Türk Büro Sen Eskişehir Şube Başkanı Metin Ucal, TBMM Adalet Komisyonu’nda Hakim ve savcılara yapılacak 1155 lira zammı içeren ‘Yargı Paketi’nin görüşülmeye başlandığını belirterek hakim ve savcıların iki ayrı düzenleme ile ekonomik ve sosyal haklarında ciddi anlamda iyileştirmeler yapıldığını ancak 50 bini aşkın adalet çalışanının göz ardı edildiğini söyledi.
“Yargıçlara yönelik ayrımcı bir uygulama, adalete yapılacak en büyük kötülüktür” diyen Türk Büro Sen Şube Başkanı Metin Ucal, “Bilindiği gibi, adalet hizmeti verenler sadece yargıçlar değildir. Yazı işleri müdüründen, mübaşirine, zabıt katibinden, teknik elemanına kadar 50 bini aşkın adalet çalışanı mesai mefhumu olmaksızın hizmet sunmaktadır. Adalet hizmeti sunanlar arasında yapılan ayrımcılık, adalet hizmetlerinin verimini düşürdüğü gibi, çalışma barışını da sekteye uğratacaktır” dedi.
Adalet hizmetlerinin olmazsa olmazları Adliye çalışanlarını yok farz ederek, sadece yargıçlara yapılacak bir zam, adı "Adalet Bakanlığı" olan bir kuruma yakışmadığını ifade eden Ucal şunları şöyledi:
“Ülke insanlarına Adalet hizmeti sunmak için oluşturulan bir kurumun, kendi çalışanları arasında ayrımcılık yapması adalet anlayışına yapılmış olan en büyük darbedir. Adalet çalışanları arasında 3. defa yapılacak ayrım, çalışma barışını bozacak ve adalet hizmetlerinin sekteye uğramasına sebep olacaktır. Adalet Bakanlığı bu yanlıştan vazgeçmeli, TBMM Adalet Komisyonu ise bu fütursuzluğa alet olmamalıdır. Hakim ve Savcılara yapılacak zam diğer adalet çalışanlarına ve tüm kamu çalışanlarına da yansıtılmalıdır.
Adalet Bakanlığı'nda stajer bir yargıç, 4.000 TL aylık ücretle işe başlamaktadır. Birinci sınıf hakimlerin aylık ücretleri ise 8.000 TL'nin üzerindedir. Ortalama yargıç ücretleri ise, 6.000 TL'yi aşmaktadır. Bugün işe başlayan en alt düzeydeki bir devlet memuru ise; 1.650 TL ortalaması ise, 1.800 TL civarındadır.
AKP 13 yıllık iktidarı boyunca çıkardığı Kanun Hükmünde Kararnamelerle bir kısım kamu çalışanının fazla mesai ücretlerine, havuz paralarına, ek ödemelerine ve ikramiyelerine el koyarak, memurlarımızı mağdur etmiştir. Aynı süreçte ise, üst düzey yöneticilerle ilgili bazı özel düzenlemeler yaparak, ücret ve tazminat göstergelerini yükseltmiş, ücretlerinde önemli derecede artış sağlamıştır.
Yandaş konfederasyonla yapılan mutabakat sonucu 2014 yılı için 123 TL seyyanen artış ve 2015 yılı için %3+3 zam verilmiş, 2014 yılı için enflasyon farkı dahi talep edilmemişti. Sendikamız ve Konfederasyonumuz, bu kaybın ortadan kalkması için Haziran ayından bu yana ek zam talep etmektedir. Memurlar enflasyon altında inlerken ve hayatlarını borçla idame ettirmeye çalışırken, ek zam talebimize neden kulak tıkıyorsunuz? Türk Büro-Sen olarak, hükümeti bugüne kadar yaptığı açıklamaların arkasında durmaya ve memuru enflasyon altında ezilmekten kurtarmaya davet ediyoruz. Türk Büro-Sen olarak, memurlarımızın haklı taleplerini her platformda kararlılıkla savunmayı sürdüreceğiz ve yargıçlara yapılması düşünülen zammın tüm kamu çalışanlarına verilmesi için eylemlik sürecimizi devam ettireceğiz ayrıca üretimden gelen gücümüzü kullanmaktan da geri durmayacağımızı kamuoyuna saygı ile duyururuz."
 

Editör: TE Bilişim