Eğitim İş Şube Başkanı Hüseyin Yurtman, “Her fırsatta hakları biraz daha kırpılan eğitim emekçilerine tam kapanma süreci yeni mağduriyete neden olmamalıdır” diye konuştu.

İktidarın, “tam kapanma” adı altında ülkeyi maddi ve manevi başka bir acılı sürece sokmak üzere olduğunu ifade eden Eğitim İş Şube Başkanı Hüseyin Yurtman, “Gelişmiş tüm ülkelerin aksine, yurttaşa hiçbir maddi destek açıklamadan kapanma ilan eden zihniyet, milyonlarca emekçi 17 gün boyunca ne yiyecek, nasıl yaşayacak sorusunu duymazdan gelmiştir. Yani hükümet, aymazlıkla kızarttığı Türkiye haritasının faturasını bir kez daha halka kesmektedir.” dedi.

Adına "tam kapanma" dense de birçok sektöre muafiyet tanınmasının bu kapanma kararının da sadece adının "tam" olduğunu ve başlamakta olan turizm sezonu öncesi potansiyel yabancı turistler için bir makyaj niyetliği taşıdığını düşündürdüğünü dile getiren Yurtman, “AKP’nin 4-5 maaşlı trol ordusuna mensup olmayan tüm yurttaşların nasıl geçineceğini kara kara düşündüğü bugünlerde, eğitim emekçileri de yakın geçmişte edindiği acı tecrübeler nedeniyle birçok mali kaygı taşımaktadır.” diye konuştu.

Yurtman açıklamasını şöyle sürdürdü: “Sınıf öğretmenlerinin derslerine branş öğretmenlerinin girdiği saatlere ilişkin, atölye ve laboratuvar öğretmenlerinin koordinatörlüğe ilişkin, bölüm, atölye ve laboratuvar şeflerinin bu görevlerine ilişkin, eğitim kurumu yöneticilerinin yöneticiliğine ilişkin, öğrencilerin herhangi bir nedenle (teknik ya da imkanların da kaynaklı gerekçelerle) canlı derse katılmamaları durumuna dair, yüz yüze yapılamayacak olan DYK kurslarına ilişkin, hayat boyu öğrenme kapsamındaki kurumlarda görev yapan öğretmen ve usta öğreticilerin yaşayacakları kayıplara ilişkin ve benzeri durumlarla ilgili ortaya çıkabilecek sorunlar için gerekli tüm düzenlemeler yapılmalı, eğitim çalışanı ve yöneticilerin ücretlerinde kesintiye gidilmesinin önüne geçilmelidir. Derhal hazırlığına başlanması gereken bu düzenlemeler,  "tam kapanma" süreci başlamadan kamuoyuna ilan edilmelidir. Bu süreçte ayrım yapılmaksızın bütün eğitim emekçilerinin aşılanmaları tamamlanmalıdır. Eğitim-İş olarak konunun takipçisi olacağımızın, bu süreçte eğitim emekçisine dair yaşatılacak en ufak bir hak gaspı için tüm hukuki yollara başvuracağımızın bilinmesini istiyoruz.”