Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ ü milletçe özlemle ve rahmetle anıldığını vurgulayan İyi Parti Eskişehir İl Muhasibi Cengiz Öncü, fikirlerini, hayal ve özlemlerini, ilke ve inkılaplarını, hedef ve arzularını yaşatmakta ve sonsuzluğa erdirmede bizlere görevler düştüğünü söyledi.

Atatürk gibi insanların, bir nesil için doğmadıkları gibi, belli bir devre içinde doğmadıklarını ifade eden Öncü, “ Çünkü önderlikleriyle yüzyıllarca milletin tarihlerinde var olacak insanlardır. Büyük insanlar her millete her zaman nasip olmazlar. Ne mutlu Türk milletine ki Atatürk gibi bir deha bizlere nasip olmuştur.

Milli hayatı bitmiş sanılan büyük Türk milletinin, bağımsızlığını nasıl kazandığını, bilim ve tekniğin en son esaslarına dayanan, milli ve çağdaş Türkiye Cumhuriyeti Devletini uygar dünyada hak ettiği yere yükseltmek ve sarsılmaz temelleri üzerinde her gün daha çok güçlendirmek görevini, Türk gençliğine emanet etmiştir. Türk istiklal harbi sadece Türk milletinin değil, bütün İslam dünyası ve mazlum milletlerinde emperyalizme karşı isyanı olmuştur” dedi. 

Tarihe Türk’ ün armağanı olan mertliğin tarihteki en büyük örneği Atatürk olduğunu belirten  İyi Parti Eskişehir İl Muhasibi Cengiz Öncü şunları söyledi: “Düşmanlarına dahi merhamet ve saygıda kusur etmeyen örnek liderdir. Tüm beşeri ve kamusal konulara hâkim olacak kadar aydın ve ileri görüşlü, askeri, siyasi bir önder ve başöğretmendir.

Atatürk’ün yönetici seçerken Türk milletine tavsiyesi şudur. “ Bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı kişilerin kanındaki, vicdanındaki, asıl özü çok iyi analiz etmek dikkatinden bir an geri kalmasınlar”

Gençliğe hitabesinde;” Memleketin dâhilinde, İktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.” Veciz sözleriyle Türk milletine hedefini göstermiştir. 

Atatürk’ e hep birlikte bir kez daha söz veriyoruz. ‘Atam, açtığın yolda, gösterdiğin ülküde hiç durmadan yürüyeceğimize and içeriz.’ Ne mutlu Türküm diyene.”