Eskişehir Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Başkanı Ali Ulu, Eskişehir Hacı Bektaş Veli Derneği Başkanı Mahsuni Ilgın ile ortak açıklama yaptı.

Ortak açıklamada Çorum olaylarının nasıl geliştiğine ilişkin tarihi bilgilere yer verilerek, şunlar aktarıldı: ““28 Mayıs 1980’de başlayan ve 3 ay boyunca sistematik olarak Alevi katliamına dönüşen Çorum olaylarının 40’ıncı yıldönümündeyiz. 12 Eylül askeri darbesinin arifesinde yaşanan olayları 40 yıl sonra incelediğimizde gelişen olayları daha net anlıyoruz. Olayların tırmanması içlerinde siyasi partiler, askerler ve basının da olduğu birçok kurumun hatalı kararlar alması sonucunda aylarca sürmüştür. Olaylar Çorum’da yaşayan Alevi vatandaşlarımız için asla unutamayacakları bir travma yaşatmış ve 57 canımız ölmüş ve yüzlerce canımız da yaralanmıştır. Maalesef her dönemde var olmaya devam eden yobaz düşüncedeki bazı grupların ise gerek basın yolu ile gerekse dağıtılan bildiriler ile halkı galeyana getirdikleri görülmektedir. Bu grupların sloganlar atarak yaptıkları yürüyüşler kısa süre sonra Alevi işyerlerine ve mahallelerine yönelik saldırılara dönüşmüştür. Dönemin yerel yöneticilerinin hatalı davranışları ve Ankara’daki siyasilerin yaşananları hafife almasından dolayı olaylar 3 ay boyunca sürmüştür.  Saldırıların sonunda Maraş’ta olduğu gibi Çorum ilinin nüfus yapısı tamamen değişmiş, Alevi vatandaşlarımız ya il dışına göçe zorlanmış ya da mahallelerini değiştirmek zorunda bırakılmışlardır.”

DİN ODAKLI PROVASKAYONLAR SÜRÜYOR

Çorum olaylarından 2 yıl önce Maraş’ta ve 13 yıl sonra da Sivas’ta aynı katliamların yapılması bu hastalıklı düşüncelerin her zaman pusuda beklediğini gösterdiğinin ifade edildiği açıklama şöyle devam etti: “Maalesef günümüzde bile bu hastalıklı zihniyetin varlığını görmekteyiz. Daha geçtiğimiz günlerde kimliği belirsiz kişiler tarafından camilerden yapılan müzik yayını ve sonrasında yapılan paylaşımlarda da gördüğümüz gibi toplumun değer yargılarına ve inançlarına yönelik provakasyonlar her zaman karşılık bulmaktadır. Bu yüzden de gündem değiştirmek veya toplumu kutuplaştırmak isteyen kim varsa akıllarına din odaklı provokasyonlar gelmektedir. Geçmişte yaşanan acıların tekrar yaşanmaması için gerek basın mensuplarının gerekse siyasilerin daha dikkatli paylaşımlar yapmaları gerekmektedir. Toplumumuzda herhangi bir kutuplaşmanın amacına ulaşamayacağını ve hepimizin aynı gemide olduğunu tekrar gösterdiği günlerde yaşamaktayız. İçinde bulunduğumuz zor günler hiçbir dini görüşe veya etnik kökene bakmaksızın birbirimize karşı sorumluluklarımızı hatırlatmıştır. Son olarak Maraş’ta, Çorum ve Sivas’ta yitip giden canlarımıza Allah’tan rahmet ve toplumuza sağlıklı günler diliyoruz.”