Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, düzenlenecek ‘Deniz Köpüğü Festivali’ öncesinde, Eskişehir’in değerli taşı olan lületaşının çıkartıldığı Beyazaltın Köyü'nü ziyaret etti. Ziyarete; Jeoloji Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Can Ayday, Maden Mühendisleri Odası Eskişehir İl Temsilcisi Ümit Yıldırım, Lületaşı maden işletmecisi Fehmi Yavuz ve basın mensupları katıldı.
Sepiyolit Taşın Oluşumu
Beyazaltın bölgesiyle ilgili jeolojik bilgi veren Can Ayday, “Burası yaklaşık 10-15 milyon yıl önce oluşan bir havzanın içinde, gölün içine yukarıdan gelen manyezitlerin düşmesi ve düşen manyezitlerin burada su alarak toplanması lületaşını oluşturdu. Lületaşı yumrular şeklinde bulunuyor. Biz buna ‘sepiyolit’ diyoruz, taşın önemli özelliği çıktığı zaman yumuşak ve işlenebilir olması. Genelde hep bu taş süs taşı biblo, pipo, kolye broş olarak işlenmiş. Lületaşı sanayide ve endüstride de kullanılıyor. Bu taşın gramı bile, yerde bulunan taneleri bile değerli ve kullanılabilir.  İlaç yapımı, nanoteknoloji, uzay teknolojisinde kullanılıyor ancak nedense bu taş unutturulmaya çalışılıyor. Ama biz düzenlenecek Lületaşı Festivali sırasında bunu ön plana çıkartacağız. Lületaşının süs taşı olmasının yanında sanayide de kullanılması ve bir ekonomik değere sahip olduğu gün yüzüne çıkartılacak"dedi.
Yapılacak Termik Santral hakkında konuşan Ayday, “Biliyorsunuz gündemde termik santral projesi var, Bu sahaların altında ‘lületaşı yok, bitti’ diyorlar. Termik santral sınırının içinde kül sahası olarak belirlenen yerde çok fazla sayıda lületaşı ve lületaşı atığı var. Buradaki pasaların üzerine getirip termik santralin külünü dökerek bu değerlerimizi ortadan kaldıracaklar. Gerçekten kıymetli olan, nadir bulunan bu cevher yok olacak ve süs taşı olmak yerine mezar taşı olacak” dedi.

Süs taşı değil ‘Lületaşı’
Lületaşının sadece süs eşyası alanında kullanılmaması gerektiğini vurgulayan Maden Mühendisleri Odası Eskişehir İl Temsilcisi Ümit Yıldırım, “Demir 1800 dereceye dayanırken, lületaşı 3 bin dereceye dayanıklı bir mineraldir, yoğunluğu düşüktür ve hafiftir. Uzay teknolojisinde kullanılabiliyor. Bunun dışında birçok alanda kullanılabilir. Lületaşı kildir nihayetinde, kozmetik sektöründe de önemlidir, bu alanlar arttırılabilir” dedi.
Ziyan etmeden değerlendirilmeli
Lületaşı ve lületaşı işletmeciliği hakkında bilgi veren Ümit Yıldırım, “Şu anda elimizdeki bu lületaşı maden kanununun ‘değerli mineraller, değerli süs taşları’ ismi altında toplanılan beşinci grup sınıfına girmektedir. Burada çalışabilmek için en az 1,5-2 yıl gibi bir zaman gerektirir. Bunun yanı sıra hiçbir şey yapmadan harcayacağınız yaklaşık 300-400 bin lira gibi bir yatırım gerektirir. Önce izin almak, arama yapma sertifikası almak gerektirir. Zaten bildiğimiz bir şeyin aramasının yapılmasının esprisinin olmadığı halde bir rapor düzenlenir, 1 yıl sonra o rapor verilir bu sefer işletme sertifikası verilir,  işletme sertifikası için izinler gerektirir bu izinleri yapabilmeniz insanı bıktırır. Ama şu anda görüyorsunuz yine de faaliyette bazı ocaklarımız var. Şu andaki kuyumuz 82 metre. Derinleştikçe nem, su, çalışma koşulları problemdir. Onun için daha fazla ekonomik girdi gerektirir. Havalandırması, elektrik kablosu, yaşam koşulları gibi birçok şey yer altında zorluklarla yapılır. Elde etmesi çok pahalı olan bu minerali, elde ettikten sonra da bir gramını bile ziyan etmeden değerlendirmemiz gerekir” ifadelerini kullandı.

Gelecek Lületaşı’dır
Ümit Yıldırım, 13-16 Eylül’de gerçekleşecek Deniz Köpüğü Festivali hakkında şöyle konuştu: “Bu festivalle birlikte lületaşı tekrar canlandırılmaya çalışılacak hem de Dünyadaki en kaliteli rezervlerin yüzde 75’i Eskişehir’de bulunuyor.  Bu yüzden bunun adı lületaşı, Eskişehir taşı, deniz köpüğü. Bunu kaybetmememiz lazım, alanın civarına dahi herhangi bir atık koymamamız lazım. Bu bölgenin geleceği lületaşıdır. Çok büyük vergiler alınıyor ancak geri dönülmüyor, yatırımcılar için, kendini yıpratan arkadaşlarımız için geri dönülmesi lazım.”
Lületaşı oymacılığının yok olduğunu vurgulayan Başkan Kurt, “Bu gördüğümüz lületaşı somut bir gerçek ve Eskişehir’de var ve dünya rezervlerinin yüzde 75’i Eskişehir’de. O zaman biz bu taşa sahip çıkmalıyız. Lületaşı işletmeciliği, oymacılığı yok olmak üzere olan meslek olarak bir statü kazandı ve onlara devletin belli konularda ayrıcalıkları gerçekleşti ama anladığım kadarıyla lületaşını yerden çıkarana böyle bir kolaylık sağlamadı esas sorunda lületaşı işletmecisinin bulabileceği taşı bulup çıkartmak. Bu taş olmadığı takdirde lületaşçı dediğimiz arkadaşlarımızın sanatını gerçekleştirebileceği bir materyal olmayacak” dedi.
Lületaşı ile halkı bütünleştireceğiz
Lületaşı ile ilgili faaliyetlerde destek olacaklarını vurgulayan Kurt, “Biz Odunpazarı belediyesi olarak geç kalmışız ama dikkat çekmek istiyoruz. Eskişehir daha önceleri bu işi tanıtmış ama yeterli olmamış sanıyorum 20 yıldır da hiçbir tanıtma faaliyeti olmamış biz bu geç kalmışlığımızdan hem halkımızdan özür diliyoruz,  hem de ders alarak bir festival gerçekleştiriyoruz. Burada bilim adamları var, burada uygulamacılar, sanatçılar var ve bunu Eskişehir halkı ile bütünleştirmek istiyoruz. Lületaşı sadece süs eşyasında kullanılacak bir malzeme değil. Bununla ilgili çok ciddi bir ar-ge çalışması yapılmasında Devletin bu işe el atmasında yarar var. Biz Odunpazarı Belediyesi olarak üniversitedeki hocaların yapacakları araştırmalarda katkı sağlamaya hazırız. Kaynak yaratmak gerekiyorsa yaratırız, araştırma yapmak gerekiyorsa destek oluruz yeter ki bu taş hak ettiği yeri bulsun” ifadelerini kullandı.
 

Editör: TE Bilişim