere sebebiyet verebilmektedir. Örneğin anlaşmalı boşanma davaları avukatlık ücretleri ve mahkeme masrafları çekişmeli boşanma davalarına göre çok daha düşüktür. Bunun yanında anlaşmalı boşanma davaları tevzi verilen mahkemenin iş yüküne göre yalnızca 2-3 ay içerisinde ve tek celsede sonlanabilmekteyken, çekişmeli boşanma davaları istinaf ve temyiz süreçleri ile birlikte yıllar sürebilmektedir.

Boşanma davası açmak isteyenlerin mutlaka profesyonel hukuki yardım alması ve bir Ankara boşanma avukatı ile irtibata geçmeleri tavsiye edilir. Çünkü boşanma davalarında süre kurallarına uyulmaması, sürelerin kaçırılması, delillerin usulüne uygun bir şekilde sunulmaması, duruşma ve mahkeme adabına uyulmaması gibi hallerde çok büyük hak kayıplarına sebep verilebilmektedir.

Ancak boşanma davaları avukatsız olarak da açılabilmektedir. Avukatsız bir şekilde çekişmeli boşanma davası açmak isteyen kişiler, dava dilekçelerini hazırlayıp adliyede bulunan aile mahkemeleri önbürosuna sunabilir. Taşra kasabalarında bu işlem önbüro yerine direkt olarak mahkeme kaleminde de gerçekleştirilebilmektedir. Burada en dikkat edilmesi gereken husus, dava dilekçesini sunan tarafın kendisine tensip zaptının tebliğ edilmesi akabinde tensip zaptında yazılanları dikkat ile okuması ve eksiksiz olarak uygulamasıdır. Çünkü tensip zaptında yer alan sürelere ve kurallara uygun davranılmaması halinde büyük hak kayıpları yaşanılabilir.

Bir avukatın profesyonel hukuki yardımından faydalanmak isteyen, ancak ekonomik gücü avukatlık hizmetini karşılamaya müsait olmayanlar, üzerlerine kayıtlı hiçbir taşınır veya taşınmaz mal bulunmaması ve sigortalı bir işte çalışmıyor olmaları halinde ikametgah adreslerinin bulunduğu muhtarlıktan “fakirlik belgesi” alarak adliyede bulunan adli yardım bürosuna başvurabilir ve ücreti devlet tarafından karşılanmak üzere kendisine avukat görevlendirilmesini isteyebilir.

Editör: Mustafa YILDIRIM