Tüketmek kadar kolay bir şey yoktur.  Doğduğumuz andan itibaren tüketmeye başlarız. Ömrümüzü tüketiriz… Gençliğimizi tüketiriz. Sevgimizi tüketiriz… Listeyi istediğimiz kadar uzatabiliriz. Bazı tüketimlerimiz istemimiz dışında gerçekleşirken bazılarını yaşamımızı sürdürmek ya da yaşamdan zevk almak için gerçekleştiririz.  Bir de ‘çılgınca’ tükettiklerimiz var ki onu hiçbir vatandaşımız tasvip etmez. Çünkü çılgınca tüketim adeta geleceğimizden çalmaktır.

            Tüketim yaparken dikkat etmemiz gereken hususlar da vardır. Tükettiğimiz ürünün hangi koşullar altında üretildiğini bilmek hem sağlığımız açısından hem bütçemiz açısından önemlidir. Peki, tüm bunları anlatmamızın sebebi nedir? Son 15-20 gündür üretimde yaşanılanlar tüketicilerimizi oldukça yakından ilgilendirmektedir.

            Son birkaç yıldır ülkemiz kuraklık tehlikesi altındaydı. Uzmanlar su kullanımında dikkatli olunmasını görsel ve yazılı medyada defalarca dile getirdiler.  Geçen yıllar hep kurak geçti. Yer altı sularımızda azalmalar oldu. Tahılda, üretimde düşüş oldu. Barajlarda doluluk oranları nerdeyse %20’lere kadar düştü ve bu durum hepimizi çok korkuttu. Bu sene ise uzun yıllardır görmediğimiz oranda kar yağışı ile karşılaştık.  Önceleri hepimiz sevindik. Çıktık kartopu oynadık. Eğlendik. Ancak beklediğimizin ötesinde yağan yoğun yağışlar hepimizi etkiledi. Doğal afet boyutuna ulaşan yağışlar üreticimizi zor durumda bıraktı.

            Yılın son gününde başlayan yoğun kar yağışı Eskişehir ve civarındaki çok sayıda seranın çökmesine neden oldu. Yetkililere göre zarar 350 milyon TL civarında. Oldukça büyük bir meblağ. Asıl mesele seralar zarar gördükten sonra kullanılamaz hale gelmesi. Üreticilerimize geçmiş olsun dileklerimizi bir kez daha sunmak istiyorum. Bu doğal afetten zarar gören tüm üreticilerimizin Allah yardımcısı olsun.

            Eskişehir TÜKODER olarak hemen ziraat odasına gidip geçmiş olsun dileklerimiz ilettik. Doğal afet sonucunda oluşan zararın karşılanması konusunda Tepebaşı Ziraat Odası Başkanı Sayın Süleyman Buluşan ve ekibinin gerekli çalışmaları başlatmış olduğunu öğrendik. Ziraat odası üyeleri yönetimiyle beraber adeta tek vücut olmuşlar.  Üreticilerin de aynı zamanda birer tüketici olduklarında vurgulayan Sayın Buluşan doğal afet kabul ettiğimiz bu olaydan herkesin etkileneceğini dile getirdi. Bu bizce de doğrudur. Çünkü üretimde kalite düşerse veya üretim temelli durursa en büyük zararı biz tüketiciler göreceğiz. 

            Ayrıca afet zamanlarında ortaya çıkan rantçılar yine iş başında. Rantçılıklar hem tüketicilerimize hem de üreticilerimize doğrudan zarar vermektedir. Üreticilerden çok cüzi rakamları aldıkları ürünleri yüksek meblağlarda tüketiciye satıyorlar. Üreten de tüketen de bu durumdan rahatsız. Bu konunun da yetkililerce takip edilmesi gerekir. En kısa sürede üreticilerimizin üretime başlamalarını diliyoruz.   ‘’Tüketirken Tükenmeyin’’                                                                                              

[email protected]                                                          Sülahi ÖZALP