Eylül ayının yaklaşması ile birlikte küçük çocuğu olan ebeveynlerin kafalarında hep aynı soru işaretleri: Çocuğumuzu anaokuluna gönderelim mi? Daha çok küçük değil mi? Zaten hayatının uzun yıllarını okul sıralarında geçirecek, anaokuluna göndermesek mi? Evde zaten yeterince ilgileniyoruz, anaokulunun ne gibi katkısı olabilir? Anne ve babaların akıllarındaki bu soruları Acıbadem Eskişehir Hastanesi Uzman Psikoloğu Hilal Aktaş yanıtladı.
Okul öncesi dönemin özellikleri
0-6 yaş arasını kapsayan “okul öncesi” dediğimiz dönem çocuğun gelişiminin en hızlı ve en kritik olduğu dönemdir. En yoğun öğrenme bu yaşlarda gerçekleşir. 3 yaşına kadar çocuk, model aldığı, anne ve babasından alabileceği temel eğitimi almıştır ve belirli bir psikososyal olgunluğa varmıştır. 3 yaşından sonra ise öğrenme, bir şeyler yapabilme, etkide bulunma gibi istek ve ihtiyaçlarını kısacası enerjisini boşaltabileceği, yeni ve aileden bağımsız bir sosyal ortama ihtiyaç duyar. İşte bu zengin uyaran ortamını yaşıtlarıyla paylaşma imkânını çocuk ancak anaokulunda bulabilir.
Anaokulu, çocuk için, ailenin dışına attığı ilk adımdır. 3-6 yaş çocuklarının eğitimini gerçekleştiren bu kurumlar ailenin, annenin, çocuk üzerindeki rolüne katkıda bulunan ve tüm alanlarda (zihinsel, fiziksel, sosyal, dil…) gelişimini hızlandıran kurumlardır. 

Okul öncesi eğitimin faydaları nelerdir? 

Çocuklar yaşıtlarıyla beraber olduğu zaman, yeni bilgiyi ve yeni davranışı, çok daha kolay öğrenirler. 

Çocuğun dil gelişimini hızlandırır. Bu güne kadar her türlü ihtiyacı bir yetişkin tarafından, hemen fark edilip karşılanan çocuk çok fazla konuşma ihtiyacı duymayabilir. Oysa çocuklar yaşıtları ile birlikteyken kendini ifade etmek zorunda kalır ve dil gelişimi kendiliğinden hızlanır.

Anaokulunda tüm etkinlikler birbirini takip eden bir sırayla yapılır. Bu nedenle, çocuk, zaman kavramını ve bunun yaşamdaki yerini ve önemini anlar. Çocuk aynı zamanda belirli bir düzen öğrenir; uyku, yemek ve oyun saatleri gibi.

Çocuğun zekâ puanlarında belirgin bir artışa neden olur. 

Okul öncesinde lego ve kule gibi oyuncaklarla oynayan çocukların el becerileri gelişir ve seçme, bölme, gruba ayırma gibi beceriler de kazanırlar. 

Çocuğun sosyal gelişiminde de anaokullarının büyük bir katkısı vardır. Anaokulu çocuğun yaşamındaki ilk sosyal deneyimdir. Evde aile ortamında her şeyin merkezinde olan çocuk, anaokulunda ilgiyi, sevgiyi paylaştığı, bir grup halinde hareket ettiği, beklemeyi öğrendiği bir ortamda yaşamayı öğrenir. 

Düzenli ve sürekli arkadaşlıkları olur. Arkadaşlarını aramaya ve onlar tarafından aranmaya başlar. Artık anne ve babası dışında, öğretmeni ve okuldaki arkadaşları da hayatında önemli olmaya başlar. İlişki kurmayı ve sürdürmeyi öğrenir. “Ben” ve “başkası” kavramlarını kavramaya başlar, yardımlaşma ve işbirliği duygusunu geliştirir.

Kaliteli bir okul öncesi eğitime katılmış çocukların diğer çocuklara kıyaslan, okul başarılarının daha yüksek ve tüm gelişim alanlarında daha yeterli olduklarını da araştırmalar göstermiştir.

Peki anaokuluna en uygun başlama yaşı nedir? 

Çocuklar 3 yaşından itibaren gelişimsel olarak okul öncesi eğitimi almaya hazırlardır. 
İlk kez anaokuluna gidecek çocuklar için alışma süreci zor olabilir. Bu olasılığı göz önünde bulundurarak çocukları anaokuluna alıştırmak için okula başlamadan önce, okulu ziyaret etmesi, sınıf öğretmeni ile tanışması uyum sağlamasını kolaylaştırabilir.

Editör: TE Bilişim