İYİ Parti İl Başkanı Av. Mehmet Ektaş yeni anayasa açıklamaları ile ilgili şu ifadeleri paylaştı; “
AK Partili Sayın Cumhurbaşkanı tarafından gündeme getirilen ve Güçlendirilmiş, İyileştirilmiş Parlamenter Sistem tartışmaları ile erken seçim taleplerinden oluşan gündemi değiştirmeye yönelik olduğu açıkça görülen yeni Anayasa teklifini, AK Parti Grup Başkan Vekili Cahit ÖZKAN’ın , “Yeniden Kuruluş Anayasası” şeklinde tanımlaması, bir kez daha bu zihniyetin arka planını göstermiştir. Cahit ÖZKAN’ın tanımlaması, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi olarak adlandırdıkları bu yeni rejimin ‘yıkıcı bir irade’ olduğu, Cumhuriyetin kurucu iradesini ve cumhuriyet rejiminin kazanımlarını yok etmeye yönelik olduğu yönündeki kaygıları derinleştirmiştir.
Cumhuriyet ve demokrasi ile yönetilen ülkelerde iktidarlar, kurucu iktidar gibi davranarak mevcut anayasayı yürürlükten kaldırıp yerine yeni bir anayasa yapamaz.
Anayasa hukukunda yeni anayasa yapma ve değiştirme iktidarına “kurucu iktidar” denir. Anayasa hukukunda, Kuruluş Anayasalarını yapan Kurucu iktidar hukuk dışı iktidar olarak tanımlanır. Bir başka deyişle, Kurucu İktidar, “hukuk boşluğu” ortamında yani kendisini bağlayan hukukî kuralların olmadığı ortamda oluşmuş iktidardır. Baştan itibaren hukuk boşluğu olan ortamda aslî kurucu iktidarı bağlayan hukukî bir durum söz konusu değildir yani yeni yaptığı anayasadan önce gelen bir anayasa yoktur. Bu tür hukuk boşlukları yeni bir devletin kurulduğu durumlarda ortaya çıkar. Bunlar, sömürgelerin bağımsızlığa kavuşması, bağımsız devletlerin birleşmesi, bir devletin birden çok bağımsız devlete ayrılması olarak sıralanabilir. Sonradan yaratılmış hukuk boşluğu ise, mevcut anayasanın ortadan kaldırılması ile oluşturulur. Bu tür hukuk boşlukları ise, devrim, hükûmet darbesi, iç savaş gibi durumlardan sonra ortaya çıkar. Bunun gibi durumlardan sonra ortaya çıkan asli kurucu iktidar, mevcut siyasal rejimi yıkıp “anayasayı ilga” ederek (yürürlükten kaldırarak) kendisini bağlayan hukuk kurallarını yıkarak oluşturduğu hukuk boşluğunu yeni bir anayasa yaparak doldurur. Bu hallerde genelde siyasal rejim de değişir. Ülkemizde bu şartların hiç biri olmadığı gibi, bu şartların oluşmasına prim tanıyacak, kitlesel kabul görmüş hiçbir siyasal partinin olmadığına da inanmak istiyoruz.
Cumhuriyet ve demokrasi ile yönetilen ülkelerde iktidarlar, anayasanın koyduğu usullere göre vatandaşlar arasında “seçmen” kabul edilenlerin “geçerli oy”ları ve bazı ülkelerde de seçim barajı dolayısıyla sınırlı bir temsiliyet durumu ile ortaya çıkartıldıkları için kurucu iktidar gibi davranarak mevcut anayasayı yürürlükten kaldırıp yerine yeni bir anayasa yapamaz.
Kendisi de hukukçu olan ve Anayasa Hukukçuları Derneği Genel Sekreterliği de yapmış olan Cahit ÖZKAN’ın bu tanımlamaları bilmediğini düşünmek mümkün değildir.
Sayın Cahit ÖZKAN, Türkiye Cumhuriyetini yıktınız da yeni bir Anayasayla yeni bir devlet ve yeni bir siyasal rejim mi kuruyorsunuz?
Sarfettiğiniz sözlerin ne anlama geleceğini bilmiyor musunuz?
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hiçbir siyasi parti, hiçbir iktidar cumhuriyetimizi kuran kurucu iradeyle, kurucu değerlerimizle ve kurucu felsefemizle bu kadar kavga etmedi.
Cahit ÖZKAN’ın TSK’ya kumpas kuran hain FETÖ’cu yapılanmaya ait bir dernek adına Fener Orduevi önünde basın açıklaması yaptığını hatırlayınca,
Cahit ÖZKAN’ın mensubu olduğu partinin, 2012 yılında Anayasa Uzlaşma Komisyonuna Anayasanın 66’ıncı maddesinin değişmesini ve madde metnindeki Türk ifadesini hedef alarak Türkiye Cumhuriyeti, Türk Devleti, Türk Milleti kavramlarındaki Türk öznesini düşürmeye çalışan girişimlerini hatırlayınca,
Cahit ÖZKAN’la aynı siyasi gelenekten gelen ve aynı partiye mensup kişilerin Cumhuriyet için "600 yıllık Cumhuriyetin 90 yıllık reklam arası ", “Anayasadan laiklik kavramı çıkarılmalıdır”, ‘Biz yeni bir devlet kuruyoruz. Beğenin beğenmeyin bu devletin kurucu lideri Tayyip Erdoğan’dır’ sözlerini hatırlayınca, Cahit ÖZKAN’ın son beyanının ardından Milletimizin derin bir üzüntüye ve öfkeye kapılmasının haksız olmadığı ortadadır.
Cahit ÖZKAN bir an önce, Yeniden Kuruluş Anayasası tanımlamasının, demokrasi adına demokrasiyi tahrip edecek dinciliğe ve etnik ayrımcılığa destek veren, Amerika ve Avrupa hayranı, “aşırı liberal”, Türkiye Cumhuriyeti ve kurucu değerlerine düşman ikinci cumhuriyetçilerin “İkinci Cumhuriyet” talepleriyle aynı noktada kesişip kesişmediğini açıklamaları ve Milletimizden özür dilemelidir
Cumhuriyetimizi, kurucu değerlerimizi ve siyasal rejimimizi yıkmak isteyenlere hatırlatıyoruz, cumhuriyetimizi yıkamayacaksınız.
Cumhuriyetimizi, kurucu değerlerimizi ve siyasal rejimimizi yıkmak isteyenlere uyarıyoruz. Bu cumhuriyet o kadar sağlam temeller üzerine kurulmuştur ki, onu yıkmaya yeltenenler karşılarında Türk Milletinin tamamını bulacaklardır.