KESK’e bağlı Eğitim Sen Eskişehir Şube Başkanı Faik Alkan, 2018-2019 eğitim-öğretim yılını sorunlarla açıp sorunlarla kapatıldığını vurgulayarak, 17 yılda temel olarak 15 içerik olarak en az 40 kere değişen eğitim sisteminin artık ülkenin gelişimine katkı sunmaktan uzak bir hal aldığını söyledi.
Eskişehir’ deki 138 bine yakın öğrencilere iyi tatiller dileyen ve fedakarca çalışan fakat bir türlü de hak ettiği saygı ve değeri görmeyen eğitim emekçilerine teşekkür eden Alkan, “ Ülkemizde ve ilimizde eğitimde kronikleşen sorunlarımız bu öğretim yılında da artarak çözülmesi imkansız bir hal almıştır. Devletin sunması gereken temel hizmet olmaktan çıkan eğitim paralı hale gelmiştir. Eskişehir’ e baktığımızda da devlet okullarının idareleri adeta özel okul gibi çalışmaya başlamış velilerden bir çok kalemde zorunlu olarak para toplamıştır. Bu durum çocuk işçiliğine zemin hazırlamıştır. Bu gün asgari ücretle,düşük maaşla geçinmeyen çalışan emekçilerin çocukları okullarda olması gerekirken ucuz iş gücü olarak çalışma hayatında yer almaktadır” dedi.
“17 yılda temel olarak 15 içerik olarak en az 40 kere değişen eğitim sistemiz artık ülkemizin gelişimine katkı sunmaktan uzak bir hal almıştır” diyen Eğitim Sen Eskişehir Şube Başkanı Faik Alkan şunları söyledi:
“Demokratik eğitim, kamusal eğitim anlayışı bilimsel gerçeklikle hayata geçirilmediği sürece de biz daha çok eğitimi tartışmaya devam edeceğiz gibi görünmektedir.
İlk dönem Bakanımız nezdinde bütün bakanlık bürokrasisini kapsayan bir değerlendirme karnesi Eğitim Sen olarak vermiştik. Şimdi de dönem sonu karnemizi siz basın emekçileri arayıcılığıyla Eskişehir kamuoyu ile paylaşıyoruz. Bu karneden de göreceğiniz gibi MEB sınıfta kalmıştır. Gerekçesi de sorunları çözümü konusunda yeterli çalışmada bulunmaması teşkil etmektedir.
Eskişehir başta olmak üzere ülkemizde eğitimde yaşanan bir çok sorunu şu başlıklar altında toplamak mümkündür:
-eğitimin özelleştirilmesi,
-niteliksiz eğitim hizmeti,
-zorla toplanan bağış paraları
-İkili öğretim,
-kalabalık sınıflar,
-karma eğitim karşıtı uygulamalar,
-taşımalı eğitim,
-fiziki altyapısı yetersiz okullar,
-okullarda öğrenciler arasında ve öğretmenlere yönelik şiddetin sürmesi,
-öğrencilerin MEB eliyle dini cemaat ve vakıfların siyasal istismarına açık hale getirilmesi,
-3600 ek gösterge sözünün tutulmaması,
-mülakata dayalı sözleşmeli öğretmenlikte ısrar,
-ataması yapılmayan öğretmenler sorunu vb gibi çok sayıda sorun, 2018-2019 eğitim öğretim yılında öne çıkan başlıklar olmuştur.
Bu sorunlara ek olarak, 23 Ekim 2018 tarihinde ‘2023 Eğitim Vizyonu Belgesi’nin açıklanması ile beraber başlayan tartışmalar, önümüzdeki dönem yeni sorunlarımız olacağını da açığa çıkarmıştır. Daha şimdiden Öğretmenlik Meslek Kanunu ve okul yöneticiliğinin profesyonelleştirilmesine dönük gündemler okullarda en önemli tartışma başlıklarını oluşturmuştur.
Türkiye’de eğitim sistemi uzun süredir ciddi sorunlarla karşı karşıya bırakılırken, eğitimin temel sorunlarına yönelik çözümsüzlük politikalarında ısrar, 2018-2019 eğitim öğretim yılında yapılan düzenlemeler ve fiili uygulamalarla sürdürülmüştür. Siyasi iktidarın eğitim alanında, uzun süredir kendi siyasal-ideolojik hedefleri doğrultusunda attığı adımlar ve eğitim alanında hayata geçirilen ‘piyasacı’ ve ‘dini eğitim’ merkezli uygulamalar, başta öğrenciler olmak üzere, öğretmenler, eğitim emekçileri ve veliler olmak üzere, toplumun geniş kesimlerini etkilemiştir. “
