Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt Küçük Sanayi Sitesi, Hamamyolu projesi, tarihi Odunpazarı bölgesi, Odunpazarı’nın 2017 projelerini www.esgazete.com yayın koordinatörü Şaban Bağcı’ya anlattı.
Küçük Sanayi Sitesi’nde son durum ne?
Küçük sanayi aslında büyük bir sorun. 1958’de yapılmış ve benim bildiğim bütün seçim çalışmalarında
aday olan belediye başkanları Küçük Sanayi’yi kaldırma üzerine politika geliştirdi. Maalesef bugüne kadar olmadı. Bir kentsel dönüşüm kararı vardı. Bu kentsel dönüşüm kararıyla beraber uygulanmamış, frene basılmış bir noktada bulduk. Seçildikten sonra ilk yaptığımız iş oralarda nabız yokladık. Ondan sonra bunun olması gerektiğine inandım ve çalışmalara başladım. Belki de ilk defa ciddi bir adım atıldı. proje ihalesi yapıldı. Bir firmaya kentsel dönüşüm projesi ihale edildi. Bu firma 1/5 binlik, 1/binlik planlar yapacak, uygulama planlarını belli bir aşamaya getirecek. Vatandaşla uzlaşarak
kentsel dönüşümü tamamlayacaktı. Ama 1/5 binlik planları Büyükşehir Meclisi’nden geçiremedik. Oradaki AKp’li arkadaşlarımız teknik nedenlerle değil, siyasi nedenlerle buna karşı çıktı. Yoksa teknik açıdan projenin hiçbir eksiği yoktu. Bu bizi yıprattı, yordu. Çünkü 5 binlik planı geçmeyen bir projeye güven azaldı. Biz ona rağmen devam ettik. Şu anda AKp’li arkadaşlarımızın da istediği gibi içini doldurduğumuz zaman içi doluncaya kadar geçen sürede kamuoyuyla hiçbir tartışma yapamadık. Oysa biz kentsel dönüşümü katılım mantığı ile yapalım istiyorduk. Şimdi 1/5 binlik ve binlik
planlar hazır. inşallah bir terslik olmazsa uzlaşma görüşmelerine başlayacağız. Vatandaşla uzlaştıktan
sonra AKp’li meclis üyelerimize gideceğiz ve ‘buyurun uzlaştık, içini doldurduk siz bunu onaylayın’
diyeceğiz. Onlar onayladıktan sonra sanayi çarşısında dönüşüm başlar. Bunun bu aşamaya gelmesi bile önemli. Ben bütün Eskişehirlilerin iyi niyetle bu işe yaklaşması gerektiğini düşünüyorum. Burada siyaseten başka düşüncelerle projeye karşı çıkmak, Eskişehir’in işini uzatmak anlamına gelir.
Burada itiraz hakkı, vatandaşın imar hakkından kaybı olup olmaması noktasında. Kimseye zarar
vermeden çözmek istiyoruz. Şu anda sanayi çarşısının, Cumhuriyet Bulvarı’nın üst tarafı, Ertaş Caddesi
tarafı plansız alan. Mevcut haliyle hiçbir şey yapılamaz. Biz bunu aşmak istiyoruz. Oradaki mülk sahiplerinin zarara uğramasına gönlümüz razı değil. iyi bir proje ile herkesi ikna etmek suretiyle kısa sürede inşaatlara başlayacağımızı düşünüyoruz. Israrcıyız, inatçıyız. Kim ne derse desin, AKp’li meclis üyelerinin vicdanlarıyla hareket edeceklerini düşünüyorum.
 
 
HAMAMYOLU ÖNEMLİ BİR ALAN VE ÖNEMLİ BİR PROJE
 
 Hamamyolu projesini anlatırmısınız?
 
Hamamyolu önemli bir alan ve önemli bir proje. Ancak bu alanda çok ağaç var. Bazı ağaçların sökülmesi ve bu proje gereği bu ağaçların yerini değiştirmemiz gerekti. Çünkü oraya köprü ayağı gelecek ya da kafeteryanın bir duvarı gelecek. O ağacı en az zararla kurtarmanın bir yolunu bulduk ve uyguladık. Bu ağaçları korumak bizim işimiz. Bize şimdiye kadar Odunpazarı bölgesinde ciddi anlamda ağaç dikimi gerçekleştirdik. Şu ana kadar bize iyi ki bu ağaçları diktiniz, teşekkür ederiz diyen olmadı. Öyle bir beklentimiz de yok. Bizim bu bölgede sadece ağaçları nakil etmemiz söz konusudur. Sayısal anlamda bir eksiklik asla olmayacak. Herkesin bizim iyi niyetimizi bilmesi lazım. Bu projede bazı
ağaçların yerinden sökülmesi ve başka bir yere dikilmesi söz konusu. Köke zarar vermeden,
en son gelişmiş bir alet ile bunu gerçekleştiriyoruz. Yeşil anlamında bir zarar vermemiş
olacağız. Hamamyolu Caddesi’nde mevcut 267 ağaç var. 370 tane çalı var. Proje kapsamında ekleyeceğimiz ağaç sayısı 50 olacak. 262 adet çalı, 3066 adet yer örtücü dediğimiz bitkiler eklenecek.
3877 adet sarmaşık eklenecek. Proje kapsamında 585, 40 metrekare yeşil alan eklenecek.
Mevcut halini daha farklı noktaya getireceğiz. Bu yapılırken kaç ağaç kesilecek? İnşaatın
durumuna göre tespit edilen sökülecek ağaç sayısı 30- 35 ağaç olacak. Bu ağaçları orada
değerlendirebiliyorsak, orada olmuyorsa bir tutanakla daha uygun bir yere dikeceğiz. Bizim
projemizin bitimi 7- 8 ay sürecek. Söktüğümüz ağacı 7- 8 ay dışarıda tutamayız.
Dede Korkut Parkı yapılırken bütün ağaçlar söküldü. 50 hektarlık alanda bütün ağaçlar
söküldü ve yerine yeni ağaçlar dikildi. Herkes iyi oldu diyor. O zaman ses çıkarmayanların
bizim yaptığımız eleştirmelerini iyi niyetli bulmuyorum. Türkiye’de 3. Köprü ve 3. Havaalanı
projelerinde 220 milyon metrekare alandaki ağaçlar söküldü. 95 milyon metrekare fiili
orman alanı yok edildi. Bir ihtiyaç varsa bu ağaç elbette kesilecek, sökülecek. Sayıları verdim, Hamamyolu projesinde bu sayılardan aşağı miktarda bir ağaç olursa o zaman gelsinler sorumluluğu ben üstlenirim.
 
 
HAMAMYOLUNDA SICAK SU BUHARI PASAJLARI HAREKETE GEÇİRECEĞİZ
Hamamyolu’nun hamamlar tarafından girişi sıcak su buharı ile bizi karşılayacak. Hamamı andıran bir işaret olacak. Değişik bir yere geldiklerini anlayacaklar. Devamında yolun iki tarafı aynı eşitlikte olacak. Kullanma alanı çoğalacak. İnsanlarımızın meşgul olma imkanları artacak. İki taraftaki esnaf şu anda eşit değil. O zaman eşit olacak. Devamında kafeteryalar olacak. Buralarda insanlar parasıyla oturup çay içecek. İstemeyen parasız oturabileceği alanlar da olacak. Şu anda mevcut olan
alandan daha çok alan olacak. Özellikle Yediler bölgesinde bu oturma alanları daha da çoğalacak. Güvercinler için özel bir havuz olacak. Güvercin Köy projesi ile bağlantılı olarak o havuzda farklı etkinlikler de yapacağız. Yediler bölgesine Hamamyolu’nun birçok bölgesine yurtdışından ithal büyük
farklı ağaçlar getireceğiz. O ağaçlarla çeşitli alanların gölgeliğini sağlayacağız. Onarlın altında oturulması sağlayacağız. İbrahim Karaoğlanoğlu Caddesi Hamamyolu’nu ikiye bölüyor.
Oradaki bölme insanlarımızın can güvenliği, sürücülerin de trafik güvenliği açısından sıkıntı yaratıyor. Biz onun üstünü bir köprü ile aşmak istiyoruz. Köprü çok fonksiyonlu bir köprü olacak.
Köprünün ayaklarında bazı küçük çiçek, gazete gibi satış reyonları olacak. Köprünün eğilimi çok ciddi biçimde dikkatli yapılacak. Engellilerin de geçebilmesini sağlayacağız. Köprünün üstü aynı zamanda açık hava müzesi gibi, sergi salonu gibi kullanılacak ve örtülecek. Çocuklar için, yaşlarına göre oyun
oynayacağı oyun alanları olacak. Ahşap festivalinde üretilen heykeller kullanılacak. Eskişehir’in tarihini simgeleyen bazı eserleri de o köprünün üstündeki sergi salonunda açık havada sergileyeceğiz.
İnsanlarımızın sosyal ihtiyaçlarını giderecek ve parası yoksa parasız oturabileceği alanlarda ya da evinden getirdiği çayı içebileceği bir ortam olacak. Hamamyolu’nda şu anda farkında olmadığımız ama ilerde özellikleri ortaya çıkacak çok değişik pasajlar var. Bu pasajları harekete geçireceğiz. O pasajların
orada olduğunu insanların gözünün içine sokacağız ki o pasajlardaki alışveriş canlansın.
En önemli özelliklerden birisi o dereyi bulamıyoruz. Onu andırsın diye çeşitli alanlarda su ile vatandaşı birleştireceğiz. Bir de Odunpazarı’ndan Porsuk’u birleştiren bir sanal yol yapıyoruz.
Bu yol Odunpazarı’nın artık yavaş yavaş simgesi haline gelmeye çalışan cam sanatlarıyla işlenmiş ve orada yürürken camın sütünde yürüyormuş gibi izlenim uyandıracak dünyada olmayan bir uygulama yapacağız. Turist çekecek, yabancıların buraya gelmesini sağlayacak bir proje olacak. Bunları projede
gördüğüm, mimardan dinlediğim için rahatlıkla inanarak söylüyorum. Berlin’de yapılan bir yarışmada finale kalan bir proje bu. Şu anda daha uygulama başlarken birçok gayrimenkul dergilerinde, mimarlık sanatı dergilerinde bu proje tartışılmaya, örnek gösterilmeye başlandı. Bittiği zaman ilgi çekeceğini
düşünüyorum.
 
 ODUNPAZARI’NIN 2017 PROJELERİ
 
 2017 projelerinden bahsedermisiniz?
 
Hamamyolu 2017’nin projesi. Hamamyolundan sonra Hicri Sezen Parkı bir başka proje. Becerebilirsek, yetişirse Karapınar 2017’nin projesi. Yetişmezse 2018’in projesi. Bu arada şans da yardım ediyor gibi geliyor, Alaaddin Parkı’nda farklı gelişmeler olabilir. Böylelikle merkezden Çankaya’ya kadar bir organize hale gelmiş, güzel görüntüye kavuşmuş olabilir. Güvercin Köyü’müzün inşaatı bitti. Ocak ya da şubat ayında kiralama işlemi başlayacak ve orası faaliyete geçecek. Arı Köy projemiz bitecek. Solucan Gübresi projemizin inşaatı bitti. İçinin düzenlenmesi ve solucanların getirilip gübre üretimine başlamamız kaldı. Çavrun Köyünde 200 dönümden fazla araziyi bitki ve ağaç üretim merkezi yaptık. Şu anda 27 bin metrekare rulo çim ektik. Nisan ayında ilk üretimimizi sökeceğiz. Böylelikle anında 27 bin metrekare çimi Eskişehir’in değişik yerlerine yerleştirme
şansımız olacak. Orada 8 tane sera yaptık. O seralarda çiçeklerimizi üreteceğiz. Oldukça fazla
sayıda fidan aldık. Onları da üreteceğiz. Eskişehir’in değişik yerlerinde, değişik amaçlarla kullanacağız.
Bundan sonra inşallah Odunpazarı Belediyesi dışarıdan çiçek, çim ve ağaç satın almayacak. Tersine
dışarıya satacak hale geleceğiz. Çünkü bu yıl iktisadi işletme kuruyoruz. O işletme ile bunları para ile
satma şansımız da doğacak. Böyle bir yatırımımız da 2017’de bitmiş olacak. Biraz önce söyledim. 2
işadamımız bize 2017’de kreş yapmayı taahhüt etti. Bir başka işadamı arkadaşımız yaşlı bakım merkezi yapıyor. Gerçekten ihtiyaç olan bir tesisi yapıp bize kazandıracak ve bağışlayacak. Onu gerçekleştirdiğimizde biraz daha sosyal belediyecilik konusunda adım atmış olacağız. Osmangazi pazaryeri ile ilgili 10 senedir süren bir sıkıntı vardı. Hepsini çözdük. Kamulaştırmaları bitti, plan tadilatı bitti. İnşallah 2017’de kapalı pazaryerini bitirmiş olacağız. Bir başka büyük proje Yenikent Mahallesi’nde pazaryerini kapalı hale dönüştüreceğiz. Onun üstünü de kültür merkezi haline getireceğiz. Çankaya’da bir kültür merkezi inşaatımız var. İnşallah onu da gerçekleştirirsek
2017’nin yatırımları çözülmüş olur. Bu yatırımların mali kaynağını sağlamış durumdayız.
O yüzden bir aksama olacağını düşünmüyorum.
 
 
ODUNPAZARI’NIN DİĞER PROJELERİ TARİHİ ODUNPAZARI BÖLGESİ
 
Tarihi Odunpazarı bölgesi için projeniz varmı?
Şunu çok net söylemeye çalışıyorum. Odunpazarı turizme kazandırılacaksa, Odunpazarı’ndaki mevcut durum biraz daha kullanışlı hale getirilmeli. Özellikle de trafik açısından, turistlerin ulaşımı açısından yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor. Büyükşehir Belediyesi orada bir otopark yapıyor. O ihtiyacın büyük kısmını giderir. O tepede, mezarlığın önündeki gayrimenkul kamulaştırıldı ve yıkılmaya başlandı. Orası da açık otopark olacak. istiyoruz ki o bölgede araçlar dursun, turistler aşağı doğru
yürüyerek Odunpazarını gezsin. O zaman bütün dükkanlara girebilir, alışveriş yapma ve her şeyi görme imkanları olur. Yaşlısı, çocuğu varsa gerekiyorsa taşımaya da hazırız. Hem trafik rahatlaması açısından hem de turizmin biraz daha geniş alana yayılması açısından yararlı olacağını düşünüyoruz. Zeytinoğlu Caddesi aşılarak Malhatun Caddesi’ne doğru işin uzaması gerekiyor. O doğrultuda bu
sene Atatürk Lisesi’nin arka tarafında iki sokağı iyileştirmeyi hedefliyoruz. O bölgede bizim tarihi çınar ağacımız var. O sokaklar o çınar ağacının olduğu meydana açılıyor. Bu sene o meydanı düzenlemeyi istiyoruz. Orada bir sanat sokağı ya da sanat alanı yaratmayı düşünüyoruz. Ressamlar, şairler gelsinler
orada tartışsınlar, eserlerini sergilesinler. Böylelikle o caddenin biraz daha hareketlenebileceğini düşünüyoruz. Eğer bunlar olursa bizim Odunpazarı’ndaki hedefl erimize biraz yaklaşırız. Dalyancıoğlu Konağı vardı. Belki de Odunpazarı’nın en iyi konağı. Değerli bir işadamımız Ali Eldem orayı kültür ve sanat merkezi yapmak üzere yap- işlet- devret modeliyle kiraladı. Kendisine teslim ettik. Sanıyorum 2017 içinde orayı bitirir. Orası bitince o bölge biraz daha farklı bir noktaya gelir.
Milletvekilliği mi belediye başkanlığı mı?
Milletvekilliği siyasi bir makam. Belediye başkanlığı hem siyasi hem uygulamacı. Bizim gibi halkla iç içe
olan insanların belediye belli uygulamaları gerçekleştirmesi bir avantaj. Yoruculuk açısından belediye daha yorucu, işi daha fazla. Ama zevkli. Biz artık belediyeciliğe alıştık. Belediyeci olacağız artık öyle görünüyor.
 
 
Diğer projelerinizden bahsedermisiniz?
FESTİVALLER
Dünyada 3. kez yapılan ağaç festivalini Eskişehir’de gerçekleştirdik. Baktık ki güzel oldu, Eskişehirlilerin ilgisini çektiği kadar Türkiye genelinde de ilgi çekti. ikincisini de yaptık. Bu yıl inşallah 3’üncüsünü de yapacağız ve devam edeceğiz. Bu Eskişehir’in kültürünü ortaya koyuyor. Sanat, demokrasi ve özgürlük ortamı ister bu da Eskişehir’de bence var.
ÇOCUK VE GENÇLİK
Çocuklar bizim geleceğiz, umudumuz. Umudumuzu beslemek istiyoruz. Onun için ilk yaptığımız iş bir kreş açmaktı. Şu anda 130 civarında çocuğumuz var. Emek Mahallesi’nde de bir oyuncak kreşimiz var.
Oraya 200’den fazla çocuk geliyor. Bizim öğretmenlerimizin denetiminde oyun oynuyor, eğitim görüyor. 500’den fazla çocuk bize geliyor. Odunpazarı tarihi bölgede Arasta Çarşısı içerisinde
Zeytindalı Çocuk Merkezi açtık. Orası bölgedeki çocuklarla beraber, Odunpazarı’nı gezmeye gelen turistlerin çocuklarını da eğlendirdiğimiz bir merkez oldu. Büyükdere Halk merkezinde yapılacak bir
folklor çalışmasını, gençlik merkezindeki gençler yapıyor. Bu, sosyalleşme ve sosyal sorumluluk
bilinciyle hareket ediyorlar. Gençlerimiz Emek Mahallesi’nde okuma yazma öğretmeye başladılar. Emek Mahallesi’nde okuma yazma bilmeyen kadınlarımız artık öğrenmek istiyor. Gençlerimiz için spor alanları, kütüphaneler faaliyette.
 
HALK MARKET
 
Belediyelerin kolilerle erzak dağıtarak yoksulları taciz etmesinden rahatsızım. Belediye başkanları bunu sanki kesesinden veriyormuş gibi bir de televizyonların önüne çıkıp popülizm yaparak bu yardımları yapıyorlar. Bunu politikaya alet ederek yoksulun yoksulluğuna pişman ettiriyorlar. Bunun böyle olmaması gerekir diye düşünüyorum. İnsan onuruna yakışır sosyal devlet anlayışına uygun bir biçimde bir yardım mekanizması geliştirmemiz gerekiyordu. Halk Marketler bu şekilde oluştu. Bölgedeki yoksulları tespit ediyoruz. O yoksulları tespit ederken de yine sadece muhtarın değil, halkı da bu işin içine sokarak mahalle meclislerinin görüşlerini alarak belirliyoruz. Onlara birer kart veriyoruz. Bu kartla Halk Market’te alışveriş yapıyorlar. Burada iki şeyi hedefliyoruz. Birincisi
rencide olmasınlar, ikincisi canı ne istiyorsa, neye ihtiyacı varsa onu alsın. Biz fasulye verdik
diye fasulye almasın. Belki ona ihtiyacı yok. Kartlarda puanlar var. O puanla göre
alışveriş yapıyorlar. Bir ay boyunca bitmeyebilir ya da erken bitebilir. Sistem, ertesi
aydan belli bir avansı da verebiliyor.
 
 
Bu sistem Türkiye’de takdir edilmeye başlandı. iyi projelerden sayıldı, ödül de aldı. Biz bunun çok reklamını yaparak popülizm hastalığına düşmek istemiyoruz.
KADINLAR
Kadınlarla ilgili bir sloganımız var bizim. “Kadınların ve çocukların mutlu olacağı bir
Odunpazarı” diye. OMEK’te ve halk merkezlerimizde kadınlarımız
için açılmış olan kurslarda üretilen ürünlerin kadınların ekonomik gücüne katkı sağlaması için adımlar atıyoruz. Örneğin, OMEK’te kadınlarımızın ürettiği ürünler için Arasta Çarşısı’nda bir dükkanı tahsis ettik. Orada satıyoruz. Ve ciddi paralar kazandılar. O kadınlarımızın ürettiği ürünleri Çarşamba
pazarında satılması için tezgah açtık. Ortaya bir görevli koyduk o satıyor. Kadınlarımıza
para aktarıyor. Aynı şeyi diğer pazaryerlerimize de yansıtmaya başladık. Vadişehir’de bu
uygulama başladı. Diğerlerinde de yavaş yavaş başlayacak. O bölgedeki kadınlarımızın
ürettiği ürünleri pazarda satarak ekonomik katkı sunacağız. Kadınlarımız için tiyatro, müzik, spor, sinema ve çevre gezileri yapıyoruz. Emek Mahallesinde bir psikolog sürekli kadınlarımızın
sorunları ile ilgili çalışmalar yapıyor. Bir psikolog daha göreve başladı. O da halk merkezlerimizde gezici olarak kadınlarımızın psikolojik sorunları ile ilgili çalışmalar yapıyor. Odunpazarı Belediyesi’nin yeni doğan çocuklara ev ziyaretleri sırasında götürdüğü hediyelerin tamamen OMEK’teki kadınlarımızın ürettiği ürünlerden alıyoruz. Ayda 400 paketi bu şekilde hazırlatıyoruz. Bu da kadınlarımıza katkı oluyor.
KIRSAL
Artık biz klasik yol yaptık, bahçe yaptık işini bıraktık. Çünkü yaptık. Şu anda bizim 43 tane köyümüz mahalle oldu. Bu 43 köyün 20’sinin bütün sorununu çözdük. Vişnelik Mahallesi’nde ne varsa bu 20 köyümüzde var. Çamur yok, mezarlıklarda sorun yok, su sorunu yok, ulaşım sorunu yok, çevre düzenlemeleri bitti, en küçük sokağına kadar kaldırım taşı döşendi. Şimdi orada kadınlarımızın zaman
zaman Eskişehir’e getirilip gezdirilmeleri söz konusu. Bunu da kent konseyimizin mahalle meclisleri değişik köyleri kardeş köy olarak seçti. Köylerle böyle ilişkilerimiz oldu. Şimdi köyde artık farklı bir dünyanın olduğunu anlatmamız lazım. Bunun yolu onların ekonomik olarak daha iyi gelir elde etmesini sağlamaktır. Bizim köylümüzün klasik üretimi arpa, buğday, pancar. Halbuki bu yetmiyor.
Farklı ürünlere yönelmelerini sağlamamız lazım. Bu ayrı bir arazi ayrı bir malzeme gerektirmeden de olabilir. Farklı yatırımlarla da olabilir. Bizim ikisine de çözüm önerilerimiz var. Örneğin köyün birinde vişne bahçesi kurduk. Köylüler burada vişne üretilebileceğini görsün diye. Başka bir köyde solucan
gübresi üretim tesisi kurduk. Çeşitlilik olduğunu, o atıkların da işe yarayacağını görsünler diye. Arıköy projesinde her köyde bugün 8-10 arı kovanı olabilir. Neredeyse bir emeklinin bir yılda aldığı maaş kadar para kazanırlar. Bunu gösteriyoruz.

 
 
Editör: TE Bilişim