Eskişehir’deki bazı çiftçiler, barajlardaki doluluk oranına bakılarak alınan dağıtım planlaması kararının, on binlerce dönüm alanda ekili buğdayın yanmasına sebep olduğunu iddia ederken, Tepebaşı Ziraat Odası Başkanı Süleyman Buluşan, "Hububatta çok büyük hasarımız var. Su ne zaman lazım olursa o zaman kullanılacak şekilde bir planlama yapılmalı. Kanalda su varken üreticimize 'su yok' dediğimiz zaman, kanalın dibinde tarlası olan üreticimiz adeta isyan ediyor” dedi.
Eskişehir Su ve Kanalizasyon İdaresi (ESKİ) Genel Müdürlüğü tarafından gelen talep doğrultusunda Tarımsal Kuraklık İl Kriz Merkez Yönetimi, Eskişehir Valisi Erol Ayyıldız başkanlığında, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, Devlet Su İşleri ve Meteoroloji yetkilileri ile 8 Nisan 2021 tarihinde toplandı. Yapılan toplantıda Porsuk Barajının su doluluk oranı üzerine tartışıldı. Toplantı sonrasında ise şebeke içinde bulunan arazilere belirli miktarda su verilmesine karar verildi. Toplantıda alınan bir diğer kararda ise Eskişehir sulama sahası içerisinde salma sulama yapılmasına izin verilmeyeceği belirtilirken, Eskişehir Sulama Birliği tarafından görev alanı içerisinde kalan arazilere ancak imkanlar dahilinde su verilebileceği kayıt altına alındı. Bu kurallara uymayan çiftçilere ise yasal işlem yapılması kararlaştırıldı.

"Sulama kanallarını kullanmak isteyen çiftçiler yasaklarla karşılaştı"
Kararın alınmasının ardından çiftçiler, ürünlerinin yanmaması için ancak dua edebildi. Hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde bir süre seyretmesi, tarlalarda bulunan özellikle buğday ekinlerinin susuzluktan yanmasına neden oldu. Eskişehir çevresinde yaklaşık 20 bin dönüm üzerinde buğday tarlası çiftçiler tarafından yeniden sürüldü. Zarar ise büyük. Çiftçiler şimdi ettikleri zararları düşünürken, bu yıl buğday sıkıntısı yaşanılacağını ifade ediyor.
Eskişehir’de hava sıcaklıklarının artması ve yağışların yetersiz kalması nedeniyle sulama kanallarını kullanmak isteyen çiftçiler yasaklarla karşılaştı. Kanalda akan suyun tarlaya aktarılamamasından dolayı onlarca dönümlük arazide ekili hububat ürünleri zarar gördü. Mahsullerini kurtarmak için suyu kullanan çiftçilere ise para cezası kesildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Ekilmedik bir karış yer kalmasın” çağrısına uyarak ekim yaptıklarını belirten çiftçiler, kalan ürünlerin kurtarılması için yetkililerden yardım bekliyor.

“Su kanalda boşa akıyor”
Plansız sulama çalışması nedeniyle tarım arazilerinde bulunan ürünlerin yandığını söyleyen çiftçi Kamuran Ünlü, “Alınan kararla şebeke dışına su verilmedi. Şebeke içine de sular geç verildi. Plansız bir sulama oldu. Sahada herhangi bir çalışma yok. Masa başında alınan kararla burada çiftçimiz mağdur edildi. Burada binlerce dönüm arazi yanmış vaziyette. Bu sebeple biz zararımızın karşılanmasını istiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız ‘ekilmedik tarım arazisi kalmasın’ dedi. Biz de elimizden geldiğince bölge çitçisi olarak tarlamızı ektik. Bunların çoğu yem bitkisi ve hububat. Ayrıca Sulama Birliği’nden ceza yiyen arkadaşlarımız da var. Bu kanaldan her yıl sulama döneminde tarlalara su verilir. Ürünlerin de belli dönemleri var. Sulama Birliği hiçbir şekilde bizi uyarmadı. Bu su, şu anda boşa akıyor. 15-20 gün önce daha yüksekti” şeklinde konuştu.

“70 bin TL zararım var”
Tarlaya ekilecek ürünlerin planlamasının önceden yapıldığını ve bu doğrultuda su parası ödediklerini belirten çiftçi Kenan Uslu, suyu kullandığı için 5 bin TL para cezasına çarptırıldığını vurguladı. Kanaldaki suyun boşa aktığının altını çizen Uslu, “Nereye ne ekeceğimizi belirleyip ona göre su parasını öderiz. Geçen yıl pancar, mısır ekmeyip hububat ekmemizi söylediler ve su vereceklerini söylediler. Biz de hububatı ektik ve parasını verdik. Bu yıl da aynısını söylediler, ben normalde tarlayı boş bırakacaktım. Ekini ektik, binlerce dönüm arazi yandı. Milletin ektiği buğday, arpa yandı. Bir de üzerine ceza kestiler. Benim 70 bin TL zararım var. Bir de bana 5 bin TL de ceza kesmişler. Sayın Cumhurbaşkanımız bize üret diyor, burada da gelip resmen bize üretme diyorlar. Burada bu su nereye akıyor, biz ne yapalım şimdi” dedi.

“Su ne zaman lazım olursa o zaman kullanılacak şekilde bir planlama yapılmalı”
Yanlış su planlaması nedeniyle ekili ürünlerin zarar gördüğünü söyleyen Tepebaşı Ziraat Odası Başkanı Süleyman Buluşan ise “İklim şartları, kuraklık ve suların azalması nedeniyle tedbirler alınıyor, ancak su bize belirli bir tarihte lazım değil. Mayıs ayının başında oluşan bir kuraklık afatı bizim ekinlerimizi mahvetti. Hububatta çok büyük hasarımız var. Su ne zaman lazım olursa o zaman kullanılacak şekilde bir planlama yapılmalı. Bu yıl kurak gidiyorsa kuraklık sisteminde, değilse de ona göre sistemde ayarlanmalı. Bu konuda en büyük sıkıntı planlama. 20-25 gündür dolu dolu akan yani ihtiyaç olduğu zaman akan bir kanal vardı. Bu ihtiyacın olduğu zaman biz bu insanlara su veremezsek, 15 gün sonra zaten kimseye su lazım değil. Örneğin, kanalda 300-500 metre ileride yer altı kuyusundan sulama yapan üretici zaten elektrik parası ödüyor. Üstüne Sulama Birliği’ne bedel ödemesi gerekiyor ve ekip ekmeyeceğine müdahale ediliyor. Şu anda kanalda su varken üreticimize su yok dediğimiz zaman, kanalın dibinde tarlası olan üreticimiz adeta isyan ediyor” diye belirtti.