15-16 Haziran direnişinin DİSK’in kapısına kilit vurmak isteyen patronlara ve iktidara karşı işçi sınıfının başkaldırısı olduğunu belirten Ayaz, “Şartelleri indirip işyerlerini boşaltan işçiler, önlerine çıkan tankları, barikatları bir bir aşarak DİSK’e sahip çıkmışlardır. Patronların ve devletten bağımsız tek işçi konfederasyonu olan DİSK’i kapatarak işçileri sarı sendikalara mahkum etmeye kalkanlara karşı yüzbinlerce işçi ‘direnme hakkı’nı kullanmıştı” dedi.
İşçileri köleleştirmek için en acımasız yasaları birbiri adına meclise getirildiğini belirten DİSK Bölge Temsilcisi Günay Ayaz, kiralık işçilik adı altında işçi simsarlığını yasal hale getirdiklerini, seçimlerden önce taşeron işçilere kadro vaat etmelerine rağmen seçimlerden sonra eskisinden ‘beter’ bir düzenlemeyi geçirdiklerini öne sürdü.
İktidarın gözünü emeğin haklarına diktiğini öne süren Ayaz, şunları söyledi:
“Kıdem tazminatlarımızı fona devredip iş güvencemizi de tırpanlamak istiyor. Kadın işçilere yarı zamanlı çalışmayı, evden çalışmayı dayatacak, daha da güvencesiz çalıştıracak düzenlemeler hazırlıyorlar. Zorunlu tasarruf adı altında işçilerin açlık ve yoksulluk sınırının altındaki ücretlerine bile el uzatıyorlar.
Emeğe karşı yapılan bu saldırılar ILO tarafından da tescillendi. İşçiye düşmanlık yapan demokrasiye de düşmandır. Sırtlarını saray duvarlarına dayayanlar ise sermayeden ve iktidardan paçasını kurtaramamaktadır.
Gün rüzgar ekenlerin fırtına biçeceğini gösterme günüdür. Kiralık işçiler yasasını, 15-16 Haziran’ı yaratanların gösterdiği gibi çöpe atacağız. Kıdem tazminatımıza iş güvencemize, ekmeğimize uzanan elleri kıracağız. Taşeron zulmü başta olmak üzere kölelik düzenini yıkacağız.”
Editör: TE Bilişim
