Eskişehir'in muhtemel bir depreme ne kadar hazır olduğu hakkında görüşlerini bildiren İnşaat Mühendisleri Odası Eskişehir Şube Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Orkun Kılınç, kentin merkezinde yer alan caddelerdeki eski ve alüvyon zemindeki yapıların hasar alacağını belirtirken, arama kurtarmaya kadar birçok faaliyetin aksayacağını öngördü.
6 Şubat'tan bu yana meydana gelen depremlerden dolayı binalarının depreme dayanıklı olup olmadığı vatandaşların kafalarında soru işareti oluşturuyor. 4 farklı aktif fay hattının çevresinden geçtiği Eskişehir’de muhtemel bir depreme binaların ne kadar hazır olduğu vatandaşların en çok merak ettiği konu. Bina ve Eskişehir’deki zemin yapısı ile ilgili konuşan İnşaat Mühendisleri Odası Eskişehir Şube Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Orkun Kılınç, özellikle kent merkezinde bulunan bazı bölgelerde bulunan alüvyon toprak yapısı üzerine inşa edilen, alt kısmında da dükkan olan bina sakinlerinin performans test yaptırmalarını önerdi. Kılınç, bu yapıların genellikle Eskişehir’in merkezinde ve işlek caddeleri üzerinde olduğuna değindi. Geçmiş dönemde yapılan binaların, merkezi ve işlek caddelerde olmasından dolayı muhtemel deprem sonrası yıkıma bağlı olarak bu güzergahların kapanabileceği konusunda uyaran Kılınç, arama-kurtarma çalışmaları dahil birçok faaliyetlerinin aksayabileceğini ifade etti.

"7-8 katlı ve altında iş yeri olan binaların riskli olduğunu düşünüyoruz"
Kentin bina ve zemin yapısıyla ilgili konuşan İnşaat Mühendisleri Odası Eskişehir Şube Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Orkun Kılınç, "Eskişehir aslında bazı açılardan şanslı bir şehir. 1998 yılında İnşaat Mühendisleri Odası, belediyelerle yaptığı protokol çerçevesinde demir kontrolleri yapıyor. 2002 yılında yapı denetim sistemi giriyor, 2003 yılından beri yine İnşaat Mühendisleri Odası ve belediyelerin beraber protokolüyle C25 beton minimum beton olarak kullanılıyor. C25’in minimum beton olarak kullanılması 2018 deprem yönetmeliğinde gündeme geldi. Aslında böyle şeyleri o kadar önden takip eden bir şehiriz. Tüm bu olumlu tablonun yanında bir de olumsuz bir tablomuz var. Bu da özellikle 1999 öncesi yapılarımızın durumundan kaynaklanıyor. Eskişehir’in alüvyon zemininde bulunan yüksek katlı diyebileceğimiz 7-8 katlı ve altında iş yeri olan binaların riskli olduğunu düşünüyoruz. Çünkü bu binalar o zamanın yönetmeliklerine ve şartlarına göre yapılmışlar, bazılarında çok kötü beton sınıflarının olduğunu ve düz demirlerin kullanıldığını düşünüyoruz. Bundan dolayı böyle yerlerde oturan vatandaşlarımız binalarını inceletebilirler veya yenilemek için girişimlerde bulunabilirler" ifadelerini kullandı.

"Caddelerin kapanması halinde arama-kurtarma faaliyetlerini çok ciddi şekilde aksatacak"
Eskişehir’de muhtemel bir deprem olması durumunda hangi caddelerde bulunan yapıların daha çok hasar alabileceği hakkında görüşlerini aktaran Başkan Hüseyin Orkun Kılınç, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bizler 'Şu bina risklidir' veya 'Bu bina riskli değildir' diyemeyiz, ancak performans analizi dediğimiz çok detaylı çalışmalarla bu tespit edilebilir. Genel olarak Eskişehir’in yapısına baktığımız zaman bir deprem durumunda sıkıntı yaşayacağımız yerler hem alüvyon zemini olan hem yüksek katlı binaların bulunduğu hem de ulaşım için çok ihtiyacımızın olduğu ana caddelerimizdir. Bunlar; Yunus Emre Caddesi, Sivrihisar Caddesi, Sakarya Caddesi, Atatürk Caddesi, Kızılcıklı Mamut Pehlivan Caddesi, İsmet İnönü Caddesi, Cengiz Topel Caddesi ve Öğretmenler Caddesi. Buralar hem alüvyon, hem yüksek katlı binalarla çevrili, hem de ticari alan üzerine inşa edilmiş konutların bulunduğunu ve eski yapım teknolojileriyle yapıldığını bildiğimiz yerler. Bir deprem durumunda ciddi deprem yükleri alacak, yapı malzemesi kötü olduğu için de ciddi yıkımlar olacak bu bölgelerde. Bir deprem durumunda bahsettiğimiz caddelerin kapanması halinde arama-kurtarma faaliyetlerini çok ciddi şekilde aksatacak problemler yaşayacağımızı da maalesef üzülerek öngörüyoruz."