EMEK Partisi Eskişehir İl Sekreteri Yahya Kaya, 1 Mayıs ile ilgili değerlendirmelerde bulundu; TÜRK-İŞ’in tutumunu eleştirdi. Ülkenin dört bir yanında anlamına ve önemine uygun olarak 1 Mayıs’ın coşkuyla ve yaygınlıkla kutlandığını belirten Kaya, bazı sendikaların sınıf dışı, bölücü ve sınıfa ihanet olarak değerlendirilecek uygulamalarına rağmen başarıyla gerçekleştiğini söyledi.
 
Her kesimin 1 Mayıs’a katılım gösterdiğini ifade eden Kaya, “İşçi, kamu emekçisi, işsiz, üretici köylü gibi her sınıfsal kesimden; Kürt, Türk, Arap, Çerkez, Laz, Alevi, Sunni her toplumsal kesimden; kadın, erkek, genç, yaşlı her kuşaktan yüzbinler, insanca yaşama ve çalışma koşulları, barış, demokrasi, laiklik ve özgürlük talepleriyle alanları doldurdular.  AKP iktidarının çalışma hayatına dayattığı, köleliği pekiştirecek yeni düzenlemelerine; yaşama koşullarını daraltan ekonomik saldırılarına olduğu kadar savaş, baskı ve şiddet politikalarına karşı mücadelenin altının çizildiği bir 1 Mayıs yaşandı. Alanları dolduranlar dillendirdikleri taleplerle, iktidarın siyasi ve iktisadi politikalarına karşı tepkilerini açıkça göstermiştir. 1 Mayıs bu tepkileri gösteren kesimlerin, bundan sonra da bir mücadele birliği içinde olması gerektiğinin altını çizmiştir” dedi.
 
İHANET İÇERİSİNDE OLAN SENDİKALARIN MASKESİ DÜŞTÜ
Bu 1 Mayıs ihanet içerisinde olan sendikaların maskesinin de düştüğü bir dönem olduğunu belirten Kaya, Mayıs’ın içini boşaltma, değerlerinden uzaklaştırma ve sınıfın birliğini bozma konusunda adeta cansiperane çalıştılar. İşçilerin taleplerini dillendirme ve savunma konusunda kılları kıpırdamayan bu sendikal çevreler vatan-din-bayrak-şehitler diyerek işçi sınıfına ihanetlerini örtmeye çalıştılar. Bu zihniyetin şehrimizdeki temsilcileri 1 Mayıs’ta olduğu gibi, sonrasında yaptıkları provakatif açıklamalarla da bu tutumu sürdürüyorlar” diyerek TÜRK- İŞ ile ilgili şöyle devam etti: “Şehrimizde 1 Mayıs’ın bölünmesine ve işçilerin farklı alanlara yürümesine sebep olan sendikacılar, sonrasında yaptıkları açıklamalarla sahte mazeretler üretme çabasına girdiler. DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin ortak kutlama girişimlerine ‘Konfederasyona bağlı sendikaların her biri farklı düşünüyor. Kutlama yapmayalım diyen var, şehitliğe gidelim diyen var, küs olanlar var. Bense sendikanın memuruyum, elimden bir şey gelmez.’ diye yanıt veren Türk İş il temsilcisi, 1 Mayıs sonrasında ise ‘bayrak yoktu’ yalanına sarılmıştır.  Amerikan Ford’un, Türkiye’nin en zengin ailesi Koç’un fabrikalarında ekmek parası için ter döken işçiye ‘vatan için ter dökenler’ diye seslendiğinde kandırdıklarını düşünen Türk-İş yetkilileri kendi ayıplarını yine bayrakla örtmeye çalışıyor.1 Mayıs sonrası yaptıkları açıklamalarla sanki Sıhhıye meydanındaki kutlamalarda bayrak yasağı varmış gibi bir algı oluşturmaya çalışıyorlar.
 
Emek, Demokrasi, Barış güçleri olarak bu 1 Mayıs’tan demokrasi mücadelesini birleştirmek ve geliştirmek için yeni görev ve sorumluluklarımızla birlikte çıktık. Şimdi savaş, sömürü ve soygun politikalarını püskürtmek, tek adam - tek parti diktatörlüğüne geçit vermemek ve demokrasiyi kazanmak için birleşik mücadeleyi büyütme zamanı.”
                                                                                                                 
Editör: TE Bilişim