Enflasyona karşı ücretlilere yönelik yapılan çalışmaların yetersiz kaldığını ve alım gücünün her geçen gün azalmaya devam ettiğini ifade eden Atak, “Yılın başında ve ortasında asgari ücrete her ne kadar zam yapılmış olsa da bütün ücretlere, emekli aylığına, memur maaşlarına TÜİK verileri ışığında enflasyon oranında artış yapılmış olsa da çarşıda pazarda yaşanan gerçek enflasyon ile örtüşmeyen verilere göre yapılan bu artışların emekçilere hiçbir faydası olmadığı gibi yaşanılan gelir kaybını gidermeye alım gücünü arttırmaya yetmemiştir.” dedi. Türk lirasının değer kaybetmesi ve bunun sonucu olarak da enflasyonun yükselmesinin,  işçinin, memurun, asgari ücretlinin, emeklinin ücretinin reel olarak azalması, ve bu maaşlarla her geçen gün alım gücünün yok olması anlamına geldiğini belirten Atak, “Öte yandan ücretliler üzerindeki gelir vergisi her geçen gün daha da yakıcı bir sorun haline gelmektedir. Zaten büyük bir problem olan bu durum enflasyon artışları ile iyiden iyiye kendisini göstermiştir.” diye konuştu. 
GELİR VERGİSİ ORANI YÜZDE 50’LERE YÜKSELDİ
Hasan Atak, içinde bulundukları duruma ilişkin şunları aktardı: “Enflasyon oranlarının yüzde 3-10 gibi düşük olduğu yıllarda ücretlilerin üzerindeki gelir vergisi yükü, TÜİK tarafından açıklanan enflasyon oranlarına nedeniyle yüzde 30-50 civarında gelir vergisi artışları oluşturmuştur. Gelir vergilerindeki artış enflasyonla birlikte oransal olarak artarak, zaten ağır olan vergi yükünü daha da ağırlaştırmaktadır. Başta kamuda Toplu İş Sözleşmeleri ile çalışan bizler olmak üzere, yıllardır ülkemizin tamamının uçuş hattına destek sağlayan Türk Hava Kuvvetleri envanterindeki bulunan dünyanın en önemli uçaklarının motorlarına müdahale eden, F-4’ler F-16’ları tamir eden teknikeri, teknisyeni mühendisi ile 1. Hava Bakım Fabrika Müdürlüğü (Hava İkmal) işçileri olarak sözleşmelere göre zam almış olsak da verilen zam oranlarının değersizleşmesi, açıklanan resmi enflasyon rakamlarının reel olarak gerçeği yansıtmaması bizleri her geçen gün zora sokmaktadır.”
HÜKÜMETE SESLENDİ
Ülkenin yaşadığı büyük kriz nedeni ile hakları için hükümete çağrıda bulunan Atak sözlerini şöyle sürdürdü: “Gerekli tedbirlerin acilen alınması sosyal devlet politikalarının emeği ile geçinenlere yönelik olarak düzenlenmesidir. Bu noktada da taleplerimiz bugünlerde tüm ücretlerden vergi alınmaması veya yüzde 15 olarak sabit bırakılmasıdır. Ve bir an önce işçilere toplu iş görüşmelerinde verilen 2021 ve 2022 yılı ücret artışlarının tekrar gözden geçirilerek revize edilip, 2023 yılı TİS görüşmeleri başlamadan önce refah payı verilerek ücretlerin arttırılmasıdır.”

Editör: Mustafa YILDIRIM