Tepebaşı Belediyesi, yıllardır sürdürdüğü Uluslararası Eskişehir Pişmiş Toprak Sempozyumu ile kent belleğine çok büyük katkılar sunmaya devam ediyor. 16 kez gerçekleştirilen sempozyum ile bugüne kadar 153 sanatçı 220 eseri kente kazandırdı. Öte yandan Cumhuriyet’in 100. yılında 25 sanatçının ellerinden çıkan “Sonsuz Cumhuriyet Anıtı” da sempozyumun Eskişehir’e kazandırdığı en anlamlı eserlerden biri olarak görenlere gurur veriyor.
Tepebaşı Belediyesi, Başkan Ahmet Ataç’ın önderliğinde geleneksel hale getirdiği Uluslararası Eskişehir Pişmiş Toprak Sempozyumu ile Eskişehir’e de çok prestijli bir sanat etkinliği kazandırdı. İlki 2001 yılında düzenlenen ve dünya genelinden sanatçıların katılımı ile gerçekleştirilen sempozyumda bugüne kadar 153 sanatçı 220 eser ortaya çıkararak Eskişehir’in kent kimliği ve sanat birikimine muhteşem bir katkı sundu.
Cumhuriyet’in 100. Yılı Taçlandırıldı
Son olarak 2023 yılında 16’ncısı düzenlenen Uluslararası Eskişehir Pişmiş Toprak Sempozyumu ise cumhuriyetimizin 100. yılına atfedildi. 16’ncısı düzenlenen sempozyuma ilk defa tamamı ülkemizden olmak üzere 25 sanatçı katılarak ortak eseri Cumhuriyetimizin 100. yılı anısına kentimize armağan etti. Cumhuriyet ışığını temsil eden ve Mustafa Kemal Atatürk’ün silueti altında bir bütün oluşturulan anıtın ismini ise Eskişehirliler verdi. Yapılan anket doğrultusunda ‘Sonsuz Cumhuriyet Anıtı’ ismi verilen anıt şehrin en uğrak noktalarından birinde, İsmet İnönü 1 Caddesi üzerinde ışık saçıyor.
Başkan Ataç: Cumhuriyetimize yürekten bağlıyız
Pişmiş Toprak Sempozyumu ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç, “16 kez düzenlediğimiz Uluslararası Eskişehir Pişmiş Toprak Sempozyumu dünya çapında sanatçıları ve eserlerini, Eskişehirliler ile buluşturdu. Cumhuriyetimizin 100. yılında çok önemli bir eseri Türkiye’nin gözü önünde Eskişehir’de yaptık. İsmini Eskişehirliler belirledi, kentimize de çok yakıştı. Pişmiş Toprak Sempozyumu 3 ayaklı olarak devam ediyor. İçinde sanat var, sektör var bilimsellik var. Bu bir kent belleği, kent kimliğidir. Eğer kentler belleğine, kimliğine sahip çıkmazsa yok olmaya mahkumlardır” dedi.
