Eskişehir-Afyonkarahisar karayolunda 4 kişinin hayatını kaybettiği trafik kazasıyla ilgili işçi servisi şoförünün yargılanmasına başlandı. Kazada hatalı olmadığını savunan servis şoförü Ercan A., “Kazanın öndeki iki aracın durması nedeniyle meydana geldiğini düşünüyorum. Bu araçlar isteselerdi yol kenarında bulunan ceplere çekebilirlerdi. Buna zaman ve imkanları vardı. Yol üzerinde durdukları için kaza meydana gelmiştir” dedi.
7 Mart 2022’de Ercan A. idaresindeki 26 S 6055 plakalı işçi servisi ile 26 ABH 156 plakalı otomobil, Eskişehir-Afyonkarahisar karayolunda kafa kafaya çarpıştı. Kazada otomobilde bulunan Afyonkarahisar’da düzenlenen tekvando turnuvasına gittikleri öğrenilen antrenör Nadir Özsoy (51), tekvandocu kızı Semanur Özsoy (20) ile şampiyonada oğlu yarışan Hüseyin Kaplan hayatını kaybetti. Kazada ağır yaralanan Taha Görkem Sarı (16) da tedavi gördüğü Eskişehir Osmangazi Tıp Fakültesi Hastanesinde 78 gün süren yaşam mücadelesini kaybetti. Servis şoförü Ercan A. kazanın ardından çıkarıldığı sulh ceza hâkimliğince tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olayla ilgili Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianame, 1. Ağır Ceza Mahkemesinde kabul edildi. İddianamede servis şoförü Ercan A.’nın ‘taksirle ölüme neden olma’ suçundan cezalandırılması talep edildi.
Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın ilk duruşmasında tutuklu sanık Ercan A., mahkeme salonunda hazır bulundu. Duruşmaya kaza nedeniyle hayatını kaybeden Nadir Özsoy, Semanur Özsoy, Hüseyin Kaplan ve Taha Görkem Sarı’nın aileleri ile yakınları da katıldı.
“Kazanın öndeki iki aracın durması nedeniyle meydana geldiğini düşünüyorum”
Mahkemedeki savunmasında kazada bir hatası olmadığını ve uzun süredir tutuklu kaldığını belirten servis şoförü Ercan A., “Olay günü sabah 08.15’te fabrikadan 8-9 servis yola çıktık. Diğerleri beni yolda geçti. Ben en sondan geliyordum. Kaza yerine 8-9 kilometre kala hafif yağmur başlayınca hızımı azalttım. Alınan raporda hızım 55 kilometre çıkmıştır. Önümde hafif rampa vardır. Rampayı çıktım sağa doğru virajı döndüm, servis otobüslerinden iki tanesinin yolun sağ tarafında park etmiş olduklarını gördüm. Bir tanesi orta şerit çizgisine doğru durmuştu. Aramızda 15-20 metre mesafe kala bu araçlara çarpmamak için sert fren yaptım. Fren yapmamın etkisi ile araç kontrolden çıkarak sola doğru hareket etti. Karşı şeritten gelen aracı görünce çarpmamak için sola doğru kırdım. Karşı şeritten gelen araç da bana çarpmamak için sağa kırdı. Yoldan çıktık ve tarlada çarpıştık. Önde duran iki servis aracının dörtlüleri yanmıyordu. Kaza olduktan sonra da yakmış olabilirler. Ben bu yolda daha öncesinde 2 aya yakın süre servis taşımacılığı yapmıştım. Ben öndeki araçlarda araçtan inmiş kimse görmedim. Ben rampayı çıkarken hızımın 70 kilometre olduğunu hatırlıyorum. Virajı dönerken hızımı azaltmıştım. Kazanın öndeki iki aracın durması nedeniyle meydana geldiğini düşünüyorum. Bu araçlar isteselerdi yol kenarında bulunan ceplere çekebilirlerdi. Buna zaman ve imkanları vardı. Yol üzerinde durdukları için kaza meydana gelmiştir. Diğer araç şoförleri A.B., H.T. ve T.S.’dir. Kazanın meydana gelmesinde benim kusurum yoktur. Uzun süredir tutukluyum. Bilerek isteyerek yapmadım, beraatımı ve tahliyemi talep ediyorum” dedi.
Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.