TMMOB Makina Mühendisleri Odası XI. Ulusal Uçak, Havacılık ve Uzay Mühendisliği Kurultayı Taşbaşı Kültür Merkezi'nde başladı. İki gün sürecek kurultayın açılış konuşmasını Eskişehir Makina Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Atila Tomsuk ile TMMOB Makina Mühendisleri Odası Başkanı Yunus Yener yaptı.
Kurultayın açılış konuşmasını yapan Eskişehir Makina Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Atila Tomsuk şunları söyledi; "
Ülkemiz havacılık sektörüne katkı sağlamak amacıyla 12-13 Mayıs 2001 tarihinde ilkini gerçekleştirdiğimiz Ulusal Uçak, Havacılık ve Uzay Mühendisliği Kurultayı’mızın onbirincisine hoş geldiniz.
Makina Mühendisleri Odası, kapsadığı bütün meslek ve uzmanlık alanlarında olduğu gibi, Uçak, Havacılık ve Uzay Mühendisliği alanındaki çalışmalara da büyük önem vermektedir. Kurultayımızın bu kapsamda 21 yıldır kesintisiz olarak sürmesini önemsiyor ve Eskişehir’imizde sizlerin katılımı ve desteği ile onbirincisini gerçekleştirmekten mutluluk duyuyoruz.
Bugüne kadar gerçekleştirilen kurultaylarda eğitimden istihdama, savunma sanayinden sivil havacılığa, uydu ve uzay teknolojilerinden özgün hava aracı tasarımlarına kadar yüzlerce konu ele alınmış ve elde edilen sonuçlar, sonuç bildirgeleriyle kamuoyuna, konuyla ilgili kurum ve kuruluşların bilgilerine sunulmuştur. Konu ile ilgilenen kesimlerin çalışmalarında faydalandıklarını değerlendiriyoruz.
Bilindiği gibi şehrimizde 2019 yılında Osmangazi Üniversitesi çatısı altında açılan Uçak Mühendisliği bölümü bu sene ilk öğrencilerini almıştır. Ülkemizin havacılık üssü olan Eskişehir’de bu bölümün gecikmeli de olsa açılması sektör açısından çok önemlidir. İlk bölüm başkanlığına da bu konuda çok emek sarf etmiş sevgili hocam Prof. Dr. Melih Cemal Kuşhan seçilmiştir. Kendisine tekrar hayırlı olsun dileklerimi iletiyorum. İlk etapta 7 öğretim görevlisi elemanı ile eğitime başlayan bölümümüz hızlı bir şekilde bu sayıyı 10’a çıkararak hazır eksiksiz bir hoca kadrosu ile eğitime devam edecektir. Bu sene 62 öğrenciyle eğitime başlayan okulumuz %100 İngilizce eğitimiyle derslerini verecektir. Sektör için önemli bir mühendis kaynağı olan bölümümüzle sektörümüz çok hızlı bir şekilde ilgilenmiştir. Nitekim TAİ ve 1.Hava Bakım Fabrika Müdürlüğü fabrikalılarıyla yapılan protokoller sayesinde öğrencilerimiz eğitimlerinin bir kısmını bu fabrikalarda yapacaktır. Bu protokoller için bütün kurumlara teşekkür ediyorum.
Uçak, havacılık ve uzay mühendisi yetiştiren üniversitelerimizde eğitim; planlamacı bir anlayışla, toplumsal gereksinimleri, üretimi, istihdamı ve yaşam boyu eğitimi, ülkenin bilim ve teknoloji yeterliliğinin güçlendirilmesini temel alan bir anlayışla yaşama geçirilmelidir. Mühendislik eğitiminin gelişen teknoloji ve bilimin ışığında planlanmasında ve yapılandırılmasında, Makina Mühendisleri Odası mutlaka yer almalı ve sektördeki kurumların görüş ve önerileri alınmalıdır.
Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK), havacılık alanında eğitim veren yüksekokulların teknisyen ve tekniker formasyonuna dönük programlarından mezun olanları dahi mühendislik unvanı kapsamına almaya çalışmaktadır. Böyle bir işlem ve düzenleme, yasa ve hukuka aykırı olmasının yanında, mühendislik tanımına ve mühendislik formasyonuna ilişkin bilimsel gerekliliklere de uygun düşmemekte ve mühendislik hizmetlerini risk altına sokmaktadır.
Pek çok mühendislik alanını birleştiren, çok disiplinli bir teknoloji gerektiren havacılık ve uzay sanayi için Ar-Ge zorunludur. Bu alanda yürütülen çalışmalar ayrıca birçok sanayi dalına veri teşkil etmekte ve o dallarda itici güç yaratmaktadır. Sektörün gelişmesi Ar-Ge çalışmalarına verilen önemle birebir bağlantılıdır. Bunun yanı sıra ülkemizdeki Sanayi ve Teknoloji ortamında adını çok fazla anmadığımız, çok fazla sorgulamadığımız bir başka önemli konu da Uygulama Geliştirme Merkezleri ve Uygulama Geliştirme Çalışmalarıdır. Bu konu dünyanın en önemli uzay araştırma merkezlerinde tecrübe kazanmış uzmanlarımız tarafından da yine bu kurultaylarda dile getirilmiştir. Ar-Ge merkezlerimize ilaveten, Uygulama Geliştirme Merkezlerimiz olmadan havacılık ve uzay teknolojilerinde somut adımlar atılması mümkün değildir.
Ayrıca sektördeki rekabet ve ülkeler arası güç mücadelesi; araştırma projelerinin desteklenmesinden daha stratejik bir işbirliği ortamının oluşturulmasını gerektirmektedir. Üniversitelerin rolü de, ekonomik büyümenin bir faktörü olarak değişmektedir. Teknolojik altyapı kurma sürecinde olan ülkelerde ise üniversite ve sanayi işbirliğinin önemi ve gereği daha da belirgin hale gelmektedir.
Havacılık ve uzay sektörünün gelişmesi için ayrılan ülkemiz kaynakları ister askeri, ister sivil amaçlı olsun verimli kullanılmalı, kurumlar arası eşgüdüm sağlanmalı, değişik kurumların benzer alanlarda gereksiz yatırımlar yapması ve faaliyet göstermesi engellenmelidir. Uçak, havacılık ve uzay sanayimizin ulusal ölçekli kapsamlı bir strateji ile geliştirilmesi için köklü adımlar atılması gereklidir.
Uçak, havacılık ve uzay sektörünün dünya genelinde büyük bir hızla ilerlemesi ve gelişmesi paralelinde, ulusal sanayimizde sektöre yönelik kabiliyetlerin ve ürünlerin artırılması kaçınılmaz bir gereklilik olmuştur. Özellikle havacılık ve savunma sektörlerinde ulusal katkı payının büyütülmesi hedeflenmelidir. Bu amaç doğrultusunda, ülkemizde havacılık uzay sektöründe geliştirilmekte olan özgün ve ulusal projelerin, bu projelere katkı sağlayan ulusal kabiliyetlerin mevcut durumunun ve gelecek planlamalarının irdelenmesi, hava araçları bakım onarım yenileme faaliyetlerinin genel durumunun mühendis gözüyle değerlendirilmesi gerçekleştireceğimiz kurultayımız kapsamında amaçlanmıştır.
Bu ihtiyaçlar kapsamında düzenlediğimiz 11. Ulusal Uçak, Havacılık ve Uzay Mühendisliği Kurultayında, mühendis-üniversite-endüstri üçgenindeki paydaşların aynı platformda buluşması sağlanarak yeni teknolojik gelişmeler, endüstrinin talepleri, teknoloji yatırımları, eğitim ve istihdam konularında mühendis gözüyle bir tartışma, danışma ve paylaşma ortamı oluşturulması hedeflenmiştir.
İki gün boyunca birlikte olacağımız kurultayımızda; toplam 7 oturumda 20 bildiri sunulacaktır. Ayrıca yarınki oturumlardan sonra kapanış öncesinde, kurultayımızın değerlendirilmesi adına serbest katılımlı bir forum gerçekleştireceğiz.
Kurultayımızın düzenlenmesinde emeği geçen kurultay Düzenleme, Danışmanlar, Yürütme Kurulu üyelerine, bildiri sunan konuşmacılara, destek veren kişi kurum ve kuruluşlara, Şube Yönetim Kurulu üyelerimize ve çalışanlarımıza, kurultay sekreterine ve siz değerli katılımcılara teşekkür ederiz.
Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün özdeyişinde dediği gibi biz de “İstikbal Göklerdedir” diyerek sözlerimi son verirken, etkinliğe katılan bütün meslektaşlarıma ve misafirlerimize tekrar hoş geldiniz diyerek hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum."
TMMOB MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI BAŞKANI YUNUS YENER
TMMOB Makina Mühendisleri Odası Başkanı Yunus Yener ise konuşmasında şu ifadelere yer verdi; "
TMMOB Makina Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu ve şahsım adına sizleri saygıyla selamlıyorum. Onbirinci Ulusal Uçak, Havacılık ve Uzay Mühendisliği Kurultayına hoş geldiniz.
Uçak, havacılık ve uzay mühendisliği ile ilgili gelişmeler ve sektör sorunlarının değerlendirileceği etkinliğimizin verimli geçmesini diliyorum.
1954 yılında kurulan Odamızın üye sayısı bugün 120 bine ulaşmıştır. Odamıza kayıtlı Uçak Havacılık Uzay Mühendislerinin sayısı da 928’dir.
Odamız, kapsadığı bütün meslek ve uzmanlık alanlarında olduğu gibi, uçak havacılık uzay mühendisliği alanındaki çalışmalara birinci dereceden önem vermektedir. Kurultayımız bu kapsamda yirmi yıldır kesintisiz olarak sürmekte ve bu alandaki çalışmalar, Oda merkezinde Uçak Havacılık Uzay Mühendisleri Meslek Dalı Ana Komisyonu(UHUM MEDAK) tarafından yürütülmekte ve koordine edilmektedir.
UHUM MEDAK çalışmalarının yaygınlaştırılmasının, uçak havacılık uzay mühendislerinin destek ve katılımına bağlı olduğunu belirtmek istiyorum. Bu nedenle uçak havacılık uzay mühendislerini, birikimlerini Odamızla paylaşmaya, komisyonlarda görev almaya, üye olmamış meslektaşlarımızı üye olmaya, “birlikte üretme, birlikte karar alma, birlikte yönetme” anlayışımızı hep birlikte hayata geçirmeye çağırıyorum.
Değerli Konuklar, Değerli Meslektaşlarım,
Hemen her alanda olduğu gibi uçak havacılık uzay mühendisliği alanlarında çalışan meslektaşlarımızın sorunları her geçen yıl artmaktadır.
Eğitimden çalışma yaşamına, sektörün özel sorunlarından ekonominin genel yönetiminin yansımalarına kadar bir dizi sorun iktidarın “bilinen” politik anlayışı ve uygulamalarından ayrı düşünülemez. Ülke ihtiyaçlarının düşünülmemesi, bir plan ve programa bağlı olmama, gerekli altyapıların ve yeterli akademik eğitim kadrolarının yokluğu gibi olgular, eğitimde niteliksizleşme ve diplomalı işsiz sayısının artmasına yol açmaktadır.
Serbestleştirme-özelleştirmelerin havacılığa olumsuz etkileri, kurumsal kapasitelerin parçalanması ve gerilemesi, Sayıştay raporlarına da yansıyan büyük zararlar, yetersiz istihdam düzeyi, Ar-Ge çalışmalarındaki yetersizlikler, plansızlık, denetimsizlik-denetim yetersizliği, hava taşımacılığı, havaalanları, bakım-onarım-yenileme hizmetleriyle ilgili olanlar başta olmak üzere, meslektaşlarımız ve genel olarak sektörün birçok sorunu bulunmaktadır.
Örneğin THY ulusal havacılık sektörünü geliştiren, bakım ve mühendislik yatırımlarını planlayan kamu kuruluşu olma özelliğini kaybetmiştir. Bir kamu kurumu olan Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün dokümanlarında nitelikli personel eksikliği ve yeterli sayıda mühendis istihdam edilmediği görülebilmektedir. Bir Cumhuriyet kurumu ve ülkemizdeki havacılık kültürünün kurucusu olan Türk Hava Kurumu’nu havacılık kurumu olmaktan çıkarma çabalarına, son orman yangınlarıyla bir kez daha tanık olduk.
Diğer yandan belirtmek gerekir ki, bakım onarım hizmetleri alanındaki teknik eleman sıkıntıları, sertifikasız eleman çalıştırılması ve havayolu işletmelerinde az sayıda personelle çok iş yapma çabaları kaza risklerini artırmaktadır.
Özetle kamunun yanlış yönetimi ve serbestleştirme-özelleştirmelerle birlikte etkisizleştirilen bir sektör yapısından bahsetmek mümkündür.
Ancak özellikle belirtmek gerekir, değindiğim ve değinmediğim bütün sorunların çözüm anahtarı, kamucu politikaların benimsenmesindedir.
Havacılık ve uzay sanayimiz savunma sanayii ile sınırlı tutulmadan ve ulusal ölçekli bir stratejiyle ülke ve toplum lehine planlı olarak geliştirilmesine; bu alandaki çalışma ve ürünlerin barışçıl ve sivil uygulamalara yönelmesi için köktenci adımlar atılmasına ihtiyaç duymaktadır.
Kaynakların toplum yararına değerlendirildiği, bilimi ve teknolojiyi esas alan, Ar-Ge inovasyon ve mühendisliğe ağırlık veren, devletin ekonomideki yönlendiriciliğini toplumsal yararla birleştirerek benimseyen, dış girdilere bağımlılığı en aza indirilmiş, sosyal hukuk devlet anlayışı temelinde istihdam odaklı planlı kalkınmayı öngören politikalar gerektiğini özellikle belirtmek istiyorum.
Son olarak, Oda Yönetim Kurulu adına kurultaya destek sunan tüm kurum, kuruluş, belediye, üniversite ve firmalara, bildiri sunacak, oturumlara katılacak tüm konuşmacılara, delegeler ve tüm katılımcılara, kurultayın gerçekleştirilmesini sağlayan UHUM MEDAK üyelerine, danışma, düzenleme, yürütme kurullarına, kurultay sekreterine, Eskişehir Şube Başkanımız, Şube Yönetim Kurulumuz ve çalışanlarına içtenlikle teşekkür ediyor, etkinliğimizin başarılı geçmesini diliyor, saygılar sunuyorum."