Gündüzler Derneğinin hazırladığı Termik Santral Tehlikesine Karşı Şehrimizin Geleceği Konulu seminer Odunpazarı Belediyesi Hasan Polatkan Kültür Merkezinde gerçekleştirildi.

Eskişehir Kent konseylerinin de destek verdiği bilgilendirme toplantısına konuşmacı olarak Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Önder Ülker, 350.org Editörü Cansın Ilgaz, Tabip Odası Sekreteri Akif Aladağ, konuşmacı olarak katıldı.

Gündüzler derneği Başkanı Selim Kurnaz moderatörlüğünde gerçekleşen panelde ilk konuşmacı Zirat Mühendisleri Odası Başkanı Önder Ülker oldu. Ülker, termik santralin tehlikesi hakkında bilgiler vermek istediğini belirterek, “Santralin ömrü 35 yıl burada dikkatinizi çekmek istiyorum, burada yani 35 yıl kül dağı oluşacak. Alpu ova büyük ova kapsamındadır. Tarımsal sit olarak kararlaştırılmıştır. Bu arazi 35 yıl sonra sulanabilir tarım arazisi olmaktan çıkarılacaktır. Tarım alanları yok edilerek şehre göçe neden olunmamalıdır. Oluşturulan kül dağları başta ormanlık alanları olmak üzere bitkilerin yok olmamsına neden olacaktır.  Kül ve asit yağmurlarına maruz kalan köylerde toprak bozulmaları yaşanmaktadır. Termik santrallerde kullanılacak yer altı suyu yada suların atıkları ne olacaktır? Bu bölgede Yer altı suyu kullanıldığında tarımsal sulama için neler yapılacaktır? Atık suyun porsuk ve Sakarya nehrine boşaltılması söz konusudur. Bu suyun geçtiği köylerde tarımsal sulamalarla bu köylerimizde zarar görecektir ”dedi.

Daha sonra 350.org Editörü Cansın Ilgaz çevreye olan etkileri üzerine bir sunum gerçekleştirerek, “Türkiye’de mevcut kurulu 17 Giga Wat kömür kullanılıyoruz. Türkiye’de çıkarılan kömürün enerji değeri oldukça düşük. Şu anda kömür dünyada iklim değişikliğine neden olan sera gazlarından %45’dan tek başına sorumlu. Kömürü Doğalgaz ve petrolden ayırıyoruz neredeyse. Bizim kömüre yatırım yapıyor olmamız kendi bacağımıza sıkmamız demektir. Bütün dünya yenilenebilir enerjiye yöneliyor. Teknolojilerini geliştirme, araştırma – geliştirme kısmına yatırım yapıyorlar. Diğer ülkeler güneş ve rüzgar gücünden yararlanmak için çalışırken biz atıl alan oluşturuyoruz. Şuana kadar 1 derece gezegeni ısıttık, eğer eyleme geçmezsek ve insanlar olarak davranışımızı değiştirmez isek ölüyoruz. Eğer bu şekilde devam edersek bizi 3,5 derecelik daha sıcak bir dünya bekliyor. Bütün dünya bu dönüşüme başladı ve Türkiye’de güneş enerjisi için ihale yapıldı. Güneş enerjisinin kilowatı 6,99 dolar sente geliyor, rüzgar 3,3, kömür teşvikle beraber 6,49’a geliyor. Bize verilen maliyet vesaire gibi bilgiler tutarlı değil” diye konuştu.

Tabip Odası Sekreteri Akif Aladağ ise sağlık açısından yaşanacak olumsuzlukları dile getirerek şunları kaydetti: “Sağlığa zarar verir. En çok etkilenen grup kim? Yaklaşık 100 km yarıçap çizersek bu etkiler bu yarıçap içinde gözükecektir. Eskişehir, Tepebaşı’nda kurulduğunu söylemek daha doğru olur. Bu, Alpu meselesi değil. En çok etkilenenler; Santralde çalışanlar, santralin yakın çevresinde yaşayanlar, 15 km yarıçapta yaşanacak olanlar. Gebeler, yaşlılar, çocuklar, yoksullar kronik hastalığı olanlar, astım veya KOAH olanlar ve 100 km santral çevresinde yaşayanlar. Havanın kirliliğinin olması Akciğer kanserinin sebebi olarak belirlenmiş ve bilimsel olarak kanıtlanmış. Hava kirliliğinin en önemli sebeplerinden bir tanesi de kömürlü termik santrallerdir. Bu kirlilik neler yapıyor? Solum fonksiyonlarında bozulma, solunum sistemindeki hastalıklarda artış, Kronik solunum yolu hastalığı olanların, hastalığın alevlenmesinde artış, Kanser görülmesinde ve erken ölüm görülmesinde artışa neden oluyor. Bunları atmıyoruz, bunlar bilimsel verilerle ortaya konmuş durumda. Çocukların akciğer gelişiminde olumsuz etkiye sahip oluyor. Bu tür bölgelerde doğan çocukların ilerde akciğer hastalıklarına yakalanma olasılıkları normal popülasyona göre çok daha fazla. Burada 19 kilometre alanı ifade ediyorlar, bu da Eskişehir’i de kapsıyor anlamında. Solunum fonksiyonlarında azalma, akciğer fonksiyonlarında azalma, solunum ve kalp ile ilgili ölümler nedeni ile de hastanelere de bir artış görülüyor.

Termik santrallerde sito genetik hasar dediğimiz sorun çıkıyor. Gen bazında hücrenin hasarına neden oluyor. Hücrenin hasar görmesi ile kanser olmasından tutunda gelecek nesle aktarımına neden olabilecek bir takım hastalıklara neden oluyor. Arsenik artışı nedeni ile cilt üzerinde görülen rahatsızlıklarda artış oluşuyor. Bu arsenik gibi maddeler, kömür gibi madenlerin çıkarıldığı yerlerde bulunuyor. Yüksek ısılara maruz kaldığında buharlaşarak havaya karışabiliyor. Kimisi ise atık sularla atık havuzlarına karışıyor ve buradan yer altı sularına karışıyor. Bildiğiniz atom bombası etkisinde, etrafımızda bir etki oluşuyor. Amerika’da bir araştırma yapılarak şu bilgi verilmiş. ‘Amerika’da Kömürlü Termik Santrallerin olduğu bölgelerde 24 bin ölümlü erkek vakası görülüyor’ denmiş. Eğer bu santraller olmasaydı bu insanlar ölmezdi deniliyor. 28 Milyon üzerinde astım olduğu ve hava kirliliğine bağlı olduğunu söylüyorlar. Bu insanların hastalıklarından dolayı çalışmayarak ekonomiye vermiş oldukları zarar 4 milyon’un üzerinde kayıp iş günü. Türkiye’nin de içinde bulunduğu 30 ülkenin yer aldığı ve Kömürlü Termik Santralin yol açtığı maliyetin hesaplandığı çalışmada her yıl 250 bin yaşam yılının kaybının olduğu, 23 bin 289 erken ölümün meydana geldiği ve yaşam yıllarının kaybı ile erken ölüm %21 ile Hırvatistan, Sırbistan ve Türkiye’de olduğu söyleniyor. Türkiye’de bu hastalıklara maruz kalanların 2010’da yaklaşık ömrü 79 bin saat kısalmış. Yaklaşık 10 yıl. 8yüz 40 bin astım krizi yaşanmış. 8 milyona yakın solunum yolu hastalıkları yaşanmış. Bunlar ciddi rakamlar. Sağlık harcamalarının %7’si ila %20 ‘si kömürlü santrallerden kaynaklı. Bu da görünmez bir maliyet. Dünyada sağlık etkilerine 15,5 ila 42 milyar Euro civarında maliyet oluyor. Türkiye’de ise bu rakam 2,4 ila 6,7 milyar Euro olarak hesaplanıyor. Sağlık harcamaları da 76 milyar Euro olduğuna göre ülkemizde sağlık harcamalarına etkisi %7,5 ila %20’ye kadar artabilir.”

Yapılan konuşmaların ardından katılımcılar ile soru cevap şeklinde merak edilen konular üzerine tartışıldı. Gerçekleştirilen seminer’e CHP Milletvekili Utku Çakırözer, Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç, kentteki bazı Sivil Toplum Kuruluşlarının temsilcileri ile Gündüzlüler Derneği üyeleri katıldı.

Editör: TE Bilişim