25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü Hakkında İYİ Parti Kadın Pol.Sor.İl.Bşk.Yrd Minevver Sezer şu açıklamayı yaptı; " 25 Kasım kadına yönelik şiddetle mücadele gününde şiddetten koruyamayıp kaybettiğimiz kadınlarımızı rahmetle anarak söze başlamak istiyorum. Yüreklerimizde bıraktıkları acının tarifi yoktur.

Kadına yönelik şiddet ne yazık ki önlenemeyen yaygın toplumsal bir sorundur.

Tarih boyunca varlığını sürdürdüğünü bildiğimiz kadına yönelik şiddet ülkemizde aile içi şiddet ,kadın cinayetleri, intihar, töre ve namus cinayetleri, taciz ve tecavüz gibi eylemlerle gündem de kalmaya devam etmektedir.

Yaygın olarak aile içinde eş ,baba, oğul, ağabey, kayınvalide ,kayınpeder ve diğer akrabalar tarafından uygulandığı görülmektedir. Kadının çaresizliği , kimden, nasıl yardım alacağını bilmemesi nedeni ile ve kadına şiddet uygulayanın korunması, görmezden gelinmesi de şiddetin artarak devam etmesine neden olmaktadır.

Örnekleyecek olursak:

İsviçre’den tatil için dedesinin yanına gelen 17 yaşında ki kızımız Z.Ç. amcası Osman Ç. tarafından tacize uğrayıp elde ki sabit deliller neticesinde amca tutuklanıyor. ikinci mahkemede tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığında ailesi tarafından davul zurna ile karşılanıyor.

Kısaca özetleyecek olursak başta eğitim olmak üzere yasal olan yaptırımların arttırılması,  şiddet mağduru kadınların korunma proğramları ve toplum bilincinin artırılması ile vicdanlı bireyler yetiştirilmesine öncelik verilmelidir. Şiddet doğal karşılanması mümkün olmayan bir olay ve insan hakları ihlalidir.

Kadına yönelik şiddette 0 tolerans ile kamu ve sivil taraflar birlikte çok geniş bir çalışma yapmalıdır. Kadının ekonomik olarak özgürleşmesi, eğitim ve eşit haklar ile güçlendirilmesi önemli bir adımdır.

Diğer taraftan şiddet uygulayan kişiye verilecek olan cezaların arttırılması ve af, iyi hal gibi haklardan faydalanmaması şiddeti önlemede güçlü bir neden olacaktır.

En önemlisi ise kadın erkek eşitliğinin insan haklarının kabul edilmesi şiddetin ise asla kabul edilmeyeceğinin öğretilmesi ile toplumsal dönüşümün sağlanmasıdır.

Günümüz de yaşanan bu kadar acıya rağmen tartışma konusu haline gelen İstanbul Sözleşmesi dört ana başlıktan oluşmuştur.

1.      Etkin soruşturma

2.      Önleme

3.      Koruma

4.      Mağdur destek mekanizmalarını oluşturmadır.

İSTANBUL Sözleşmesi ve 6284 Sayılı Ailenin korunması ve kadına yönelik şiddetin engellenmesine dair kanunun kağıt üstünde kalmadan tam olarak uygulanması kadınlarımızı korur.

BİZLER TÜRK KADINLARI OLARAK

HEP BİR AĞIZDAN HAYKIRIYORUZ

KADINA ŞİDDETE HAYIR

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ YAŞATIR.

Editör: Mustafa YILDIRIM