Açıklamada, yıllarca bu ülkenin kalkınmasında emeği geçen çalışanların emekli olduktan sonra yaşamının içler acısı ve çözüm bekleyen sorunlar yumağıyla baş başa olduklarının gözlendiği belirtilerek, “6283 sayılı kanunla gerçekleştirilen düzenlemeler, intibak sorununu gerçek anlamda çözmediği gibi 2000 yılı öncesi ve sonrası emekli olanlar arasında yeni bir eşitsizlik yaratmıştır. Gelir ve aylıkların artışında refah payı dikkate alınması gerektiğini, yani 5510 sayılı kanunda gelir ve aylıkların artışını enflasyona endeksleyen hükmü değiştirilerek, emekliklere refah payı verilmelidir. Emekli sandığı emeklilerine her yıl ödenen aylık artış farklarının, SSK ve BAĞKUR emeklilerine de ödenmesi gerektiğini belirterek, konu yargıya taşınmış ve 29 aylık ÜFE farkları talep edilmiştir. Davanın kazanılmış hak olunmasına rağmen 2002 yılında yapılan kanun değişikliği ile 29 aylık fark yerine sadece bir aylık fark ödeme yapılmıştır” denildi.
Emekliler ile ilgili yeni düzenlemelere gidilmesi gerektiği ifade edilen açıklamada şu talepler dile getirildi: “Vergi iadesi karşılığı getirilen ek ödeme oranları yükseltilmedir, emeklilerden sağlık hizmetleri kapsamında katkı payı, reçete payı ve ilaç fark ücretinin alınmaması, tüm emeklilere ayrım yapılmaksızın düzenleme yapılarak emekli maaşı verilmesi, tüm emeklilere yılda iki defa olmak üzere ikramiye ödenmeli, üç ayda bir 600 TL ödenen 65 yaş aylığının 900 TL’ye çıkarılmasının sağlanması, emeklinin vefatından sonra eşine ödenen maaşta yüzde 35-4 oranında kesintinin kaldırılması, tüm emeklilerde taban aylık asgari ücretin altında olmamalı.
Sonuç olarak yıllardır ağır koşullarda yaşamak zorunda bırakılan emeklilerimiz bu istek ve taleplerinin dikkate alınarak insanca yaşamalarının sağlanması hem insani hem de vicdani sorumluluktur.”
Editör: TE Bilişim
