Bir açıklama yapan Eğitim Sen Eskişehir Şube Kadın Sekreteri Özge Akgül Ayaz şunları söyledi, “2023 yılı merkezi bütçe görüşmeleri TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülüp meclis genel kuruluna getirildi. 16 Aralık’a kadar da bütçe kalemlerinin görüşmeleri devam edecek. Meclisteki bütçe görüşmelerinde bir kere daha görüldü ki bu bütçe zenginleri daha zengin etmeye, seçim yatırımlarıyla iktidarın bekasını korumaya, yandaş şirketleri, müteahhitleri beslemeye devam etmeye yönelik sermaye yanlısı bir bütçe. Halka ise iktidara bağımlılık üzerine kurulu sosyal yardımlar, yoksulluğu sürdürmeyi ve iktidarın elinde bir şantaj malzemesi haline getirmeyi hedefleyen sadaka ödemeleri dışında bir şey yok.  Milli eğitim Bakanlığının bütçe görüşmelerinde ise her sene olduğu gibi bu sene de eğitime doğru düzgün bir bütçe ayrılmadığını gördük. Eğitim kaleminin önemli oranını personel giderlerinin dolduracağını söylemek için kâhin olmaya gerek yok.

OKULLARDA BİR ÖĞÜN ÜCRETSİZ, SAĞLIKLI YEMEK HER ÇOCUĞUN HAKKIDIR!

Ülkemiz cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomik krizini yaşıyor. Eğitim hiç olmadığı kadar ticari bir meta haline getirildiği için ekonomik kriz, eğitim emekçilerini, velileri ve en önemlisi okul çağındaki çocukları doğrudan etkiliyor. Milyonlarca çocuk okula aç gittiği, yeterli beslenemediği için sağlık sorunları yaşıyor. Velisi, öğretmeni, okul yöneticileri ile eğitim sisteminin tüm özneleri yoksulluğu ağır bir biçimde yaşıyor. Hal böyleyken ülkenin dört bir yanında yankı bulan “Okullarda 1 öğün, ücretsiz, sağlıklı yemek” talebi üzerine gündeme getirilen yasa önerileri de Cumhur ittifakı partilerinin oylarıyla reddedildi. Bu talep başta öğrenciler ve öğretmenler olmak üzere eğitim sisteminin tüm özneleri için yakıcı bir ihtiyacın karşılığıdır. Yapılan araştırmalar halkın yüzde doksanlara varan çok büyük oranlarda bu talebe sahip çıktığını gösteriyor. İktidar aklı bu talebi “ülkede aç çocuklar diye bir şey yok, zaten kaynak yok” diyerek görmezden gelirken hayatın gerçekliği bize bambaşka şeyler söylüyor. Her dört çocuktan birinin okula aç gittiği, ebeveynlerin çocukların açlığıyla sınandığı memleket halini iliklerimize kadar yaşayanlar bizleriz. Ve biliyoruz ki bunu değiştirmenin imkânı var. Yapılması gereken kaynakları halkın hayati ihtiyaçları için ayırmayı tercih etmektir. Evet, bu bir tercihtir. Bütçenin en büyük gider kalemleri yandaş şirketlere verilen garanti ödemelerine, kur korumalı mevduat için ödenecek faizlere, 6 bakanlığın bütçesinden fazla bütçe ayrılan Diyanet’e ayrılmış durumda. Bu yüzden bütçenin bir avuç sermayedar için değil halk için kullanılması gerektiğini söylüyoruz. Bu haliyle bu bütçe halkın, çocukların, kadınların, işçilerin, emekçilerin bütçesi değildir.

MÜCADELEYİ BÜYÜTELİM

Eğitimsen olarak bütçeden hakkımız olanı istemekte ısrar etmeye devam edeceğiz. Halk için bütçe, insanca yaşanacak ücret mücadelemizi okullarda bir öğün ücretsiz, sağlıklı yemek hakkının gereğinin yerine getirilmesi için de sürdüreceğiz. Tüm emek ve demokrasi güçlerini de bu talebe sahip çıkmaya, yan yana gelmeye, çocukların hakkını kazanmak için mücadele etmeye davet ediyoruz.”