Kaynak: Manşet Gazetesi

Söyleşi: Tuğba KOÇAL

İşitme Engelliler Kadın Futbol Milli Takımı ve Çamlıca Spor Kulübü Kadın Futbol Takımı oyuncusu İrem Fatma Kara ile söyleşi gerçekleştirdik. 19 yaşındaki başarılı sporcu, futbola çocukluğundan beri ilgisi olduğunu, okulda veya sokakta erkeklerle top oynamak istediğinde kendisine, “Sen kızsın oynayamazsın” diyerek oynatmadıklarını anlattı. Kara, “Kadınlar futbol mu oynar” diye düşünenlere ise, “Futbolu erkeklerden daha iyi oynayan kadınlar var” diyor…

Merhaba İrem, seni biraz yakından tanıyalım. Spora ne zaman nasıl başladığını anlatır mısın?

Ben İrem Fatma Kara. 19 yaşındayım, Eskişehirliyim. Anadolu Üniversitesi Beden Eğitimi Öğretmenliği bölümünde 2. sınıfta okuyorum. Spora 4 yıl önce başladım. Lisede beden eğitimi öğretmenim bayan futbol takımı açmak istedi. Benim de ilgim de olduğu için ismimi yazdırdım. Böylece öğretmenimin vesilesi ile futbola başlamış oldum.

Öncesinde başka bir spor dalı ile ilgilenmiş miydin?

Hayır, daha önce hiçbir sporla ilgilenmemiştim. İlk olarak futbolla başladım.

SOKAKTA BANA SEN KIZSIN OYNAYAMAZSIN” DİYORLARDI

Futbol kadınlara uzak bir spor. Kadınlar arasında da yaygın değil. Senin önceden futbola karşı bir ilgin var mıydı?

Ben babası ve 3 amcası ile büyümüş bir kız olarak futbola hiç de uzak değildim. Erkeklerin arasında büyüdüğüm için normal olarak futbolla hep ilişkim vardı. Çocukluğumda da hep futbol oynamayı severdim. Sokakta ya da okulda erkeklerle futbol oynamak isterdim. Fakat bana “Sen kızsın oynayamazsın” derler ve beni oynatmazlardı.

Peki, hangi takımı tutuyorsun?

Tabi ki Eskişehirsporluyum. (Gülüyor.)

“FUTBOLU ERKEKLERDEN DAHA İYİ OYNAYAN KADINLAR VAR”

Futbol oynamaya başladığında çevrenden nasıl tepkiler aldın?

Kadınları futbol oynayamaz düşüncesine kesinlikle karşıyım. Çünkü futbolu erkeklerden daha iyi oynayan kadınlar var. Kadının futbola ilgisinin olmasına ailem karşı değildi ve ailem beni bu konuda çok destekledi. İlk başladığımda çevreden ‘kadın futbol mu oynar, başka spor mu yok’ gibi tepkiler aldım. Ama oynayabildiğimi ve bunun hiç de garip olmadığını gördüler. Hatta böyle düşünen akrabalarım şimdi tribünlerde desteklemeye geliyor. Yani aslında ilk duyunca garipsense de zamanla alıştı herkes.

Sence ülkemizde kadınların sporda ve özellikle futbolda yeri yeterince yaygın mı?

Maalesef yeterince yaygın değil. Yaygınlaşmasına engel olunduğunu düşünüyorum. Çünkü hiçbir destek yok. Türkiye Futbol Federasyonunun da verdiği destekler çok az olduğu için kadın futbol takımlarının çoğu kapandı. TFF desteğini bu takımlardan çekmeseydi, belki daha yaygın olabilirdi. Daha çok kız öğrenci bu takımlarda yer alabilirdi.

“MİLLİ SPORCU OLMAK EN BÜYÜK HAYALİMDİ”

Sen ayrıca milli bir sporcusun. Biraz da bundan söz edelim istiyorum. Ne zaman milli sporcu oldun?

Ben yüzde 41 işitme engelli olduğum için işitme engelliler kadın futbol milli takımına seçildim. 2 sene önce Eskişehir’e seçmelere gelmişlerdi. Beni de kampa çağırdılar. Orada kulağımla ilgili testler yapıldı, futbol becerilerime bakıldı. 2 yıl önce böylece milli sporcu oldum. 2 yıl içinde 16 kez milli maça çıktım. Bir kez Dünya Kupasına katıldım. Olimpiyatlarda oynadım. Rakiplerimiz brezilya, Amerika, Rusya, Polonya gibi güçlü takımlardı. Biz Türkiye olarak yeni kurulan bir takım olduğumuz için derece yapamadık.

Bu benim çok istediğim bir şeydi, hayalimdi. Milli sporcu olmayı kafaya koymuştum. Futbola geç başlamış olmam benim için dezavantajdı ama yine de bunu başardım. Milli olmak ve ülkemizi temsil etmek gerçekten gurur verici.

Peki, ne kadar sıklıkla antrenman yapıyorsun?

Ben futbol dışında rugby sporu ile de ilgileniyorum. Çift branşla ilgilendiğim için haftanın her günü antrenman yapıyorum. Futbolla ilgili haftanın 3 günü antrenman yapıyorum.

Bize, rugby sporundan da söz eder misin?

Rugby sporuna 2 sene önce başladım. Rugby çok sert bir spor. Futboldan daha zor. Türkiye’de çok yaygın olan bir spor değil. Bu branştaki sporcu sayısı da oldukça az. Özellikle kadınlar arasında hiç yaygın değil.

Rugby, Amerikan futbolunun benzeri bir spor. 15’er kişilik iki takımla bir devresi 40dk olmak üzere iki devre olarak oynanıyor. İleriye pas vermenin yasak olduğu için top geriye pas vererek sahada sürülüyor. Bu şekilde topu elle rakip kale çizgisinin arkasına taşıdığınızda sayı alıyorsunuz. Tabi bu sırada karşı takımdan da müdahaleler oluyor. Çok sert bir spor. Tekniğini bilip oynamak çok önemli. Bu dalda da hedefim milli olmak.

Beden eğitimi öğretmenliği bölümünde okuyorsun. Sen de ileride öğretmen olacaksın. Öğrencilerini ve özellikle de kız öğrencilerini spora yönlendirme konusunda neler yapmayı düşünüyorsun?

Ben beden eğitimi öğretmenliği bölümünü seçerken ilk hedefim kıyıda köşede kalmış bir okulda öğretmenlik yapmaktı. Böyle bir okulda okuyan öğrencilerimi spora yönlendirmeyi hedefleyerek öğretmenlik bölümünü seçtim. İnşallah öğretmen olduğumda kız- erkek bütün öğrencilerimi spora yönlendirmek istiyorum. Öğrencilik döneminde sporla ilgilenmek çok önemli. Sporla ilgilendiğinde öğrencilerin sosyal hayatları oluyor, daha çok arkadaşı oluyor. İnsan sporla ilgilendiğinde mutlu oluyor, kendi için bir şeyler yapmış oluyor. Spor benim için bir mutluluk kaynağı.

Peki, bundan sonrası için hedefin ve hayalin ne?

Bundan sonraki hedefim öncelikle kulübüm Çamlıca Spor Kulübünü iyi bir yere getirmek. Türkiye ve dünyada başarılar elde etmek istiyorum. Kariyerimin ilerleyen süreçlerinde antrenör olmayı düşünüyorum.

Editör: TE Bilişim