KESK’e bağlı Eğitim Sen Eskişehir Şubesi Başkanı Fail Alkan, 2017-2018 Eğitim ve öğretim yılının açılmasına sayılı günler kala eğitimde yaşanan gelişmelerin MEB ‘in eğitim politikaları başlamadan çöktüğünü gösterdiğini öne sürdü.

“ Uygulanan politikaların çok kısa vadede yarattığı sorunlar baktığımızda ise; çal kalem bilimsellikten uzak hazırlanan müfredat, ötekileştirmeler üzerine kurulan ders kitapları, okulların fiziki yapısındaki olumsuzluklar ve kalabalık sınıflar, kayıt paralarını saymak mümkündür” diyen Eğitim Sen Eskişehir Şube Başkanı Faik Alkan, “Bizim saydığımız bu olumsuzlukları aslında MEB’ de yayınladığı 2016-2017 eğitim öğretim yılsonu örgün eğitim istatistiklerini görmek mümkündür. Bakanlığın her yıl düzenli olarak açıkladığı örgün eğitim istatistikleri içinde özellikle 4+4+4’ün ilk dört yılına ilişkin güncellenmiş veriler, eğitim sisteminde yaşanan ticarileşme, özelleştirme, özel okullara yönlendirme ve eğitimde yaşanan yoğun dinselleştirme uygulamalarına ilişkin en temel göstergeleri resmi verilerle açıkça ortaya koymaktadır.  MEB’ in niteliksiz, çağdışı eğitim politikaları bu raporla itiraf edilmiştir. Özelleştirilen, paralı hale getirilen ve dini cemaatlere terk edilen bir milli eğitim” diye konuştu.

Çağdaş eğitimin temel amacı erdemli ve mutlu insanlar yaratmak olduğuna vurgu yapan Alkan şunları söyledi:

“ Bizim öğrencilerimizin bu eğitim ortamında mutlu olması mümkün müdür? Eskişehir’ den baktığımızda mevcut durumu hemen görebiliriz.  Nitelikli ve niteliksiz olarak ayrıştırılan okullar  ve öğretmenler, Şehit Piyade Astsubay Çavuş Soner Özübek  Ortaokulunda olduğu gibi mevcudu 44 kişiye dayanan sınıflar , ödeneksiz okullar…. Bunlar Eskişehir’ in gerçeği haline geldi. Peki sorunları çözmekle yükümlü olan mülki amirler ne yapmakta?  Polisiye tedbirlerle, tehditlerle sindirme politikaları uygulamaktadırlar.

Eğitimin en önemli ayağı olan öğretmen ve eğitim çalışanları yeni bir eğitim öğretim yılına moral motivasyon açısından hazır girmemektedirler. Baskılanan ve itibarsızlaştırılan eğitim emekçileri hiç olmadığı kadar işlerine yabancılaşmışlardır. Okullarda demokratik kanallar kapatılmıştır. MEB’ in bu çöken eğitim politikaları öğretmenleri ve eğitim çalışanlarını adeta silindir gibi ezmektedir.  Bunlar yetmezmiş gibi öğretmenler performans uygulaması ile cendere altına alınmak istenmektedir. MEB ‘ in uygulamaya sokmaya çalıştığı çoklu değerlendirme sistemi ile öğretmenler rekabete ve yarışmaya tabi tutularak, boyun eğen konumuna indirgenmek istenmektedir.

Eğitim Sen olarak bir daha MEB’ e sesleniyoruz:   Öğrencilerin yarış atı gibi sınavdan sınava koşturulması, öğretmenlerin mülakat sınavı ile sözleşmeli istihdam edilerek esnek, güvencesiz ve angarya çalışmaya zorlanması, siyasal kadrolaşmanın arttığı, eğitimde farklı dil ve kimliklerin dışlandığı, eğitimin zaten sorunlu olan niteliğinin daha da kötüleştiği bir eğitim sisteminin ülkemize ve çocuklarımız olumlu bir katkı yapması mümkün değildir.

MEB, yıllardır yaptığı değişikliklerle eğitim sistemini yap-boz tahtasına çevirmiş, son olarak açıklanan yeni müfredat üzerinden öğrenci ve velilerin kafasını karıştırmak dışında eğitimde somut ve çözüme dayalı politikalar geliştirememiştir. Eğitimsen olarak insan, toplum ve doğa yararına bir eğitimi savunarak, eleştirel düşünce ve bilimin ışığında, laik ve bilimsel eğitim mücadelesini yükselteceğiz.”

Editör: TE Bilişim