CHP’nin gazeteci kökenli milletvekili Utku Çakırözer, Anayasa Mahkemesi’nin gazetecilere ödenmeyen fazla mesai ücretlerinin gecikilen her gün için yüzde 5 faiz uygulanmasına ilişkin düzenlemeye ilişkin iptal kararını değerlendirdi. Çakırözer, “Bu madde gazetecilerin halkın haber alma hakkına tam olarak hizmet edebilmesinin güvencesiydi. Ama gazetecilikteki patronların teşebbüs hürriyeti, basın ve ifade özgürlüğünün önüne kondu. İktidarın ve işverenlerin ağır baskısı altındaki gazetecilerin ücret hakları ellerinden alındı. Gazeteci kovmak kolaylaştı. Zaten işsizliğin en çok yaşandığı mesleklerden biri olan gazetecilikte işsizlik daha da artacak” dedi. Kararın; hükümete yakın medyada kapsamlı işten çıkarmaların yaşandığı bir dönemde alındığına dikkat çeken Çakırözer, Meclis’teki tüm partilere basın ve ifade özgürlüğünün daha fazla yara almaması için derhal yeni bir kanuni düzenleme yapılması çağrısında bulundu.
CHP’li Çakırözer; Anayasa Mahkemesi’nin, Basın Kanunu’ndaki; gazetecilerin işveren tarafından gününde ödenmeyen fazla mesai ücretlerinin her geçen gün için yüzde 5 fazlası ile ödeneceğine ilişkin düzenlemesine yönelik iptal kararını değerlendirdi.
BASIN KANUNU ÖZEL BİR KANUNDUR
Oy çokluğu ile alınan kararın 19 Eylül’de alındığını ancak gerekçesinin yazılması için iki aylık bir sürenin geçtiğini belirten Çakırözer, “Basın İş Kanunu’nu özel bir kanundur. Bu kanunu genel İş Kanunu’ndan ayıran, gazetecilerin demokratik toplumun varlığında aldıkları önemli görevden kaynaklanır. Gazeteciler hem iktidar hem de patronun ağır baskısı altında halkın haber alma hakkına hizmet ediyor. Bu kanunun pek çok maddesi, bu görevi yerine getirdikleri için gazetecileri koruma altına alıyor” dedi.
TEŞEBBÜS HÜRRİYETİ, BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNDEN DAHA ÖNEMLİ DEĞİL
Gazetecilerin ödenmeyen fazla mesai ücretlerinin günlük yüzde 5 faizi ile ödenmesinin gazetecilere bir ücret güvenliği getirdiğini dile getiren Çakırözer, “Bu madde hem iktidarın hem de patronun baskısı altındaki gazetecinin; halkın haber alma hakkına tam olarak hizmet edebilmesinin güvencesiydi. Gazetecilerin, iktidar ve medya patronları tarafından sürekli kovulmakla tehdit edilmesini bir ölçüde de olsa engelliyordu. Madenin iptali, gazetecileri bu güvenceden mahrum bırakıyor. Maddenin iptali ile gazetecilik mesleğinde işverenlerin teşebbüs hürriyeti, basın ve ifade özgürlüğünün halkın haber alma hakkının önüne koyulmuştur. Oysa temel haklardan hiçbiri birbirinden daha önemli veya daha değerli değildir” dedi.
GAZETECİ KOVMAK KOLAYLAŞACAK
Bu kararla gazetecilerin işten çıkarılmasının kolaylaşacağını dile getiren Çakırözer, “Gazetecilik zaten işsizliğin en çok yaşandığı iş kollarından biri. Bu durumda bu kararın alınması gazeteciliği daha güvencesiz bir meslek haline getirecek. İşten çıkarmalar artacak, meslekteki işsizlik oranı artacak. Zaten ağır yaralı olan basın ve ifade özgürlüğünde bir yara daha açılacak. Halkın haber alma hakkı daha da zedelenecek” ifadelerini kullandı.
MECLİS’E ÇAĞRI: YENİ DÜZENLEME ŞART
Anayasa Mahkemesi’nin kararının zamanlamasına da dikkat çeken Çakırözer, “Özellikle hükümete yakın basın yayın kuruluşlarında geniş kapsamlı işten çıkarma uygulamalarına imza atılan bir dönemde işveren lehine bir karar alınması ayrıca tartışılmalı” dedi. Meclis’teki tüm partilere çağrı yapan Çakırözer, “Basın ve ifade özgürlüğünü zedeleyen bu iptal kararının yerine acilen yeni bir düzenleme yapılması gerekiyor. Gazetecilerin ücret ve özlük hakkı güvencesinin ellerinden alınmaması için derhal yeni bir kanuni düzenleme yapılması şart” diye konuştu