Cumhuriyet Halk Partisi’nde başlayan “önseçim” tartışması giderek yayılacak gibi görünüyor. Nereden çıktı bu önseçim diyenlerin sayısı az değil. Siyasi partilerde unutulan önseçim kültürü acaba geri gelir mi?
Bunu yapacak tek parti de CHP gibi görünüyor, ancak geçtiğimiz seçim öncelerinde yapılan uygulamalara baktığımızda, tam anlamıyla gerçekleştiğini göremiyoruz.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun partililere sözü var, adaylar önseçimle belirlenecek diye.
Geçtiğimiz seçimler öncesi bazı yerlerde kısmi önseçimler yapıldı, onlar da sağlıklı olmadı.
Parti içi demokrasinin işlemediği tüm siyasi partilerde önseçimden söz etmek de abesle iştigal oluyor.
Şimdi önseçimi savunanlar, geçmişte önseçim yapmayanlardır, yaptırmayanlardır.
Aslında önseçim her zaman savunulacak bir uygulamadır, öyle olmalıdır.
Çünkü önseçimle TBMM’ye giden milletvekili de, önseçimle gelen Belediye Başkanları da, Belediye meclis üyeleri de bulundukları yerlerde daha güçlü olduklarını hissedeceklerdir.
Parti Başkanının, ya da belediye meclisine girecekler için Belediye Başkanının iki dudağı arasında olmamalı seçilenler.
Demokrasiye inanan, her partilinin önseçimi de savunması gerekir.
Ben sandıktan çıkar mıyım? Veya şu isim sandıktan çıkar mı diye düşünmemek gerekir.
Kendine güvenen sandığı kabul eder, güvenemeyen ise sandığa girmez.
Bu kadar basittir bu konu.
Yeter ki partiyi yönetenler önseçimi yürekten istesin, onun getirdiği yararların farkına varsın.
Partileri yönetenler buna inanmıyorlarsa, tartışmanın, gündeme getirmenin de bir faydası yoktur.
Dün önseçimi savunanlar, kendi adaylıkları söz konusu olduğunda ve eğer kendilerine de güvenemiyorlarsa hemen çark ediyorlar.
Ya da bugün önseçimi savunanların geçmişlerine baktığımızda nasıl karşı çıktıklarını da görüyoruz.
CHP’de önseçim her seçim öncesi gündeme gelir. Bakalım bu kez gerçekleşecek mi?
Diğer partilerin önseçim gibi bir dertleri yok.
Onlar artık alışmış, adayların genel merkezlerden belirlenmesine, ama CHP öyle değil.
CHP’nin kültüründe var önseçim.