Eskişehir  İyi Parti Siyasi İşlerden Sorumlu  il Başkan Yardımcısı Mehmet Tahta, 15 Temmuz Milli Birlik ve Dayanışma Günü nedeniyle şu açıklamayı yaptı; "

Bilindiği gibi yarın günlerden 15 Temmuz!

15 Temmuz, Devletimize, Milletimize  ve   Cumhuriyetimize karşı  gerçekleştirilmiş kanlı bir ihanet kalkışmasının  yıl dönümüdür.

Bu vesile ile 15 Temmuz’un Kahraman Gazilerini saygı ile selamlıyor, aziz şehitlerimizi  rahmet ve minnetle yad ediyorum.

Bir daha yaşanmaması dileğiyle tekraren  Aziz Milletimize  ‘geçmiş olsun’ dileklerimizi sunuyorum.

***

Saygı değer hemşerilerimiz!

Türk Milleti, 15 Temmuz gecesi, tarihinde  eşine rastlanılmayacak ölçekte büyük bir felaketin eşiğinden dönmüştür. Bu bakımdan 15 Temmuz Milletimizin hafızasından asla silinmemelidir.

15 Temmuz’da öyle büyük bir felaket yaşanmıştır ki; Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Ordusu ile birlikte   bir süre yönetimsiz kalmıştır..

Cumhurbaşkanından, gece  00,24’e kadar haber alınamamış, Genel Kurmay Başkanı dahil, tüm Kuvvet Komutanları  elleri, kolları ve gözleri  bağlanarak, derdest edilmişler, Türk Devletinin ve Rejimin egemenlik kaynağı olan T.B.M.M. bombalanmıştır.

15 Temmuz gecesi, 248 vatandaşımız şehit olmuş,  Genel Başkanımız Meral Akşener’ in deyimi ile,  halkımız devleti sokaktan toplamıştır,.

Türk Ordusu, 2200 yıllık tarihinde böyle bir facia yaşamamıştır!

***

Bu yüzden, 15  Temmuz ihanet  kalkışması, kınamayla geçiştirilecek, ya da sadece ihanet gecesine odaklanabileceğimiz bir olay değildir.

15 Temmuz Faciasına Türk Milleti penceresinden tarihsel perspektifle  bakılmalı, ülkenin 15 Temmuz gecesine geliş süreci ile ilgili,  objektif ve bilimsel  verilerle  doğru  analizler yapılmalıdır.

15 Temmuz faciasının tüm boyutları, öncesi  ve sonrası ile, hiçbir gizli ve karanlık nokta bırakılmaksızın tüm  yönleri ile  araştırılıp, sonuçları  tüm çıplaklığı ile  Türk Milleti’nin önüne konulmalıdır.

Kalkışma esnasındaki ilişkiler zincirinin ve  tüm sivil, askeri, bürokratik ve siyasi sorumlularının  bulunup, adalet huzurunda hesap vermelerinin sağlanması gerektiği gibi,

geçmişe dönük süre ve dönem  sınırlaması olmaksızın,  ülkeyi ihanet kalkışmasına götüren   süreç içinde ne tür yönetim zaafları ile  terör  örgüne meydan ve yol  açıldığı,  terör örgütüne ne tür imkan ve tavizler verildiği; verilen  imkan ve tavizlerle nelerin hedeflendiği  bütün ayrıntıları  ile ortaya konulmalıdır. Böylece ortaya çıkacak olan sonuçlar bir hukuk  vesikası  olarak  adalete, ibret vesikası olarak da sonraki  nesillere aktarılmalıdır.

Bunlar yapılmaz ise tarihin tekerrürü önlenemeyecektir"dedi.