17 Haziran’da yapılan duruşmada savunma yaparken yaşamını yitiren Mısır’ın eski Cumhurbaşkanı Mursi için ülke genelinde, gıyabında cenaze namazı kılınırken kitlesel basın açıklamaları yapıldı.

Reşadiye Camii’nde öğle namazı sonrası kılınan cenaze namazına Eskişehir Emniyet Müdürü Engin Dinç,  AK Parti İl Başkanı Zihni Çalışkan, AK Parti Tepebaşı, Odunpazarı İlçe başkanları, AK Parti eski il yöneticileri, SP İl Başkanı Fesih Bingöl, BBP Merkez Yürütme Kurulu üyesi Ahmet Namık Akdoğan, BBP yöneticileri, İHH ve çeşitli sivil toplum örgütlerinin yöneticileri ile vatandaşlar katıldı. Dualarla kılınan namaz sonrasında kitle sık sık tekbir getirdi.

Daha sonra Eskişehir Sivil Toplum kuruluşları basın açıklaması yaptı. Kuruluşlar adına konuşan Eskişehir İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Derneği Başkanı Musa Karadaş , “Mısır’ın ilk ve tek meşru Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, kendisine yapılan sistematik işkence ve ihmaller ardından şehit olmuştur. Aslında Mursi, 17 Haziran’daki duruşmada haksız suçlamalara karşı hem kendini hem de davasını savunurken şehit edilmiştir” dedi.

Şehit Mursi’nin, yıllardır böbrek, karaciğer ve şeker hastalıklarından muzdarip olduğu halde, tedavileri keyfi biçimde engellendiğini, olumsuz hapishane koşullarında durumunun kötüleşmesi beklendiğini vurgulayan Karadaş şunları söyledi:

“Günün 23 saatini tek başına hücre hapsinde geçiren Mursi, hayatının ciddi tehdit altında olduğunu daha birkaç ay önce bizzat kendisi mahkemede açıklamıştı. Şehit Mursi’yi idam cezasıyla yargılayan Mısır cuntası, karar çıksa bile cumhurbaşkanını idam etmenin siyasi sonuçlarına katlanamayacağını bildiği için onu yavaş bir süreçte öldürmeyi tercih etmiştir. 6 yıldır hapiste bulunan şehit Mursi bu süre zarfında sadece 3 defa ailesi ile görüşebilmiştir.

Mursi’nin şehadeti sadece ailesini ve dava arkadaşlarını değil, tüm İslam dünyasını yasa boğmuş, Mısır’da unutulmaya yüz tutmuş zulmü bir kez daha gündeme getirmiştir. Mursi, Mısır’da Hasan el-Benna’dan itibaren devam eden lider kadrolarının hayatını ve mücadelesini şehadetle taçlandırma geleneğinin son halkası olmuştur.

Kısa süren iktidarı boyunca sadece Mısır içindeki derin devlet ve hainlerle mücadele değil, uluslar arası Siyonist entrikalarla da mücadele etmek zorunda kalan Mursi, iş yapmasına izin verilmeden bir yıl içinde önce sokak gösterileri ile yıpratılmış ardından askeri cuntanın ellerine teslim edilmişti. Hali hazırda Mısır cuntasının hapishanelerinde 60 binden fazla mazlum insan bulunmaktadır.

Darbecilerin dışarıda en büyük destekçileri ABD ve AB olsa da bölgedeki en önemli finansörleri Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’dir.  Şu an Mısır cuntasının zindanlarındaki on binlerce mazlum için durum daha da kritik bir hal almıştır. İşkence, taciz, öldürme ve daha onlarca hukuksuzluğun engellenmesi için dünyanın sağduyulu kamuoyu harekete geçmelidir. Mısır’daki siyasi tutuklular derhal serbest bırakılmalıdır. Sisi cuntasının uluslararası mahkemelerde yargılanması için çalışma başlatılmalıdır.

Mursi’nin şehadeti, uluslar arası bir heyet tarafından incelenmeli ve tüm sorumlular yargı önüne çıkarılmalıdır. Bir cumhurbaşkanının hayatta iken koruyamayan dünya kamuoyu, en azından ölümü ardından adaleti sağlamaya çalışmalı.”

Sık sık tekbir getiren kalabalık yapılan basın açıklaması sonrası sessizce dağıldı.

Editör: TE Bilişim