İlçeler ve bakanlar arasında köprü kuruyorum

Söyleşi: Şenay Yıldırım

AK Parti Eskişehir milletvekilliğinde 2’nci döneminde de ilçelerle ilgili çalışmaları ile öne çıkan AK Parti Eskişehir Milletvekili Emine Nur Günay ile ilçeleri konuştuk. Günay, Korona Virüs salgını, ilçelerdeki çalışmalara nasıl yansıdı, tarım ve hayvancılık konusunda hükümetin üreticiye nasıl destek vereceğini, milletvekilliği sürecince ilçelere yapılan yatırımları anlattı. Girişimcilik, yenilikçi bakış açısı ve inovasyon söylemleri ile dikkat çeken Milletvekili Günay, “İlçelerimize ve ilimize katma değeri yüksek ve onu ön plana çıkaracak aynı zamanda bunu belgeli ve sistemli bir şekilde yönetmesi gerekecek ürünlere ihtiyacımız var. Bu bağlamda şehrimizde üretilen tüm ürünlerimizin bir marka olma potansiyeli var” diye konuştu.

Eskişehirin ilçelerine yönelik çalışmalarınızla vekilliğiniz süresince zaman zaman yer verdiniz, son olarak Korona Virüs salgını sürecinde, ilçelerle görüşmelerinizden edindiğiniz geri bildirimler ne oldu? En önemli sorunlar, hükümetten beklentiler neler?

Korona Virüs salgının başlangıç döneminde, 2 Nisan tarihinde, 12 dış ilçe belediye başkanımızın hepsi ile video konferans sistemiyle bir görüşme yaptım. Sadece Mahmudiye Belediye Başkanı bir cenaze töreni dolayısıyla görüşmeye katılamadı. Görüşme interaktif bir şekilde gerçekleştiğinden çok verimli geçti ve süreç için olumlu bir yol izlememizi sağladı. Tüm belediyelerimiz hem o güne kadar pandemiyle mücadele konusunda yaptıkları ve sonrasında yapacakları çalışmalar hakkında bilgi verdi hem de ihtiyaçlarını ilettiler. Hatta bu görüşme esnasında belediyelerimiz de birbirleriyle istişare etme şansı buldular. Örn: Alpu dezenfektan malzeme alımını başka bir ilimizden karşılarken, diğer belediyelerimizden bazıları Eskişehir içindeki meslek liselerimizden alıyordu. Yine bir diğer örnek maske konusunda gündeme geldi. Çoğu ilçemiz Beylikova, Sarıcakaya, Mihalgazi Belediyelerimiz maske yapımına başlamışlardı. Ardından Mahmudiye Kaymakamlığı da o dönemde çalışmalara başladı. Yerel yönetimlere bu dönemde ciddi manada görev düştü. Halkımızın sağlığı için belediyelerimiz elini taşın altına koydu tabiri caizse. Tüm belediyelerimiz rutin dezenfekte işlemlerini yapıyorlardı. Bu dönemde Sarıcakaya Belediyesi’ne ait kirada olan yerlerden Belediyenin kira talepleri olmadı, kiralar ertelendi. Yine Sivrihisar Belediyesi ilçede bulunana KYK yurtlarında kalan sağlık çalışanlarımızın ihtiyaçlarını karşıladı. Kaymakamlıklarımız ile kriz masaları oluşturuldu ve zabıtalarımız 7/24 görev yaptılar. Günyüzü Belediyesi pazar esnafı ile toplantı yapmış ve Pazar için buldukları çözümü bizlerle paylaştılar. Günyüzü, Çifteler, Beylikova, İnönü ve Mihalıççık belediyelerimiz de VEFA destek gruplarına araç desteği ile yardımların tam zamanlı ulaşımına destek verdi.

Bu görüşmeler esnasında tarafıma iletilen tek ortak konu; mevsimlik tarım işçileri konusuydu. Bahar ve yaz aylarının gelmesiyle şehrimize gelen ve gelecek olan tarım işçilerinin gelmesini isteyen/istemeyen bir kesim söz konusuydu. Bu bağlamda hükümetimizin çalışmaları hakkında benden bilgi talep ettiler. Mevsimlik tarım işçileri konusunu hemen o gün İçişleri bakanımız Sayın Süleyman Soylu ile görüştüm. Kendisi her konuda olduğu gibi bu konuda da çok hassas davrandı ve bu konuyu gündeme alacaklarını ve bakanlıkları nezdinde birçok talep ve konuyu genelgeler halinde çalıştıklarını söyledi. AK Parti Genel Başkan Yardımcımız ve Sosyal Politikalar Başkanımız Sayın Fatma Betül Sayan Kaya ile bu durumu paylaştım. Kendisi Cumhurbaşkanımız ile yapılacak MYK toplantısında konuyu gündeme getirdi. Bu görüşmelerden sonra kısa bir süre içinde Tarım ve Orman Bakanlığımız 81 il tarım ve orman müdürlüğüne pandemi döneminde tarımsal üretimin sürdürülebilirliği sağlamak ve gıda arz güvenliğinin korunmasında önemli bir görev üstlenen mevsimlik tarım işçileriyle ilgili gerekli tedbirlerin alınması amacıyla talimat gönderdi.

Diğer bir konu da TYP denilen ‘Toplum Yararına Program’ kapsamında kamu kurumları bünyesinde 6 ay ile 9 ay arasında geçici olarak çalıştırılanlarla ilgiliydi. Belediye başkanlarımız bu sistemin devam etmesini talep etti. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanımız Sayın Zehra Zümrüt Selçuk’a ilettim.

Bu dönemde tarım ve hayvancılık alanında Eskişehire verilen destekler nelerdir?

İlçelerimizde tarımsal üretime uygun atıl tarım arazilerinin belirlenmesi, belirlenen bu arazilerin üretim yapmak isteyenlere kiralanması amacıyla il genelinde çalışma yapılmaktadır. 20 Mayıs 2020 tarihi itibariyle Toplam Kırsal Kalkınma Desteği kapsamında 103,9 milyon TLlik destek verilmiştir. ‘Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı’ kapsamında 215 adet projeye 53,1 milyon TL hibe desteği, 50,8 milyon TL ise 3.943 Makine-Ekipman Desteği (sulama sistemleri dahil) olarak ödendi. Süreç devam etmektedir. 13’üncü etap başvuru değerlendirmeleri tamamlanmış olup 130 projeye 15,5 milyon TL hibe ödemesi planlanmaktadır. 13’üncü etapla ilgili hibe sözleşmesi imzalanmasına başlanmış ve bugüne kadar 126 proje için sözleşme imzalandı.

İlçelerden göçü azaltmak, hatta geriye dönüşü sağlamak için Genç Çiftçi Projelerinin Desteklenmesi Programı kapsamında ise 2016-2018 yılları arasında uygulanan proje ile 447 genç çiftçi projesine proje başına 30.000 TL olmak üzere toplam 13,4 milyon TL hibe desteği sağlandı. Tarım ürünlerinin TSE standartları çerçevesinde hijyenik ve ekonomik koşullarda, bakanlık gözetiminde depolanması için lisanslı depoculuk sistemi getirildi. Ürünün sigortalı ve tarafsız silolarda depolanması için çiftçilere ‘Lisanslı Depoculuk Desteklemeleri’ verildi. Ürünlerini lisanslı depolarda muhafaza eden 563 üreticiye 647.423 TL ilave kira, nakliye ve analiz ücreti desteği ödendi. Eskişehir’e 2002-2019 yılları arasında toplam 1 milyar 870 bin TL’lik tarımsal destek verildi. Büyükbaş hayvan varlığı yüzde 62.3, küçükbaş yüzde 142, sulanan tarım alanı yüzde 27, örtü altı tarım alanı yüzde 81 arttı.

Açıklanan Tohum Destek Paketi Eskişehirli çiftçileri kapsamadığı için eleştirildiniz, bununla ilgili yeni bir gelişme olacak mı Eskişehir lehine?

Bitkisel Üretimin Geliştirilmesi” programı kapsamında 21 ildetarım takvimi dikkate alınarak yazlık ekim yapılabilecek alanlarda ekilişlerin kesintiye uğramaması ve tüm ekilebilir arazilerin üretime katılması için, TİGEM tarafından temin edilen buğday, arpa, kuru fasulye, mercimek, mısır, ayçiçeği ve çeltik tohum bedelinin %75i oranında hibe desteği sağlanmaktadır. Bakanlık açıklamasında çok net belirtilmiştir. 21 ildeki tüm tohumlar değil, yalnızca TİGEM tarafından dağıtılan tohumluklar yüzde 75 hibeli olarak dağıtılmıştır. İlimizde TİGEM tarafından dağıtımı yapılan tohumlardan Nisan ayında ekilebilecek sadece kuru fasulye ekilebilir bitkilerdendi. Ekimi yaptırılacak kuru fasulyenin çeşitlerinin belli olmaması nedeniyle üreticilerimiz tarafından talep edilmemiştir. TİGEM tohumlukları kapsamında ekim mevsimine göre talep gelirse Bakanlığa iletilebilir.

YAP Eskişehir İlçeleri Yenilikçi Atılım Platformunu anlatır mısınız?

Bir siyasetçi olarak "En büyük proje halkın içinde olmak” olduğuna inanıyorum bu ilkemi de kırsal kalkınmaya odaklanarak yapmaya çalışıyorum. Genel merkez tarafından Ağustos 2018de 12 dış ilçeden sorumlu koordinatör milletvekili olarak görevlendirildim. Ancak ben bu görevlendirmeden önce Mart 2016 tarihinde EİYAP, Eskişehir İlçeleri Yenilikçi Atılım Projesi’ni, başlatmıştım. Amaç, dış ilçelerde sürdürülebilir kırsal kalkınmayı desteklemek, yerel değerlerini yenilikçi bakış açısıyla ortaya çıkararak her ilçenin kendi markasını oluşturmak konusunda destek vermek. Sürdürülebilir kırsal kalkınma derken kırsalda ekonomik, sosyal, kültürel gelişmenin ve entegrasyonunun sağlanmasını, insan kaynaklarının geliştirilmesini yani insani kalkınmayı kastediyoruz. Kısacası, ‘Yaşanabilir Kırsal’ oluşmasını sağlamak istiyoruz. Bunun içinde düşünce sisteminin kırsal bazlı olması gerekiyor.

Türkiye’de nüfusun yaklaşık %35’i halen kırsal alanda yaşamaktadır. Bu nüfusun, kişi başına ortalama yıllık geliri kentte yaşayan bir bireyin ancak %40’ı kadardır. Ayrıca kırsalda altyapı, tarımsal işletmelerin küçüklüğü ve dağınıklığı, eğitim, sağlık, örgütlenme, kadın-çocuk, genç nüfusa yeni alanların açılmaması, sosyal olanakların yetersizliği gibi sorunlar çözüm beklemektedir. Hedefimiz, daha daha yaşanabilir kırsal, müreffeh köylü, kente göçü engelleme, hatta kentten kırsala göçü sağlamak.

Bugüne kadar neler yapıldı? İlçeler hangi kazanımları elde etti?

2015 yılında siyasete girmemle birlikte seçim kampanyaları sırasında ilçelerin ihtiyaçlarını yakından görme imkânım oldu. Yıllarca kalkınma modelleri üzerine çalışmış bir akademisyen olarak yerel sorunlara ‘sürdürülebilir kırsal kalkınma’ çerçevesinde yaklaştım. Bu yaklaşımın üç ayağı bulunmaktadır.

  1. Mevcut yaşam koşullarının iyileştirilmesi: eğitim, sağlık, barınma, kamu hizmetleri ve imkanları gibi kırsal alanda yaşayanların ve mekanların yaşamsallığı ile ilgili tüm unsurların iyileştirilmesi
  2. Sosyo-ekonomik kalkınmanın sağlanması: kırsal alanların kültürel mirasını bozmadan ekonomik, sosyo-kültürel ve çevresel hedeflere sürdürülebilir bir şekilde entegre olması
  3. Refahın artması: ekonomik, sosyal, kültürel ve çevresel değişikliklerle elde edilen sürdürülebilirlik sayesinde bütün toplum adına uzun vadeli bir refah yaratılması.

Mevcut koşulların iyileştirilmesine yönelik barınma konusunun önemli bir sorun olduğunu, eğitim, sağlık ve kamu hizmetlerinin kalitesini etkileyen bir sarmalın oluştuğunu gördüm. Konut sorunu nedeniyle öğretmenler, kamu çalışanları şehirden geliyor, süreklilik olmuyor, hizmet kalitesi etkileniyor, daha iyi eğitim için insanlar kente göç ediyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatı ile 100 bin Sosyal Konut projesi başladı. Ben de ilçelerimizin en üst düzeyde yararlanması için girişimde bulundum ve güzel sonuçlar elde ettik, 200 ek kontenjan aldık. Sivrihisar’a 200,  Beylikova’ya 200 (ancak alan kısıtı nedeni ile 189 konut), Çifteler 100 konut yapılacak. Kura çekimi 3 Temmuz’da Çifteler ile başlayacak inşallah.  Hemen ihale süreci ile devam edecek. Ön talep alınan İnönü, Sarıcakaya ve Mihalgazi ilçelerini de takip ediyorum. Bu ilçelerdeki talep nedeni ile kura yapılmayacak. TOKİ konutları, ilçelerimizde bu sarmalın kırılmasında önemli bir adım olacağına inanıyorum. Eğitim, sağlık, kamu hizmetlerinin daha kaliteli sunulacak bir ortamın ilk adımı olacak. Altyapı yatırımları olarak doğalgaz önemli bir önceliğimiz. Bunlar için güzel sonuçlar elde edildi. Çifteler, Mahmudiye, Seyitgazi, Alpu, Beylikova ilçelerimizde mevcut. Bu çalışmalarda Nabi Avcı Bakanımızın emeği çoktur. Sivrihisar ve Mihalıççık ilçelerimizde yatırım çalışmaları devam ediyor. Mihallıççık ilçemize doğalgaz erişimi konusunu 2015 yılından beri takip ediyorum. Eylül 2019’da Sayın Cumhurbaşkanımız ilimize yaptığı ziyarette müjdeyi hemşerilerimizle paylaştı. Covid-19 salgının normalleşmesi durumunda Haziran 2020’de Mihalıççık’tan abonelik alınmaya başlanması, sene sonuna da yatırımın bitmesi planlanmaktadır.

Kalkınmaya yönelik IPARD önemli bir destek ve ilimiz bu kapsamda değil. 2005 yılında başlatılan analiz çalışmaları sonucu aşamalı olarak 42 ilde IPARD uygulaması başlatıldı. Şu anda 2014-2020 yıllarını kapsayan IPARD 2 devam ediyor. İllerin belirlenme kriterlerinde o yıllarda kırsaldan göç oranı,  GSYİH’deki payı, kırsal nüfus, tarım potansiyeline göre analiz çalışmaları yapılmış ve iller belirlenmiş. 2021’den itibaren başlaması öngörülen IPARD 3 döneminde söz konusu kriterlere göre yeni illerin dahil edilmesi komisyonla belirlenecek. 2015 yılından beri çok yakından takip ediyorum, her platformda ilimizin dezavantajlı konumunu dile getiriyorum. Bakanlığın 42 il dışındaki iller için KKYDP (Kırsal Kalkınma Yatırım Destek Programı) başlığında kırsal kalkınma hibelerine benzer bir uygulaması var. Bu sene sonuna doğru yeni çağrıya çıkılması planlanmakta.

Bunun dışında hükümetimizin politika desteklerini takip ediyorum ve ilçelerimizin yararlanacağı bir konu olduğunda girişimde bulunuyorum. Tarım ve Orman Bakanlığımız tarafından 2017 yılında başlatılan Havza Bazlı Destekleme Modeli kapsamında, ülkemizde arz açığı bulunan, stratejik öneme haiz, bölgesel önem arz eden, insan beslenmesi - sağlığı ve hayvansal üretim açısından önemli 21 üründe (buğday, arpa, çavdar, çeltik, dane mısır, tritikale, yulaf, mercimek, nohut, kuru fasulye, pamuk, soya, yağlık ayçiçeği, kanola, aspir, çay, fındık, zeytinyağı, patates, soğan (kuru) ve yem bitkileri) mazot-gübre, sertifikalı tohumluk kullanım, fark ödemesi, yem bitkileri, fındık alan bazlı gelir destekleme uygulamaları yürütülmekte.

2017 yılında başlatılan bu destekleme modeli çerçevesinde Dönemin Tarım ve Orman Bakanı Sayın Faruk Çelik’in desteği ile Eskişehirimizin ürün yelpazesini genişlettik. 2017 yılı için; Alpu’ya nohut ve yulaf, Beylikova’ya nohut ve kurufasülye, Çifteler’e yulaf, çavdar ve nohut, İnönü’ye ayçiçeği (Yağlık), Günyüzü’ne çavdar, nohut, mercimek, Mahmudiye’ye yulaf ve nohut, Mihalıçcık’a aspir ve nohut Seyitgazi’ye nohut ve tritikale, Sivrihisar’a ayçiçeği (yağlık) ve yulaf, Odunpazarı’na nohut ürünleri ekstra olarak yelpazeye girişimlerim sonucu eklenmiştir. O dönemde Tepebaşı, Mihalgazi ve Sarıcakaya ilçelerimiz sebzeye dayalı bir üretim gerçekleştirdiklerinden dolayı ürün yelpazesinin sebzegiller ile bağlantılı olmadığı için sebze bazlı bir destekleme olmamıştır. Toplamda 10 ilçemizi 19 yeni ürünü havza bazında destek görerek ekim ve dikimlerini gerçekleştiriyor. Her yıl destekleme bazında ürünlerin neler olduğu Tarım ve Orman Bakanlığımızca açıklanıyor. 2020 yılında İnönü’ye tritikale, Çifteler’e kanola, Mihalıççık’a mısır (dane), Sarıcakaya ve Mihalgazi’ye zeytin-zeytinyağı eklemeleri yapıldı.

Siyasi çalışmalarımı Eskişehir’de yürüttüğüm tüm süre zarfında sürekli üzerinde durduğum ve vurguladığım girişimcilik, yenilikçi bakış açısı ve inovasyon söylemlerim dikkatinizi çekmiştir. İlçelerimize ve ilimize katma değeri yüksek ve onu ön plana çıkaracak aynı zamanda bunu belgeli ve sistemli bir şekilde yönetmesi gerekecek ürünlere ihtiyacımız var. Bu bağlamda şehrimizde üretilen tüm ürünlerimizin bir marka olma potansiyeli bulunmaktadır. Yapılacak olan her yenilik ve bunu belge ile sabit kılmak önemli ve değerlidir.

Bu anlamda hepinizin bildiği ve bugün birçok ülkeye ihracat yapan “Sarıcakaya Kuşkonmaz Vadisi” şehrimizin sadece ülkemizde değil, marka olarak kıtalararası tanıtımını yapmaktadır. Eskişehir'in, çibörek, met helvası ve lüle taşından sonra dördüncü Coğrafi Ürün Tescili, Sivrihisar’ın muska baklavası’ oldu. Bunların alınmasında emeği geçenlere teşekkür ederim. Diğer ilçelerimizde de buna benzer potansiyeli olan ürünlerimiz mevcut.  İnşallah önümüzdeki yıllarda sayıları artarak devam eder.

Sosyo-kültürel destekler olarak belediye başkanlarımızın ilettikleri taleplerin hayata geçmesinde destek oluyorum. Bunlara bir kaç örnek vermek gerekirse; belediyelerimizin araç filosuna destek arazös, greyder, çöp toplama aracı, cenaze nakil aracı gibi desteklerin sağlanması; İnönü Oklubalı Halı Sahası için soyunma kabini ve duş için konteynır kurulumunun ve İnönü kapalı pazar yerinin yapılması; Yunus Emre Tabiat Parkı’nın yapılması ve Çalçı Köyü Camii restorasyonu; Beylikova Çim Saha, soyunma odaları ve tribün yapılması; Seyitgazi Sentetik Futbol Sahası yapımı; Alpu mevsimlik tarım işçileri için duş, tuvalet vb. konteynır kurulumu; ilçelerimiz için kilit parke taşları taleplerinin karşılanması ve mahallerimize taş döşenmesi; Yunusemre banliyö trenin aktif edilmesi; Mihalıççık Gün Sazak Devlet Hastanesi’ne 112 ambulans teslimi; ilçe mahallelerimize yapılması planlanan veya ihtiyaç olan gölet yapımlarının projeye alınması; ilçe mahallelerimizde yaşanan GSM sıkıntıları nedeniyle nüfusu 500’ün altında olan yerlere GSM güçlendirmesi çalışmasının yapılması. Tabii bu hizmetler Sayın Cumhurbaşkanımızın himayesinde ve bilgisinde, ilgili bakanlıklarımız tarafından yapılıyor. Ben bir milletvekili olarak ilçelerimizle ve bakanlarımız arasında köprü oluyorum.

Bundan sonraki hedef nedir?

2018 yılında EİYAP projesinin 2’nci fazına geçtim. İlçe ziyaretleri ve çalışmalar sırasında bir adım daha öteye, daha mikro yapılara inme gereğini fark ettim. Bu en temel mikro yapı da köyler. EİYAP Projesi’nin ikinci fazındaki hedefim Eskişehir’in her köyüne gitmek. Meclisin açık olmadığı zamanları değerlendirmek. Burada amacım kırsaldaki vatandaşlarımızı yaşadıkları yerlerde ziyaret etmek, sohbet etmek, sorunlarını dinlemek gerekirse sorunları yerinde incelemek, görmek. Köy bazında kırsal kalkınma potansiyelini yerinde görmek ve temel altyapı ihtiyaçları için mülki idare, yerel yönetimler ve hükümet olarak destek vermek. Hemşerilerimizin, Anadolu insanımızın samimiyeti ve içtenliğini herkesin görmesini dilerim. Bana müthiş enerji veriyor. Umarım pandemi sonrası bu çalışmalara kaldığımız yerden devam edebiliriz.

İlçe belediye başkanlarımız ile yakın iletişimim var. Bana ihtiyaç ve sorunları ilettiklerinde ilgili mercilere ileterek çözüm üretmeye devam edeceğim. Örneğin bir ilçemizin cenaze aracı ihtiyacı var, onu temin etmeye çalışıyorum. En büyük emelim, etkin yerel yönetim-mülki idare-merkezi yönetim yapısı çerçevesinde kırsala hak ettikleri hizmeti götürebilmek.

Editör: TE Bilişim