Depreme vakıf uzmanlarla Eskişehir’de ne yapılmalı sorusuna cevap aradıklarını ve bununla ilgili uygulanabilir ve acilen uygulanması gereken bir çalışma sunduklarını ifade eden Çorapsız, bu çalışmayı 3 grupta değerlendirdiklerini aktararak, bunları şöyle açıkladı: “İlimizde riskli alanlardaki yapılaşma ile ilgili çalışma, risksiz rezerv alanları ve konut stoğu ile ilgili çalışma, afet sonrası “afet acil eylem planları” ile ilgili çalışma.” Deprem konusu Türkiye’nin ve Eskişehir’in öncelikli sorunu olduğunu belirten Çorapsız “Eskişehir ilimizde 1956 yılında 6.4 büyüklüğünde oluşan depremden sonra Eskişehir merkezli bu büyüklüğe yakın bir depremle karşılaşılmamıştır. Bu yıllarda konut dokusu 3 katlı yerleşim alanı da risksiz alan olarak tanımlanan odunpazarı bölgesinin eski yerleşkesiydi. Ancak 1956 yılında günümüze kadar geçen 67 yıllık sürede riskli alan üzerindeki yerleşime öncelik verilmiştir. Riskli alan ifadesini önemli kılan zemin yapısı ve yer altı su seviyesinin yakın olmasıdır. Zemin yapısı alüvyon olup deprem anında yer altı suyu ile alabora olması neticesinde sıvı bir zemin oluşmaktadır. Şu an itibariyle nüfusumuzun yaklaşık yüzde 70’i bu alan üzerinde yaşamaktadır.” ifadelerini kullandı. 

BAKANLIK RİSKLİ ALANLAR İÇİN KREDİ VERMELİ

Bundan sonra inşa edilecek yapılarla ilgili; mimarlara, mühendislere, belediyeler ve Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na önemli görevler düştüğünü vurgulayan Çorapsız, yapılması gerekenleri şöyle özetledi: “Mimarlarımız; bu bölgelerdeki çalışmalarında ayağı yere basan, yumuşak kat oluşumundan kaçınılmalı, geniş açıklıkların oluşmadığı projeler üretmeli. 
İnşaat mühendislerimiz, proje çözümlerinde, zemin güçlendirmelerini mutlaka tekniğine uygun yapılmasını sağlamalı, belediyelerimiz; yukarda belirttiğimiz mimari ve statik proje çözümlerindeki konuları ilgili birimlerinde değerlendirerek acilen zorunlu uygulamaya geçmelidir. Halkın ortak kullanımına açık olan kamu binalarına deprem izolatörü zorunluluğu getirilmelidir. Belediyelerimiz yapıların denetimini, yapı denetimlerle birlikte en etkin şekilde sağlamalıdır, bir an önce “Kentsel Dönüşüm Strateji Belgesi’ni” en doğru verilere göre hazırlamalıdır. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı; 6306 sayılı yasanın gerek bireysel anlamda gerekse belediyelerin belirleyeceği riskli alan bazında, uzun vadeli faizsiz ve düşük faizli kredi ve finans desteğini sağlamalıdır.”


BAKANLIK BİR AN EVVEL KOCAKIR PROJESİ’Nİ YAPMALI

Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 27 Eylül 2013 kararıyla ilan ettiği ancak seçim sonrası bu kararı rafa kaldırdığı 770 hektar alanı kapsayan “Kocakır rezerv alanı projesi”ni bir an önce gündemine alacak çalışmalara başlanması gerektiğini söyleyen Çorapsız, “İmara açılacak alanların güncel diri fay haritaları göz önüne alınarak tekrar değerlendirilmesi gerekir. Konut stoğlu ile ilgili; ilimizde TOKİ projelerinden başlanmış olanlar bir an önce bitirilmeli programa alınanlarında bir an önce başlanarak sonlandırılması elzemdir. Gündoğdu 1 ve Gündoğdu 2 kentsel dönüşüm alanlarına bir an önce başlanması, Karapınar ve Küçük Sanayi Sitesi Kentsel Dönüşüm Projesi’nin sorunlarının giderilerek, bir an önce başlanılması. 
İlimiz imar planında 2 kata ruhsatlı alanların zemin yapısı durumuna göre gerekli plan tadilatı yapılarak kat artırımına gidilmesi gerekmektedir.” şeklinde konuştu. 

Depreme maruz kalan 11 ilde aksayan durumları da dikkate alınarak, çevre komşu illerle birlikte koordinasyonun sağlanması için çalışmalara bir an evvel başlanması gerektiğini belirten Çorapsız, “Depremle ilgili olarak kentimiz üniversitelerin, STK’ların, belediyelerin ve ilgili meslek kuruluşlarının iş birliğinin sıkılaştırılmasını elzem olarak görüyoruz.” diye konuştu.

Editör: Mustafa YILDIRIM