Sefalete, yoksulluğa, açlığa mahkûm edilmeye itiraz etmek için eylem yapan emekliler, Adalar’dan Hamamyolu’na sloganlar atarak yürüdü.

Yürüyüşün son erdiği Hamamyolu’nda basın açıklaması yapan Tüm Emeklilerin Sendikası Eskişehir Şube Başkanı Ali Paşa Şanlı, şunları söyledi: “AKP ve paydaşlarının artık ülkeyi yönetemiyor. Ülkede yönetim krizi var. Ekonomik ve sosyal kriz gün be gün daha da artarak sürüyor. Bu yönetim anlayışı emeklilere derin yoksulluk, açlık, daha doğrusu ölüm sınırında bir yaşam olarak geri dönmüştür. Yaşam koşullarımız çok kötüleşmiştir. Aynı anlayış, bugün emeklilerin yaşam koşullarını en dibe gerileterek, yavaş yavaş yok edilmesiyle gündemdedir.”

Emeklilerin en temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamadığını ifade eden Şanlı, “Eskişehir’de bile anne baba ile iki çocuğunun sadece üç öğün bir bardak çay  bir simit yeseler  maliyeti 6.000 lira tutuyor. Metropol kentlerdeki yaşayan emeklileri halini düşünün.  Dost sohbeti yapacağı, bir fincan kahve içebileceği bir mekân hayal oldu. Derin yoksulluk nedeniyle geleneklerimizi ve göreneklerimizi terk ettik. Emeklilerin tek gidebildiği yer,  parklardaki belediye bankları oldu. Boş bank bulan şanslı sayılıyor. Emeklileri bu günlere getiren, ülkemizi 22 yıldır yöneten bu iktidardır.” şeklinde konuştu.  

Siyasi iktidara ve Cumhurbaşkanına seslenen Şanlı,  “Artık duyun bu çığlığı ve acil çözüm üretin. BES- AR’ın araştırmasına göre Şubat ayı açlık sınırı 22 bin 834 lirayı, yoksulluk sınırı 60 bin 757 lirayı aştı. Bu durumda emeklilerin 10 bin lira maaşla nasıl geçinebildiğini hesaplamak, yüzyıllardır çözülemeyen matematik probleminden çok daha da zordur.!  Denklem açıktır. Dört kişilik çekirdek ailenin sadece mutfak gideri açlık sınırıdır. Temel ihtiyaçlarına; giyim, ulaşım, ısınma, elektrik, su, barınma, telefon, İnternet, eğitim giderleri eklendiğinde en az asgari yoksulluk sınırında bir gelir gerekiyor.” ifadelerini kullandı. 

Emeklilere haksızlık yapıldığını dile getiren Ali Paşa Şanlı sözlerini şöyle sürdürdü: “Bedelini peşin peşin 25-35 yıl ödediğimiz vergilerle primlerin ve emeğimizin değerlendirilmediği ortadadır. Prim güncelleme katsayı hesabında, bile-isteye hile yapılıyor. Buna sessiz mi kalacağız?  Buradan 16 milyon emekli vatandaşlarımıza sesleniyoruz. Eşlerimiz, çocuklarımız ve dostlarımızla birlikte 30 milyon seçmeni temsil ediyoruz. Demokratik haklarımızı fiili ve meşru yollarla kullanıp, en geniş şekilde örgütlenin. Kurtuluş kendi ellerinizdedir. Onun da yolu örgütlenmekten geçer. Bayram ikramiyesi diye ödenen ve ayıplı bir hale dönmüş ödeme kaldırılmalı, yerine yılda 4 kere yeniden düzenlenen aylık maaş tutarında ikramiye olarak her emekliye ödenmelidir. Sağlığa erişim kolaylaştırılmalı ve istisnasız sağlık katkı payları kaldırılmalıdır. Emekliler için Toplu Sözleşmeli Sendika Yasası çıkarılmalıdır. Önemli bir uyarımız da çalışan emekçilerimizedir.  Emekliler ve çalışanların omuz omuza insanca yaşam hakları için güç birliği yapmaları zorunludur. Gün birlik, dayanışma ve mücadele  günüdür. Bu vesileyle bir kere daha siyasi iktidara seslenmek istiyoruz. Taleplerimizi dikkate alın. Çözüm üretin. 31 Mart günü emeklilerin sandıkta hesap sorma günlerinden sadece biridir. Şayet bizi duymazdan ve görmezden gelirseniz, demokratik eylemlerimizi yükselterek sürdüreceğiz. Ülkemizin bir çok bölgesinde  mitingler düzenleyeceğiz. Şimdiden bütün emek ve demokrasi güçlerini güç birliğine birlikte mücadeleye davet ediyoruz. Tüm emeklileri sendikamıza üye olmaya çağırıyoruz.”